Jump to content

yaşlı

From Wiktionary, the free dictionary
See also: yaslı

Azerbaijani

[edit]

Etymology

[edit]

From yaş (age) +‎ -lı.

Pronunciation

[edit]
  • IPA(key): [jɑʃˈɫɯ]
  • Audio:(file)
  • Hyphenation: yaş‧lı

Adjective

[edit]

yaşlı (comparative daha yaşlı, superlative ən yaşlı)

  1. elderly (of people)
    Synonyms: see Thesaurus:qoca
    Antonyms: cavan, gənc
    yaşlı kişian old man

Derived terms

[edit]

Turkish

[edit]

Etymology

[edit]

From yaş +‎ -lı.

Pronunciation

[edit]

Adjective

[edit]

yaşlı

  1. old (for people, animals etc.)

Declension

[edit]
Declension of yaşlı
singular plural
nominative yaşlı yaşlılar
definite accusative yaşlıyı yaşlıları
dative yaşlıya yaşlılara
locative yaşlıda yaşlılarda
ablative yaşlıdan yaşlılardan
genitive yaşlının yaşlıların
Possessive forms
nominative
singular plural
1st singular yaşlım yaşlılarım
2nd singular yaşlın yaşlıların
3rd singular yaşlısı yaşlıları
1st plural yaşlımız yaşlılarımız
2nd plural yaşlınız yaşlılarınız
3rd plural yaşlıları yaşlıları
definite accusative
singular plural
1st singular yaşlımı yaşlılarımı
2nd singular yaşlını yaşlılarını
3rd singular yaşlısını yaşlılarını
1st plural yaşlımızı yaşlılarımızı
2nd plural yaşlınızı yaşlılarınızı
3rd plural yaşlılarını yaşlılarını
dative
singular plural
1st singular yaşlıma yaşlılarıma
2nd singular yaşlına yaşlılarına
3rd singular yaşlısına yaşlılarına
1st plural yaşlımıza yaşlılarımıza
2nd plural yaşlınıza yaşlılarınıza
3rd plural yaşlılarına yaşlılarına
locative
singular plural
1st singular yaşlımda yaşlılarımda
2nd singular yaşlında yaşlılarında
3rd singular yaşlısında yaşlılarında
1st plural yaşlımızda yaşlılarımızda
2nd plural yaşlınızda yaşlılarınızda
3rd plural yaşlılarında yaşlılarında
ablative
singular plural
1st singular yaşlımdan yaşlılarımdan
2nd singular yaşlından yaşlılarından
3rd singular yaşlısından yaşlılarından
1st plural yaşlımızdan yaşlılarımızdan
2nd plural yaşlınızdan yaşlılarınızdan
3rd plural yaşlılarından yaşlılarından
genitive
singular plural
1st singular yaşlımın yaşlılarımın
2nd singular yaşlının yaşlılarının
3rd singular yaşlısının yaşlılarının
1st plural yaşlımızın yaşlılarımızın
2nd plural yaşlınızın yaşlılarınızın
3rd plural yaşlılarının yaşlılarının
Predicative forms of yaşlı
present tense
positive declarative positive interrogative
ben (I am) yaşlıyım yaşlı mıyım?
sen (you are) yaşlısın yaşlı mısın?
o (he/she/it is) yaşlı / yaşlıdır yaşlı mı?
biz (we are) yaşlıyız yaşlı mıyız?
siz (you are) yaşlısınız yaşlı mısınız?
onlar (they are) yaşlı(lar) yaşlı(lar) mı?
past tense
positive declarative positive interrogative
ben (I was) yaşlıydım yaşlı mıydım?
sen (you were) yaşlıydın yaşlı mıydın?
o (he/she/it was) yaşlıydı yaşlı mıydı?
biz (we were) yaşlıydık yaşlı mıydık?
siz (you were) yaşlıydınız yaşlı mıydınız?
onlar (they were) yaşlıydılar yaşlı mıydılar?
indirect past
positive declarative positive interrogative
ben (I was) yaşlıymışım yaşlı mıymışım?
sen (you were) yaşlıymışsın yaşlı mıymışsın?
o (he/she/it was) yaşlıymış yaşlı mıymış?
biz (we were) yaşlıymışız yaşlı mıymışız?
siz (you were) yaşlıymışsınız yaşlı mıymışsınız?
onlar (they were) yaşlıymışlar yaşlı mıymışlar?
conditional
positive declarative positive interrogative
ben (if I) yaşlıysam yaşlı mıysam?
sen (if you) yaşlıysan yaşlı mıysan?
o (if he/she/it) yaşlıysa yaşlı mıysa?
biz (if we) yaşlıysak yaşlı mıysak?
siz (if you) yaşlıysanız yaşlı mıysanız?
onlar (if they) yaşlıysalar yaşlı mıysalar?

For negative forms, use the appropriate form of değil.

  • When adjectives are declined (except for the predicative forms), it becomes a noun meaning "(an) old person"

Synonyms

[edit]

Antonyms

[edit]

See also

[edit]
  • eski ("old" for things, e.g. an old car)