kaldırmak

Turkish

Pronunciation

• IPA^(key): /kaɫ.dɯɾˈmak/
• Hyphenation: kal‧dır‧mak

Etymology 1

From Ottoman Turkish قالدرمق (kaldırmak, “to lift up, raise, pick up, set up, erect, carry, wake up, take away, abrogate”), causative form of Proto-Turkic *Kạl(ï)- (“to rise,jump up”). Clauson thinks the Turkish form is rather crasis of *kalk-tur-, where -tur is causative suffix. See kalkmak.

Verb

kaldırmak (third-person singular simple present kaldırır)

1. (transitive) to lift up, raise, elevate

   Cevap vermek isteyen el kaldırsın.

   Raise your hand if you want to answer.

2. (transitive) to make (someone) stand up; to get someone up (from bed)

   Kaldır babanı. Yoksa işe geç kalacak.

   Get your dad up. Otherwise he'll be late for work.

3. (transitive) to remove, take away, to put something away or out of reach
4. (transitive) to bear, endure, tolerate (someone's words or behavior)

   Artık bunu daha fazla kaldıramıyorum!

   I can't take this anymore!

5. (transitive) to abolish, do away with
6. (transitive, slang) to swipe, make off with, steal, lift
7. (transitive, computing, of a gaming device or computer) to be able to run or operate a software, video game etc.

   Senin bilgisayarın bu oyunu kaldırmaz.

   I don't think that your computer is capable of running this game.

8. (video games, transitive) to revive

Conjugation

Conjugation of kaldırmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			kaldırmak
impersonal participle	imperfective		kaldıran
	perfective		kaldırmış
	prospective		kaldıracak
personal participle	non-prospective		kaldırdığım	kaldırdığın	kaldırdığı	kaldırdığımız	kaldırdığınız	kaldırdıkları
	prospective		kaldıracağım	kaldıracağın	kaldıracağı	kaldıracağımız	kaldıracağınız	kaldıracakları
verbal noun			kaldırma
way of doing			kaldırış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kaldırırım	kaldırırsın	kaldırır	kaldırırız	kaldırırsınız	kaldırırlar
		imperfective	kaldırıyorum	kaldırıyorsun	kaldırıyor	kaldırıyoruz	kaldırıyorsunuz	kaldırıyorlar
	past	perfective	kaldırdım	kaldırdın	kaldırdı	kaldırdık	kaldırdınız	kaldırdılar
		imperfective	kaldırıyordum	kaldırıyordun	kaldırıyordu	kaldırıyorduk	kaldırıyordunuz	kaldırıyorlardı (or kaldırıyordular)
	future		kaldıracağım	kaldıracaksın	kaldıracak	kaldıracağız	kaldıracaksınız	kaldıracaklar
inferential	perfective		kaldırmışım	kaldırmışsın	kaldırmış	kaldırmışız	kaldırmışsınız	kaldırmışlar
	aorist		kaldırırmışım	kaldırırmışsın	kaldırırmış	kaldırırmışız	kaldırırmışsınız	kaldırırlarmış (or kaldırırmışlar)
	imperfective		kaldırıyormuşum	kaldırıyormuşsun	kaldırıyormuş	kaldırıyormuşuz	kaldırıyormuşsunuz	kaldırıyorlarmış
conditional	simple		kaldırsam	kaldırsan	kaldırsa	kaldırsak	kaldırsanız	kaldırsalar
	perfective		kaldırsaydım	kaldırsaydın	kaldırsaydı	kaldırsaydık	kaldırsaydınız	kaldırsaydılar
optative			kaldırayım	kaldırasın	kaldıra	kaldıralım	kaldırasınız	kaldıralar
progressive			kaldırmaktayım	kaldırmaktasın	kaldırmakta	kaldırmaktayız	kaldırmaktasınız	kaldırmaktalar
necessitative			kaldırmalıyım	kaldırmalısın	kaldırmalı	kaldırmalıyız	kaldırmalısınız	kaldırmalılar
imperative				kaldır	kaldırsın		kaldırın	kaldırsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kaldırır mıyım?	kaldırır mısın?	kaldırır mı?	kaldırır mıyız?	kaldırır mısınız?	kaldırırlar mı?
		imperfective	kaldırıyor muyum?	kaldırıyor musun?	kaldırıyor mu?	kaldırıyor muyuz?	kaldırıyor musunuz?	kaldırıyorlar mı?
	past	perfective	kaldırdım mı?	kaldırdın mı?	kaldırdı mı?	kaldırdık mı?	kaldırdınız mı?	kaldırdılar mı?
		imperfective	kaldırıyor muydum?	kaldırıyor muydun?	kaldırıyor muydu?	kaldırıyor muyduk?	kaldırıyor muydunuz?	kaldırıyorlar mıydı?
	future		kaldıracak mıyım?	kaldıracak mısın?	kaldıracak mı?	kaldıracak mıyız?	kaldıracak mısınız?	kaldıracaklar mı?
inferential	perfective		kaldırmış mıyım?	kaldırmış mısın?	kaldırmış mı?	kaldırmış mıyız?	kaldırmış mısınız?	kaldırmışlar mı?
	aorist		kaldırır mıymışım?	kaldırır mıymışsın?	kaldırır mıymış?	kaldırır mıymışız?	kaldırır mıymışsınız?	kaldırırlar mıymış?
	imperfective		kaldırıyor muymuşum?	kaldırıyor muymuşsun?	kaldırıyor muymuş?	kaldırıyor muymuşuz?	kaldırıyor muymuşsunuz?	kaldırıyorlar mıymış?
conditional	simple		kaldırsam mı?	kaldırsan mı?	kaldırsa mı?	kaldırsak mı?	kaldırsanız mı?	kaldırsalar mı?
	perfective		kaldırsa mıydım?	kaldırsa mıydın?	kaldırsa mıydı?	kaldırsa mıydık?	kaldırsa mıydınız?	kaldırsalar mıydı?
progressive			kaldırmakta mıyım?	kaldırmakta mısın?	kaldırmakta mı?	kaldırmakta mıyız?	kaldırmakta mısınız?	kaldırmaktalar mı?
necessitative			kaldırmalı mıyım?	kaldırmalı mısın?	kaldırmalı mı?	kaldırmalı mıyız?	kaldırmalı mısınız?	kaldırmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			kaldırmamak
impersonal participle	imperfective		kaldırmayan
	perfective		kaldırmamış
	prospective		kaldırmayacak
personal participle	non-prospective		kaldırmadığım	kaldırmadığın	kaldırmadığı	kaldırmadığımız	kaldırmadığınız	kaldırmadıkları
	prospective		kaldırmayacağım	kaldırmayacağın	kaldırmayacağı	kaldırmayacağımız	kaldırmayacağınız	kaldırmayacakları
verbal noun			kaldırmama
way of doing			kaldırmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kaldırmam	kaldırmazsın	kaldırmaz	kaldırmayız	kaldırmazsınız	kaldırmazlar
		imperfective	kaldırmıyorum	kaldırmıyorsun	kaldırmıyor	kaldırmıyoruz	kaldırmıyorsunuz	kaldırmıyorlar
	past	perfective	kaldırmadım	kaldırmadın	kaldırmadı	kaldırmadık	kaldırmadınız	kaldırmadılar
		imperfective	kaldırmıyordum	kaldırmıyordun	kaldırmıyordu	kaldırmıyorduk	kaldırmıyordunuz	kaldırmıyorlardı
	future		kaldırmayacağım	kaldırmayacaksın	kaldırmayacak	kaldırmayacağız	kaldırmayacaksınız	kaldırmayacaklar
inferential	perfective		kaldırmamışım	kaldırmamışsın	kaldırmamış	kaldırmamışız	kaldırmamışsınız	kaldırmamışlar
	aorist		kaldırmazmışım	kaldırmazmışsın	kaldırmazmış	kaldırmazmışız	kaldırmazmışsınız	kaldırmazlarmış
	imperfective		kaldırmıyormuşum	kaldırmıyormuşsun	kaldırmıyormuş	kaldırmıyormuşuz	kaldırmıyormuşsunuz	kaldırmıyorlarmış
conditional	simple		kaldırmasam	kaldırmasan	kaldırmasa	kaldırmasak	kaldırmasanız	kaldırmasalar
	perfective		kaldırmasaydım	kaldırmasaydın	kaldırmasaydı	kaldırmasaydık	kaldırmasaydınız	kaldırmasaydılar
optative			kaldırmayayım	kaldırmayasın	kaldırmaya	kaldırmayalım	kaldırmayasınız	kaldırmayalar
progressive			kaldırmamaktayım	kaldırmamaktasın	kaldırmamakta	kaldırmamaktayız	kaldırmamaktasınız	kaldırmamaktalar
necessitative			kaldırmamalıyım	kaldırmamalısın	kaldırmamalı	kaldırmamalıyız	kaldırmamalısınız	kaldırmamalılar
imperative				kaldırma	kaldırmasın		kaldırmayın	kaldırmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kaldırmaz mıyım?	kaldırmaz mısın?	kaldırmaz mı?	kaldırmaz mıyız?	kaldırmaz mısınız?	kaldırmazlar mı?
		imperfective	kaldırmıyor muyum?	kaldırmıyor musun?	kaldırmıyor mu?	kaldırmıyor muyuz?	kaldırmıyor musunuz?	kaldırmıyorlar mı?
	past	perfective	kaldırmadım mı?	kaldırmadın mı?	kaldırmadı mı?	kaldırmadık mı?	kaldırmadınız mı?	kaldırmadılar mı?
		imperfective	kaldırmıyor muydum?	kaldırmıyor muydun?	kaldırmıyor muydu?	kaldırmıyor muyduk?	kaldırmıyor muydunuz?	kaldırmıyorlar mıydı?
	future		kaldırmayacak mıyım?	kaldırmayacak mısın?	kaldırmayacak mı?	kaldırmayacak mıyız?	kaldırmayacak mısınız?	kaldırmayacaklar mı?
inferential	perfective		kaldırmamış mıyım?	kaldırmamış mısın?	kaldırmamış mı?	kaldırmamış mıyız?	kaldırmamış mısınız?	kaldırmamışlar mı?
	aorist		kaldırmaz mıymışım?	kaldırmaz mıymışsın?	kaldırmaz mıymış?	kaldırmaz mıymışız?	kaldırmaz mıymışsınız?	kaldırmazlar mıymış?
	imperfective		kaldırmıyor muymuşum?	kaldırmıyor muymuşsun?	kaldırmıyor muymuş?	kaldırmıyor muymuşuz?	kaldırmıyor muymuşsunuz?	kaldırmıyorlar mıymış?
conditional	simple		kaldırmasam mı?	kaldırmasan mı?	kaldırmasa mı?	kaldırmasak mı?	kaldırmasanız mı?	kaldırmasalar mı?
	perfective		kaldırmasa mıydım?	kaldırmasa mıydın?	kaldırmasa mıydı?	kaldırmasa mıydık?	kaldırmasa mıydınız?	kaldırmasalar mıydı?
progressive			kaldırmamakta mıyım?	kaldırmamakta mısın?	kaldırmamakta mı?	kaldırmamakta mıyız?	kaldırmamakta mısınız?	kaldırmamaktalar mı?
necessitative			kaldırmamalı mıyım?	kaldırmamalı mısın?	kaldırmamalı mı?	kaldırmamalı mıyız?	kaldırmamalı mısınız?	kaldırmamalılar mı?

Synonyms

• yükseltmek
• uyandırmak

Antonyms

• indirmek

Derived terms

• başkaldırı
• kaldırabilmek
• kaldıraç
• kaldıramamak
• kaldırılmak
• kaldırım
• kaldırış
• kaldırma
• kaldırmamak
• kaldırtmak

 

Related terms

• kalkmak

Etymology 2

Verb

kaldırmak (third-person singular simple present kaldırır)

1. causative of kalmak

Usage notes

• The expected causative form of kalmak but because of the already existing verb, kaldırmak, it is usually avoided to prevent confusion and the sentence is rephrased.