yaşanmak

Turkish

Etymology

From yaşa- +‎ -n +‎ -mak

Verb

yaşanmak (third-person singular simple present yaşanır)

1. (intransitive) to occur, to be lived

   Yaşananlar gösteriyor ki...

   What happened shows that...

   yaşanmamış an

   unlived moment

Conjugation

Conjugation of yaşanmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			yaşanmak
impersonal participle	imperfective		yaşanan
	perfective		yaşanmış
	prospective		yaşanacak
personal participle	non-prospective		yaşandığım	yaşandığın	yaşandığı	yaşandığımız	yaşandığınız	yaşandıkları
	prospective		yaşanacağım	yaşanacağın	yaşanacağı	yaşanacağımız	yaşanacağınız	yaşanacakları
verbal noun			yaşanma
way of doing			yaşanış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yaşanırım	yaşanırsın	yaşanır	yaşanırız	yaşanırsınız	yaşanırlar
		imperfective	yaşanıyorum	yaşanıyorsun	yaşanıyor	yaşanıyoruz	yaşanıyorsunuz	yaşanıyorlar
	past	perfective	yaşandım	yaşandın	yaşandı	yaşandık	yaşandınız	yaşandılar
		imperfective	yaşanıyordum	yaşanıyordun	yaşanıyordu	yaşanıyorduk	yaşanıyordunuz	yaşanıyorlardı (or yaşanıyordular)
	future		yaşanacağım	yaşanacaksın	yaşanacak	yaşanacağız	yaşanacaksınız	yaşanacaklar
inferential	perfective		yaşanmışım	yaşanmışsın	yaşanmış	yaşanmışız	yaşanmışsınız	yaşanmışlar
	aorist		yaşanırmışım	yaşanırmışsın	yaşanırmış	yaşanırmışız	yaşanırmışsınız	yaşanırlarmış (or yaşanırmışlar)
	imperfective		yaşanıyormuşum	yaşanıyormuşsun	yaşanıyormuş	yaşanıyormuşuz	yaşanıyormuşsunuz	yaşanıyorlarmış
conditional	simple		yaşansam	yaşansan	yaşansa	yaşansak	yaşansanız	yaşansalar
	perfective		yaşansaydım	yaşansaydın	yaşansaydı	yaşansaydık	yaşansaydınız	yaşansaydılar
optative			yaşanayım	yaşanasın	yaşana	yaşanalım	yaşanasınız	yaşanalar
progressive			yaşanmaktayım	yaşanmaktasın	yaşanmakta	yaşanmaktayız	yaşanmaktasınız	yaşanmaktalar
necessitative			yaşanmalıyım	yaşanmalısın	yaşanmalı	yaşanmalıyız	yaşanmalısınız	yaşanmalılar
imperative				yaşan	yaşansın		yaşanın	yaşansınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yaşanır mıyım?	yaşanır mısın?	yaşanır mı?	yaşanır mıyız?	yaşanır mısınız?	yaşanırlar mı?
		imperfective	yaşanıyor muyum?	yaşanıyor musun?	yaşanıyor mu?	yaşanıyor muyuz?	yaşanıyor musunuz?	yaşanıyorlar mı?
	past	perfective	yaşandım mı?	yaşandın mı?	yaşandı mı?	yaşandık mı?	yaşandınız mı?	yaşandılar mı?
		imperfective	yaşanıyor muydum?	yaşanıyor muydun?	yaşanıyor muydu?	yaşanıyor muyduk?	yaşanıyor muydunuz?	yaşanıyorlar mıydı?
	future		yaşanacak mıyım?	yaşanacak mısın?	yaşanacak mı?	yaşanacak mıyız?	yaşanacak mısınız?	yaşanacaklar mı?
inferential	perfective		yaşanmış mıyım?	yaşanmış mısın?	yaşanmış mı?	yaşanmış mıyız?	yaşanmış mısınız?	yaşanmışlar mı?
	aorist		yaşanır mıymışım?	yaşanır mıymışsın?	yaşanır mıymış?	yaşanır mıymışız?	yaşanır mıymışsınız?	yaşanırlar mıymış?
	imperfective		yaşanıyor muymuşum?	yaşanıyor muymuşsun?	yaşanıyor muymuş?	yaşanıyor muymuşuz?	yaşanıyor muymuşsunuz?	yaşanıyorlar mıymış?
conditional	simple		yaşansam mı?	yaşansan mı?	yaşansa mı?	yaşansak mı?	yaşansanız mı?	yaşansalar mı?
	perfective		yaşansa mıydım?	yaşansa mıydın?	yaşansa mıydı?	yaşansa mıydık?	yaşansa mıydınız?	yaşansalar mıydı?
progressive			yaşanmakta mıyım?	yaşanmakta mısın?	yaşanmakta mı?	yaşanmakta mıyız?	yaşanmakta mısınız?	yaşanmaktalar mı?
necessitative			yaşanmalı mıyım?	yaşanmalı mısın?	yaşanmalı mı?	yaşanmalı mıyız?	yaşanmalı mısınız?	yaşanmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			yaşanmamak
impersonal participle	imperfective		yaşanmayan
	perfective		yaşanmamış
	prospective		yaşanmayacak
personal participle	non-prospective		yaşanmadığım	yaşanmadığın	yaşanmadığı	yaşanmadığımız	yaşanmadığınız	yaşanmadıkları
	prospective		yaşanmayacağım	yaşanmayacağın	yaşanmayacağı	yaşanmayacağımız	yaşanmayacağınız	yaşanmayacakları
verbal noun			yaşanmama
way of doing			yaşanmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yaşanmam	yaşanmazsın	yaşanmaz	yaşanmayız	yaşanmazsınız	yaşanmazlar
		imperfective	yaşanmıyorum	yaşanmıyorsun	yaşanmıyor	yaşanmıyoruz	yaşanmıyorsunuz	yaşanmıyorlar
	past	perfective	yaşanmadım	yaşanmadın	yaşanmadı	yaşanmadık	yaşanmadınız	yaşanmadılar
		imperfective	yaşanmıyordum	yaşanmıyordun	yaşanmıyordu	yaşanmıyorduk	yaşanmıyordunuz	yaşanmıyorlardı
	future		yaşanmayacağım	yaşanmayacaksın	yaşanmayacak	yaşanmayacağız	yaşanmayacaksınız	yaşanmayacaklar
inferential	perfective		yaşanmamışım	yaşanmamışsın	yaşanmamış	yaşanmamışız	yaşanmamışsınız	yaşanmamışlar
	aorist		yaşanmazmışım	yaşanmazmışsın	yaşanmazmış	yaşanmazmışız	yaşanmazmışsınız	yaşanmazlarmış
	imperfective		yaşanmıyormuşum	yaşanmıyormuşsun	yaşanmıyormuş	yaşanmıyormuşuz	yaşanmıyormuşsunuz	yaşanmıyorlarmış
conditional	simple		yaşanmasam	yaşanmasan	yaşanmasa	yaşanmasak	yaşanmasanız	yaşanmasalar
	perfective		yaşanmasaydım	yaşanmasaydın	yaşanmasaydı	yaşanmasaydık	yaşanmasaydınız	yaşanmasaydılar
optative			yaşanmayayım	yaşanmayasın	yaşanmaya	yaşanmayalım	yaşanmayasınız	yaşanmayalar
progressive			yaşanmamaktayım	yaşanmamaktasın	yaşanmamakta	yaşanmamaktayız	yaşanmamaktasınız	yaşanmamaktalar
necessitative			yaşanmamalıyım	yaşanmamalısın	yaşanmamalı	yaşanmamalıyız	yaşanmamalısınız	yaşanmamalılar
imperative				yaşanma	yaşanmasın		yaşanmayın	yaşanmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yaşanmaz mıyım?	yaşanmaz mısın?	yaşanmaz mı?	yaşanmaz mıyız?	yaşanmaz mısınız?	yaşanmazlar mı?
		imperfective	yaşanmıyor muyum?	yaşanmıyor musun?	yaşanmıyor mu?	yaşanmıyor muyuz?	yaşanmıyor musunuz?	yaşanmıyorlar mı?
	past	perfective	yaşanmadım mı?	yaşanmadın mı?	yaşanmadı mı?	yaşanmadık mı?	yaşanmadınız mı?	yaşanmadılar mı?
		imperfective	yaşanmıyor muydum?	yaşanmıyor muydun?	yaşanmıyor muydu?	yaşanmıyor muyduk?	yaşanmıyor muydunuz?	yaşanmıyorlar mıydı?
	future		yaşanmayacak mıyım?	yaşanmayacak mısın?	yaşanmayacak mı?	yaşanmayacak mıyız?	yaşanmayacak mısınız?	yaşanmayacaklar mı?
inferential	perfective		yaşanmamış mıyım?	yaşanmamış mısın?	yaşanmamış mı?	yaşanmamış mıyız?	yaşanmamış mısınız?	yaşanmamışlar mı?
	aorist		yaşanmaz mıymışım?	yaşanmaz mıymışsın?	yaşanmaz mıymış?	yaşanmaz mıymışız?	yaşanmaz mıymışsınız?	yaşanmazlar mıymış?
	imperfective		yaşanmıyor muymuşum?	yaşanmıyor muymuşsun?	yaşanmıyor muymuş?	yaşanmıyor muymuşuz?	yaşanmıyor muymuşsunuz?	yaşanmıyorlar mıymış?
conditional	simple		yaşanmasam mı?	yaşanmasan mı?	yaşanmasa mı?	yaşanmasak mı?	yaşanmasanız mı?	yaşanmasalar mı?
	perfective		yaşanmasa mıydım?	yaşanmasa mıydın?	yaşanmasa mıydı?	yaşanmasa mıydık?	yaşanmasa mıydınız?	yaşanmasalar mıydı?
progressive			yaşanmamakta mıyım?	yaşanmamakta mısın?	yaşanmamakta mı?	yaşanmamakta mıyız?	yaşanmamakta mısınız?	yaşanmamaktalar mı?
necessitative			yaşanmamalı mıyım?	yaşanmamalı mısın?	yaşanmamalı mı?	yaşanmamalı mıyız?	yaşanmamalı mısınız?	yaşanmamalılar mı?

Further reading

• “yaşanmak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu