sarkmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish صارقمق (sarkmak, “to hang loosely, lean down”), from Proto-Turkic [Term?]. Cognate to Khorezmian Turkic [script needed] (sark-, “to hang limply”), Kipchak [Arabic needed] (sark-, “to hang down”).

Verb

sarkmak (third-person singular simple present sarkar)

1. (intransitive) to sag, hang; to hang down; to hang out; to lean out of
2. (intransitive) to sink, lean down
3. (intransitive, with dative case) to flirt with, hit on someone, to molest
4. (intransitive, with dative case) to be postponed to

Conjugation

Conjugation of sarkmak (aorist in -V²r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			sarkmak
impersonal participle	imperfective		sarkan
	perfective		sarkmış
	prospective		sarkacak
personal participle	non-prospective		sarktığım	sarktığın	sarktığı	sarktığımız	sarktığınız	sarktıkları
	prospective		sarkacağım	sarkacağın	sarkacağı	sarkacağımız	sarkacağınız	sarkacakları
verbal noun			sarkma
way of doing			sarkış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	sarkarım	sarkarsın	sarkar	sarkarız	sarkarsınız	sarkarlar
		imperfective	sarkıyorum	sarkıyorsun	sarkıyor	sarkıyoruz	sarkıyorsunuz	sarkıyorlar
	past	perfective	sarktım	sarktın	sarktı	sarktık	sarktınız	sarktılar
		imperfective	sarkıyordum	sarkıyordun	sarkıyordu	sarkıyorduk	sarkıyordunuz	sarkıyorlardı (or sarkıyordular)
	future		sarkacağım	sarkacaksın	sarkacak	sarkacağız	sarkacaksınız	sarkacaklar
inferential	perfective		sarkmışım	sarkmışsın	sarkmış	sarkmışız	sarkmışsınız	sarkmışlar
	aorist		sarkarmışım	sarkarmışsın	sarkarmış	sarkarmışız	sarkarmışsınız	sarkarlarmış (or sarkarmışlar)
	imperfective		sarkıyormuşum	sarkıyormuşsun	sarkıyormuş	sarkıyormuşuz	sarkıyormuşsunuz	sarkıyorlarmış
conditional	simple		sarksam	sarksan	sarksa	sarksak	sarksanız	sarksalar
	perfective		sarksaydım	sarksaydın	sarksaydı	sarksaydık	sarksaydınız	sarksaydılar
optative			sarkayım	sarkasın	sarka	sarkalım	sarkasınız	sarkalar
progressive			sarkmaktayım	sarkmaktasın	sarkmakta	sarkmaktayız	sarkmaktasınız	sarkmaktalar
necessitative			sarkmalıyım	sarkmalısın	sarkmalı	sarkmalıyız	sarkmalısınız	sarkmalılar
imperative				sark	sarksın		sarkın	sarksınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	sarkar mıyım?	sarkar mısın?	sarkar mı?	sarkar mıyız?	sarkar mısınız?	sarkarlar mı?
		imperfective	sarkıyor muyum?	sarkıyor musun?	sarkıyor mu?	sarkıyor muyuz?	sarkıyor musunuz?	sarkıyorlar mı?
	past	perfective	sarktım mı?	sarktın mı?	sarktı mı?	sarktık mı?	sarktınız mı?	sarktılar mı?
		imperfective	sarkıyor muydum?	sarkıyor muydun?	sarkıyor muydu?	sarkıyor muyduk?	sarkıyor muydunuz?	sarkıyorlar mıydı?
	future		sarkacak mıyım?	sarkacak mısın?	sarkacak mı?	sarkacak mıyız?	sarkacak mısınız?	sarkacaklar mı?
inferential	perfective		sarkmış mıyım?	sarkmış mısın?	sarkmış mı?	sarkmış mıyız?	sarkmış mısınız?	sarkmışlar mı?
	aorist		sarkar mıymışım?	sarkar mıymışsın?	sarkar mıymış?	sarkar mıymışız?	sarkar mıymışsınız?	sarkarlar mıymış?
	imperfective		sarkıyor muymuşum?	sarkıyor muymuşsun?	sarkıyor muymuş?	sarkıyor muymuşuz?	sarkıyor muymuşsunuz?	sarkıyorlar mıymış?
conditional	simple		sarksam mı?	sarksan mı?	sarksa mı?	sarksak mı?	sarksanız mı?	sarksalar mı?
	perfective		sarksa mıydım?	sarksa mıydın?	sarksa mıydı?	sarksa mıydık?	sarksa mıydınız?	sarksalar mıydı?
progressive			sarkmakta mıyım?	sarkmakta mısın?	sarkmakta mı?	sarkmakta mıyız?	sarkmakta mısınız?	sarkmaktalar mı?
necessitative			sarkmalı mıyım?	sarkmalı mısın?	sarkmalı mı?	sarkmalı mıyız?	sarkmalı mısınız?	sarkmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			sarkmamak
impersonal participle	imperfective		sarkmayan
	perfective		sarkmamış
	prospective		sarkmayacak
personal participle	non-prospective		sarkmadığım	sarkmadığın	sarkmadığı	sarkmadığımız	sarkmadığınız	sarkmadıkları
	prospective		sarkmayacağım	sarkmayacağın	sarkmayacağı	sarkmayacağımız	sarkmayacağınız	sarkmayacakları
verbal noun			sarkmama
way of doing			sarkmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	sarkmam	sarkmazsın	sarkmaz	sarkmayız	sarkmazsınız	sarkmazlar
		imperfective	sarkmıyorum	sarkmıyorsun	sarkmıyor	sarkmıyoruz	sarkmıyorsunuz	sarkmıyorlar
	past	perfective	sarkmadım	sarkmadın	sarkmadı	sarkmadık	sarkmadınız	sarkmadılar
		imperfective	sarkmıyordum	sarkmıyordun	sarkmıyordu	sarkmıyorduk	sarkmıyordunuz	sarkmıyorlardı
	future		sarkmayacağım	sarkmayacaksın	sarkmayacak	sarkmayacağız	sarkmayacaksınız	sarkmayacaklar
inferential	perfective		sarkmamışım	sarkmamışsın	sarkmamış	sarkmamışız	sarkmamışsınız	sarkmamışlar
	aorist		sarkmazmışım	sarkmazmışsın	sarkmazmış	sarkmazmışız	sarkmazmışsınız	sarkmazlarmış
	imperfective		sarkmıyormuşum	sarkmıyormuşsun	sarkmıyormuş	sarkmıyormuşuz	sarkmıyormuşsunuz	sarkmıyorlarmış
conditional	simple		sarkmasam	sarkmasan	sarkmasa	sarkmasak	sarkmasanız	sarkmasalar
	perfective		sarkmasaydım	sarkmasaydın	sarkmasaydı	sarkmasaydık	sarkmasaydınız	sarkmasaydılar
optative			sarkmayayım	sarkmayasın	sarkmaya	sarkmayalım	sarkmayasınız	sarkmayalar
progressive			sarkmamaktayım	sarkmamaktasın	sarkmamakta	sarkmamaktayız	sarkmamaktasınız	sarkmamaktalar
necessitative			sarkmamalıyım	sarkmamalısın	sarkmamalı	sarkmamalıyız	sarkmamalısınız	sarkmamalılar
imperative				sarkma	sarkmasın		sarkmayın	sarkmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	sarkmaz mıyım?	sarkmaz mısın?	sarkmaz mı?	sarkmaz mıyız?	sarkmaz mısınız?	sarkmazlar mı?
		imperfective	sarkmıyor muyum?	sarkmıyor musun?	sarkmıyor mu?	sarkmıyor muyuz?	sarkmıyor musunuz?	sarkmıyorlar mı?
	past	perfective	sarkmadım mı?	sarkmadın mı?	sarkmadı mı?	sarkmadık mı?	sarkmadınız mı?	sarkmadılar mı?
		imperfective	sarkmıyor muydum?	sarkmıyor muydun?	sarkmıyor muydu?	sarkmıyor muyduk?	sarkmıyor muydunuz?	sarkmıyorlar mıydı?
	future		sarkmayacak mıyım?	sarkmayacak mısın?	sarkmayacak mı?	sarkmayacak mıyız?	sarkmayacak mısınız?	sarkmayacaklar mı?
inferential	perfective		sarkmamış mıyım?	sarkmamış mısın?	sarkmamış mı?	sarkmamış mıyız?	sarkmamış mısınız?	sarkmamışlar mı?
	aorist		sarkmaz mıymışım?	sarkmaz mıymışsın?	sarkmaz mıymış?	sarkmaz mıymışız?	sarkmaz mıymışsınız?	sarkmazlar mıymış?
	imperfective		sarkmıyor muymuşum?	sarkmıyor muymuşsun?	sarkmıyor muymuş?	sarkmıyor muymuşuz?	sarkmıyor muymuşsunuz?	sarkmıyorlar mıymış?
conditional	simple		sarkmasam mı?	sarkmasan mı?	sarkmasa mı?	sarkmasak mı?	sarkmasanız mı?	sarkmasalar mı?
	perfective		sarkmasa mıydım?	sarkmasa mıydın?	sarkmasa mıydı?	sarkmasa mıydık?	sarkmasa mıydınız?	sarkmasalar mıydı?
progressive			sarkmamakta mıyım?	sarkmamakta mısın?	sarkmamakta mı?	sarkmamakta mıyız?	sarkmamakta mısınız?	sarkmamaktalar mı?
necessitative			sarkmamalı mıyım?	sarkmamalı mısın?	sarkmamalı mı?	sarkmamalı mıyız?	sarkmamalı mısınız?	sarkmamalılar mı?

Synonyms

• (to hang): salınmak
• (to flirt with, molest): asılmak
• (to be posponed to): kalmak

Derived terms

• sarkıt
• sarkaç
• salkım

Related terms

• sarkabilmek
• sarkamamak
• sarkıcı
• sarkık
• sarkılmak
• sarkınmak
• sarkıntı
• sarkış
• sarkışmak
• sarkıtmak
• sarkma
• sarkmamak
• sarkmış

 

References

• Nişanyan, Sevan (2002–) “sarkmak”, in Nişanyan Sözlük