Jump to content

yalnız

From Wiktionary, the free dictionary

Azerbaijani

[edit]

Etymology

[edit]

From Proto-Turkic *yalŋuz, *yalïŋuz, a derivation from Proto-Turkic *yalïŋ (lonely), see there for more cognates. Doublet of yalqız. Related to Azerbaijani yalın (naked, bare), as in ayaqyalın (barefoot).

Pronunciation 1

[edit]
  • IPA(key): [ˈjɑɫnɯz]
  • Audio:(file)
  • Hyphenation: yal‧nız

Adverb

[edit]

yalnız

  1. only, merely
    Synonyms: ancaq, təkcə
    XIX əsrin 2-ci yarısına qədər posterlərə yalnız reklam xarakteri daşıyan plakatlar kimi yanaşırdılar.
    Until the second half of the 19th century, posters were considered merely as placards of advertising character.

Pronunciation 2

[edit]
  • IPA(key): [jɑɫˈnɯz]
  • Hyphenation: yal‧nız

Adjective

[edit]

yalnız (comparative daha yalnız, superlative ən yalnız)

  1. lonely
    Synonyms: yalqız, tək, tənha
Derived terms
[edit]

Turkish

[edit]

Alternative forms

[edit]

Etymology

[edit]

Inherited from Ottoman Turkish یالڭز (yalñız), from Proto-Common Turkic *yalŋuz (alone, lonely) with metathesis.

Pronunciation

[edit]
This entry needs an audio pronunciation. If you are a native speaker with a microphone, please record this word. The recorded pronunciation will appear here when it's ready.
  • Hyphenation: yal‧nız

Adjective

[edit]

yalnız (intensive yapayalnız)

  1. alone, lonely
    sokaktaki yalnız çocukthe lonely child on the street

Declension

[edit]
Predicative forms of yalnız
present tense
positive declarative positive interrogative
ben (I am) yalnızım yalnız mıyım?
sen (you are) yalnızsın yalnız mısın?
o (he/she/it is) yalnız / yalnızdır yalnız mı?
biz (we are) yalnızız yalnız mıyız?
siz (you are) yalnızsınız yalnız mısınız?
onlar (they are) yalnız(lar) yalnız(lar) mı?
past tense
positive declarative positive interrogative
ben (I was) yalnızdım yalnız mıydım?
sen (you were) yalnızdın yalnız mıydın?
o (he/she/it was) yalnızdı yalnız mıydı?
biz (we were) yalnızdık yalnız mıydık?
siz (you were) yalnızdınız yalnız mıydınız?
onlar (they were) yalnızdılar yalnız mıydılar?
indirect past
positive declarative positive interrogative
ben (I was) yalnızmışım yalnız mıymışım?
sen (you were) yalnızmışsın yalnız mıymışsın?
o (he/she/it was) yalnızmış yalnız mıymış?
biz (we were) yalnızmışız yalnız mıymışız?
siz (you were) yalnızmışsınız yalnız mıymışsınız?
onlar (they were) yalnızmışlar yalnız mıymışlar?
conditional
positive declarative positive interrogative
ben (if I) yalnızsam yalnız mıysam?
sen (if you) yalnızsan yalnız mıysan?
o (if he/she/it) yalnızsa yalnız mıysa?
biz (if we) yalnızsak yalnız mıysak?
siz (if you) yalnızsanız yalnız mıysanız?
onlar (if they) yalnızsalar yalnız mıysalar?

For negative forms, use the appropriate form of değil.

Derived terms

[edit]

Adverb

[edit]

yalnız

  1. alone (without anyone else)
    Beni yalnız bırak!Leave me alone!
  2. only
    Synonyms: sadece, tek, bir tek, yalnızca
    Yalnız seni düşündüm.I only thought about you.

Conjunction

[edit]

yalnız

  1. but, however
    Synonyms: ama, ancak, fakat, lakin
    Güzel yalnız biraz eski.It's beautiful but a bit old.
[edit]

Further reading

[edit]
  • yalnız”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu