yaşamak

See also: yasamak and ýaşamak

Gagauz

Etymology

By surface analysis, yaşa- +‎ -mak.

Pronunciation

• IPA^(key): /jɑʃɑˈmɑk/
• Hyphenation: ya‧şa‧mak

Noun

yaşamak (definite accusative yaşamayı, plural yaşamalar)

1. life, state of living

   Synonyms: dirlik, can

   Antonym: ölüm

   açan yaşamak biter, ozaman başlêêr ölüm

   when life ends, death starts

   • 2013 March 24, “Gagauzların geniyi Dimitriy SAVASTİN”, in Ana Sözü:

     O yıllar yaşamak pek zordu. Hererdä krizistı.

     Life was pretty hard those years. There were crises everywhere

2. life, soul, property of living

   Synonyms: ömür, can

   uzun yaşamak yaşadı

   he lived a long life

   • 2024 October 31, Oksana Topal, “İsterim yaşamaa, fayalı olmaa”, in Ana Sözü‎^[1]:

     Bän pek isteerim yaşamaa, /Anamı hem bobamı saymaa, /Onnar yaşamak bana baaşladılar, /Beni zorluklardan korudular.

     I really want to live /to respect my mother and father, /they gave me life, / they protected me from hardships

3. life, lifespan, length of living

   Synonym: ömür

Declension

Declension of yaşamak

	singular (tekil)	plural (çoğul)
nominative (yalın)	yaşamak	yaşamalar
definite accusative (belirtme)	yaşamayı	yaşamaları
dative (yönelme)	yaşamaya	yaşamalara
locative (bulunma)	yaşamada	yaşamalarda
ablative (çıkma)	yaşamadan	yaşamalardan
genitive (tamlayan)	yaşamanın	yaşamaların

Further reading

• Kopuşçu M. İ. , Todorova S. A. , Kiräkova T.İ., editors (2019), “yaşamaa”, in Gagauzça-rusça sözlük: klaslar 5-12, Komrat: Gagauziya M.V. Maruneviç adına Bilim-Aaraştırma merkezi, →ISBN, pages 219, 176
• Mavrodi M. F., editor (2019), Gagauzça-rusça sözlük: klaslar 1-4, Komrat: Gagauziya M.V. Maruneviç adına Bilim-Aaraştırma merkezi, →ISBN, page 89
• N. A Baskakov, editor (1972), “йашамак”, in Gagauzsko-Russko-Moldavskij Slovarʹ [Gagauz-Russian-Moldovan Dictionary], Moskva: Izdatelʹstvo Sovetskaja Enciklopedija, →ISBN, page 218

Turkish

Etymology

Inherited from Ottoman Turkish یاشامق (yaşamak), from Proto-Turkic *yāĺ. Cognate with Old Turkic [script needed] (yaša-, “to live”).

Pronunciation

• IPA^(key): /jɑ.ʃɑˈmɑk/
• Hyphenation: ya‧şa‧mak

• Audio:

  (file)

Verb

yaşamak (third-person singular simple present yaşar)

1. to live

Conjugation

Conjugation of yaşamak

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			yaşamak
impersonal participle	imperfective		yaşayan
	perfective		yaşamış
	prospective		yaşayacak
personal participle	non-prospective		yaşadığım	yaşadığın	yaşadığı	yaşadığımız	yaşadığınız	yaşadıkları
	prospective		yaşayacağım	yaşayacağın	yaşayacağı	yaşayacağımız	yaşayacağınız	yaşayacakları
verbal noun			yaşama
way of doing			yaşayış
adverbial gerund			yaşayarak
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yaşarım	yaşarsın	yaşar	yaşarız	yaşarsınız	yaşarlar
		imperfective	yaşıyorum	yaşıyorsun	yaşıyor	yaşıyoruz	yaşıyorsunuz	yaşıyorlar
	past	perfective	yaşadım	yaşadın	yaşadı	yaşadık	yaşadınız	yaşadılar
		imperfective	yaşıyordum	yaşıyordun	yaşıyordu	yaşıyorduk	yaşıyordunuz	yaşıyorlardı
	future		yaşayacağım	yaşayacaksın	yaşayacak	yaşayacağız	yaşayacaksınız	yaşayacaklar
	future-in-the-past	definite	yaşayacaktım	yaşayacaktın	yaşayacaktı	yaşayacaktık	yaşayacaktınız	yaşayacaklardı
		indefinite	yaşardım	yaşardın	yaşardı	yaşardık	yaşardınız	yaşarlardı
inferential	perfective		yaşamışım	yaşamışsın	yaşamış	yaşamışız	yaşamışsınız	yaşamışlar
	aorist		yaşarmışım	yaşarmışsın	yaşarmış	yaşarmışız	yaşarmışsınız	yaşarmışlar
	imperfective		yaşıyormuşum	yaşıyormuşsun	yaşıyormuş	yaşıyormuşuz	yaşıyormuşsunuz	yaşıyormuşlar
conditional	simple		yaşasam	yaşasan	yaşasa	yaşasak	yaşasanız	yaşasalar
	perfective		yaşasaydım	yaşasaydın	yaşasaydı	yaşasaydık	yaşasaydınız	yaşasaydılar
optative			yaşayayım	yaşayasın	yaşaya	yaşayalım	yaşayasınız	yaşayalar
progressive			yaşamaktayım	yaşamaktasın	yaşamakta	yaşamaktayız	yaşamaktasınız	yaşamaktalar
necessitative			yaşamalıyım	yaşamalısın	yaşamalı	yaşamalıyız	yaşamalısınız	yaşamalılar
imperative				yaşa	yaşasın		yaşayın	yaşasınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yaşar mıyım?	yaşar mısın?	yaşar mı?	yaşar mıyız?	yaşar mısınız?	yaşarlar mı?
		imperfective	yaşıyor muyum?	yaşıyor musun?	yaşıyor mu?	yaşıyor muyuz?	yaşıyor musunuz?	yaşıyorlar mı?
	past	perfective	yaşadım mı?	yaşadın mı?	yaşadı mı?	yaşadık mı?	yaşadınız mı?	yaşadılar mı?
		imperfective	yaşıyor muydum?	yaşıyor muydun?	yaşıyor muydu?	yaşıyor muyduk?	yaşıyor muydunuz?	yaşıyorlar mıydı?
	future		yaşayacak mıyım?	yaşayacak mısın?	yaşayacak mı?	yaşayacak mıyız?	yaşayacak mısınız?	yaşayacaklar mı?
inferential	perfective		yaşamış mıyım?	yaşamış mısın?	yaşamış mı?	yaşamış mıyız?	yaşamış mısınız?	yaşamışlar mı?
	aorist		yaşar mıymışım?	yaşar mıymışsın?	yaşar mıymış?	yaşar mıymışız?	yaşar mıymışsınız?	yaşarlar mıymış?
	imperfective		yaşıyor muymuşum?	yaşıyor muymuşsun?	yaşıyor muymuş?	yaşıyor muymuşuz?	yaşıyor muymuşsunuz?	yaşıyorlar mıymış?
conditional	simple		yaşasam mı?	yaşasan mı?	yaşasa mı?	yaşasak mı?	yaşasanız mı?	yaşasalar mı?
	perfective		yaşasa mıydım?	yaşasa mıydın?	yaşasa mıydı?	yaşasa mıydık?	yaşasa mıydınız?	yaşasalar mıydı?
progressive			yaşamakta mıyım?	yaşamakta mısın?	yaşamakta mı?	yaşamakta mıyız?	yaşamakta mısınız?	yaşamaktalar mı?
necessitative			yaşamalı mıyım?	yaşamalı mısın?	yaşamalı mı?	yaşamalı mıyız?	yaşamalı mısınız?	yaşamalılar mı?
Negative declarative
infinitive			yaşamamak
impersonal participle	imperfective		yaşamayan
	perfective		yaşamamış
	prospective		yaşamayacak
personal participle	non-prospective		yaşamadığım	yaşamadığın	yaşamadığı	yaşamadığımız	yaşamadığınız	yaşamadıkları
	prospective		yaşamayacağım	yaşamayacağın	yaşamayacağı	yaşamayacağımız	yaşamayacağınız	yaşamayacakları
verbal noun			yaşamama
way of doing			yaşamayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yaşamam	yaşamazsın	yaşamaz	yaşamayız	yaşamazsınız	yaşamazlar
		imperfective	yaşamıyorum	yaşamıyorsun	yaşamıyor	yaşamıyoruz	yaşamıyorsunuz	yaşamıyorlar
	past	perfective	yaşamadım	yaşamadın	yaşamadı	yaşamadık	yaşamadınız	yaşamadılar
		imperfective	yaşamıyordum	yaşamıyordun	yaşamıyordu	yaşamıyorduk	yaşamıyordunuz	yaşamıyordular
	future		yaşamayacağım	yaşamayacaksın	yaşamayacak	yaşamayacağız	yaşamayacaksınız	yaşamayacaklar
inferential	perfective		yaşamamışım	yaşamamışsın	yaşamamış	yaşamamışız	yaşamamışsınız	yaşamamışlar
	aorist		yaşamazmışım	yaşamazmışsın	yaşamazmış	yaşamazmışız	yaşamazmışsınız	yaşamazmışlar
	imperfective		yaşamıyormuşum	yaşamıyormuşsun	yaşamıyormuş	yaşamıyormuşuz	yaşamıyormuşsunuz	yaşamıyormuşlar
conditional	simple		yaşamasam	yaşamasan	yaşamasa	yaşamasak	yaşamasanız	yaşamasalar
	perfective		yaşamasaydım	yaşamasaydın	yaşamasaydı	yaşamasaydık	yaşamasaydınız	yaşamasaydılar
optative			yaşamayayım	yaşamayasın	yaşamaya	yaşamayalım	yaşamayasınız	yaşamayalar
progressive			yaşamamaktayım	yaşamamaktasın	yaşamamakta	yaşamamaktayız	yaşamamaktasınız	yaşamamaktalar
necessitative			yaşamamalıyım	yaşamamalısın	yaşamamalı	yaşamamalıyız	yaşamamalısınız	yaşamamalılar
imperative				yaşama	yaşamasın		yaşamayın	yaşamasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yaşamaz mıyım?	yaşamaz mısın?	yaşamaz mı?	yaşamaz mıyız?	yaşamaz mısınız?	yaşamazlar mı?
		imperfective	yaşamıyor muyum?	yaşamıyor musun?	yaşamıyor mu?	yaşamıyor muyuz?	yaşamıyor musunuz?	yaşamıyorlar mı?
	past	perfective	yaşamadım mı?	yaşamadın mı?	yaşamadı mı?	yaşamadık mı?	yaşamadınız mı?	yaşamadılar mı?
		imperfective	yaşamıyor muydum?	yaşamıyor muydun?	yaşamıyor muydu?	yaşamıyor muyduk?	yaşamıyor muydunuz?	yaşamıyorlar mıydı?
	future		yaşamayacak mıyım?	yaşamayacak mısın?	yaşamayacak mı?	yaşamayacak mıyız?	yaşamayacak mısınız?	yaşamayacaklar mı?
inferential	perfective		yaşamamış mıyım?	yaşamamış mısın?	yaşamamış mı?	yaşamamış mıyız?	yaşamamış mısınız?	yaşamamışlar mı?
	aorist		yaşamaz mıymışım?	yaşamaz mıymışsın?	yaşamaz mıymış?	yaşamaz mıymışız?	yaşamaz mıymışsınız?	yaşamazlar mıymış?
	imperfective		yaşamıyor muymuşum?	yaşamıyor muymuşsun?	yaşamıyor muymuş?	yaşamıyor muymuşuz?	yaşamıyor muymuşsunuz?	yaşamıyorlar mıymış?
conditional	simple		yaşamasam mı?	yaşamasan mı?	yaşamasa mı?	yaşamasak mı?	yaşamasanız mı?	yaşamasalar mı?
	perfective		yaşamasa mıydım?	yaşamasa mıydın?	yaşamasa mıydı?	yaşamasa mıydık?	yaşamasa mıydınız?	yaşamasalar mıydı?
progressive			yaşamamakta mıyım?	yaşamamakta mısın?	yaşamamakta mı?	yaşamamakta mıyız?	yaşamamakta mısınız?	yaşamamaktalar mı?
necessitative			yaşamamalı mıyım?	yaşamamalı mısın?	yaşamamalı mı?	yaşamamalı mıyız?	yaşamamalı mısınız?	yaşamamalılar mı?

Related terms

• yaşam
• yaşanmak

Further reading

• “yaşamak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu