kaymak

English

Alternative forms

• kaimak
• kajmak

Etymology

Borrowed from Turkish kaymak (“cream”), from Ottoman Turkish قایماق.

Noun

kaymak (uncountable)

1. A creamy dairy product, similar to clotted cream, made in the Balkans, Turkey, the Middle East, Central Asia, Iran, Afghanistan, and India. It is made from the milk of water buffalos in the East or of cows in the West.

Translations

creamy dairy product

• Azerbaijani: qaymaq (az)
• Bashkir: ҡаймаҡ (qaymaq)
• Finnish: kaymak (fi)
• French: kaïmac (fr) m
• Greek: καϊμάκι (el) n (kaïmáki)
• Karakalpak: qaymaq
• Kazakh: қаймақ (qaimaq)
• Kumyk: къаймакъ (qaymaq)
• Kyrgyz: каймак (ky) (kaymak)
• Lezgi: къаймах (q̄ajmaχ)
• Macedonian: кајмак m (kajmak)
• Nogai: каймак (kaymak)
• Northern Altai: каймак (kaymak)
• Ottoman Turkish: قایماق (kaymak)
• Persian: قیماق (fa) (qeymâq), کیماک (fa) (kimâk), شمه (fa) (šeme)
• Polish: kajmak (pl) m
• Romanian: caimac (ro) n
• Russian: кайма́к (ru) m (kajmák)
• Serbo-Croatian:

  Cyrillic: ка̀јмак m, скоруп m, врхње f

  Roman: kàjmak (sh) m

• Shor: қаймақ
• Siberian Tatar: ҡаймаҡ
• Slovene: kajmak
• Tajik: қаймоқ (qaymoq)
• Tatar: каймак (tt) (qaymaq)
• Turkish: kaymak (tr)
• Turkmen: gaýmak
• Ukrainian: кайма́к (uk) m (kajmák)
• Uyghur: قايماق (qaymaq)
• Uzbek: qaymoq (uz)

Further reading

• kaymak on Wikipedia.Wikipedia

Turkish

Pronunciation

• IPA^(key): /kaj.mak/

Etymology 1

From Ottoman Turkish قایماق (kaymak). Related to Old Turkic [script needed] (kañak, kayak, “cream layer that forms on top of milk after boiling”), from [script needed] (kaña-, “1. to boil, 2. to melt, become liquid”), whence also Turkish kayna-. Ultimately from Proto-Turkic *kạyïn- (“to boil”).

Noun

kaymak (definite accusative kaymağı, plural kaymaklar)

1. kaymak
2. (figuratively) best part of something

Declension

Inflection
Nominative	kaymak
Definite accusative	kaymağı
	Singular	Plural
Nominative	kaymak	kaymaklar
Definite accusative	kaymağı	kaymakları
Dative	kaymağa	kaymaklara
Locative	kaymakta	kaymaklarda
Ablative	kaymaktan	kaymaklardan
Genitive	kaymağın	kaymakların
Possessive forms Nominative Singular Plural 1st singular kaymağım kaymaklarım 2nd singular kaymağın kaymakların 3rd singular kaymağı kaymakları 1st plural kaymağımız kaymaklarımız 2nd plural kaymağınız kaymaklarınız 3rd plural kaymakları kaymakları Definite accusative Singular Plural 1st singular kaymağımı kaymaklarımı 2nd singular kaymağını kaymaklarını 3rd singular kaymağını kaymaklarını 1st plural kaymağımızı kaymaklarımızı 2nd plural kaymağınızı kaymaklarınızı 3rd plural kaymaklarını kaymaklarını Dative Singular Plural 1st singular kaymağıma kaymaklarıma 2nd singular kaymağına kaymaklarına 3rd singular kaymağına kaymaklarına 1st plural kaymağımıza kaymaklarımıza 2nd plural kaymağınıza kaymaklarınıza 3rd plural kaymaklarına kaymaklarına Locative Singular Plural 1st singular kaymağımda kaymaklarımda 2nd singular kaymağında kaymaklarında 3rd singular kaymağında kaymaklarında 1st plural kaymağımızda kaymaklarımızda 2nd plural kaymağınızda kaymaklarınızda 3rd plural kaymaklarında kaymaklarında Ablative Singular Plural 1st singular kaymağımdan kaymaklarımdan 2nd singular kaymağından kaymaklarından 3rd singular kaymağından kaymaklarından 1st plural kaymağımızdan kaymaklarımızdan 2nd plural kaymağınızdan kaymaklarınızdan 3rd plural kaymaklarından kaymaklarından Genitive Singular Plural 1st singular kaymağımın kaymaklarımın 2nd singular kaymağının kaymaklarının 3rd singular kaymağının kaymaklarının 1st plural kaymağımızın kaymaklarımızın 2nd plural kaymağınızın kaymaklarınızın 3rd plural kaymaklarının kaymaklarının

Derived terms

• kaymakçı
• kaymaklanmak
• kaymaklı
• kaymaksız

 

Related terms

• kaynak

Etymology 2

From Ottoman Turkish قایمق (kaymak), from Proto-Turkic *kāy- (“to slide”) and *kay- (“to turn back; to squint, move to smb.’s side; to go past”), both being different Proto-Turkic roots as one has a long vowel and one does not. Cognate with Old Turkic [script needed] (kay-, “to turn (towards a direction or a thing), look after, have interest in, pay attention to”), etc.

Verb

kaymak (third-person singular simple present kayar)

1. (intransitive) to slide; to slip, skid

   Karlı yolda kayıp belini incitti. ― He slipped on a snowy road and hurt his waist.

2. (intransitive) to shift

   İlgim gitardan piyanoya kaydı. ― My interest shifted from the guitar to the piano.

3. (intransitive, slang) to fuck, insult, swear

   Sana çok kötü kaymak üzereyim. ― I am about to insult you very badly.

Conjugation

Conjugation of kaymak (aorist in -V²r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			kaymak
impersonal participle	imperfective		kayan
	perfective		kaymış
	prospective		kayacak
personal participle	non-prospective		kaydığım	kaydığın	kaydığı	kaydığımız	kaydığınız	kaydıkları
	prospective		kayacağım	kayacağın	kayacağı	kayacağımız	kayacağınız	kayacakları
verbal noun			kayma
way of doing			kayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kayarım	kayarsın	kayar	kayarız	kayarsınız	kayarlar
		imperfective	kayıyorum	kayıyorsun	kayıyor	kayıyoruz	kayıyorsunuz	kayıyorlar
	past	perfective	kaydım	kaydın	kaydı	kaydık	kaydınız	kaydılar
		imperfective	kayıyordum	kayıyordun	kayıyordu	kayıyorduk	kayıyordunuz	kayıyorlardı (or kayıyordular)
	future		kayacağım	kayacaksın	kayacak	kayacağız	kayacaksınız	kayacaklar
	future-in-the-past	definite	kayacaktım	kayacaktın	kayacaktı	kayacaktık	kayacaktınız	kayacaklardı
		indefinite	kayardım	kayardın	kayardı	kayardık	kayardınız	kayarlardı
inferential	perfective		kaymışım	kaymışsın	kaymış	kaymışız	kaymışsınız	kaymışlar
	aorist		kayarmışım	kayarmışsın	kayarmış	kayarmışız	kayarmışsınız	kayarlarmış (or kayarmışlar)
	imperfective		kayıyormuşum	kayıyormuşsun	kayıyormuş	kayıyormuşuz	kayıyormuşsunuz	kayıyorlarmış
conditional	simple		kaysam	kaysan	kaysa	kaysak	kaysanız	kaysalar
	perfective		kaysaydım	kaysaydın	kaysaydı	kaysaydık	kaysaydınız	kaysaydılar
optative			kayayım	kayasın	kaya	kayalım	kayasınız	kayalar
progressive			kaymaktayım	kaymaktasın	kaymakta	kaymaktayız	kaymaktasınız	kaymaktalar
necessitative			kaymalıyım	kaymalısın	kaymalı	kaymalıyız	kaymalısınız	kaymalılar
imperative				kay	kaysın		kayın	kaysınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kayar mıyım?	kayar mısın?	kayar mı?	kayar mıyız?	kayar mısınız?	kayarlar mı?
		imperfective	kayıyor muyum?	kayıyor musun?	kayıyor mu?	kayıyor muyuz?	kayıyor musunuz?	kayıyorlar mı?
	past	perfective	kaydım mı?	kaydın mı?	kaydı mı?	kaydık mı?	kaydınız mı?	kaydılar mı?
		imperfective	kayıyor muydum?	kayıyor muydun?	kayıyor muydu?	kayıyor muyduk?	kayıyor muydunuz?	kayıyorlar mıydı?
	future		kayacak mıyım?	kayacak mısın?	kayacak mı?	kayacak mıyız?	kayacak mısınız?	kayacaklar mı?
inferential	perfective		kaymış mıyım?	kaymış mısın?	kaymış mı?	kaymış mıyız?	kaymış mısınız?	kaymışlar mı?
	aorist		kayar mıymışım?	kayar mıymışsın?	kayar mıymış?	kayar mıymışız?	kayar mıymışsınız?	kayarlar mıymış?
	imperfective		kayıyor muymuşum?	kayıyor muymuşsun?	kayıyor muymuş?	kayıyor muymuşuz?	kayıyor muymuşsunuz?	kayıyorlar mıymış?
conditional	simple		kaysam mı?	kaysan mı?	kaysa mı?	kaysak mı?	kaysanız mı?	kaysalar mı?
	perfective		kaysa mıydım?	kaysa mıydın?	kaysa mıydı?	kaysa mıydık?	kaysa mıydınız?	kaysalar mıydı?
progressive			kaymakta mıyım?	kaymakta mısın?	kaymakta mı?	kaymakta mıyız?	kaymakta mısınız?	kaymaktalar mı?
necessitative			kaymalı mıyım?	kaymalı mısın?	kaymalı mı?	kaymalı mıyız?	kaymalı mısınız?	kaymalılar mı?
Negative declarative
infinitive			kaymamak
impersonal participle	imperfective		kaymayan
	perfective		kaymamış
	prospective		kaymayacak
personal participle	non-prospective		kaymadığım	kaymadığın	kaymadığı	kaymadığımız	kaymadığınız	kaymadıkları
	prospective		kaymayacağım	kaymayacağın	kaymayacağı	kaymayacağımız	kaymayacağınız	kaymayacakları
verbal noun			kaymama
way of doing			kaymayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kaymam	kaymazsın	kaymaz	kaymayız	kaymazsınız	kaymazlar
		imperfective	kaymıyorum	kaymıyorsun	kaymıyor	kaymıyoruz	kaymıyorsunuz	kaymıyorlar
	past	perfective	kaymadım	kaymadın	kaymadı	kaymadık	kaymadınız	kaymadılar
		imperfective	kaymıyordum	kaymıyordun	kaymıyordu	kaymıyorduk	kaymıyordunuz	kaymıyorlardı
	future		kaymayacağım	kaymayacaksın	kaymayacak	kaymayacağız	kaymayacaksınız	kaymayacaklar
inferential	perfective		kaymamışım	kaymamışsın	kaymamış	kaymamışız	kaymamışsınız	kaymamışlar
	aorist		kaymazmışım	kaymazmışsın	kaymazmış	kaymazmışız	kaymazmışsınız	kaymazlarmış
	imperfective		kaymıyormuşum	kaymıyormuşsun	kaymıyormuş	kaymıyormuşuz	kaymıyormuşsunuz	kaymıyorlarmış
conditional	simple		kaymasam	kaymasan	kaymasa	kaymasak	kaymasanız	kaymasalar
	perfective		kaymasaydım	kaymasaydın	kaymasaydı	kaymasaydık	kaymasaydınız	kaymasaydılar
optative			kaymayayım	kaymayasın	kaymaya	kaymayalım	kaymayasınız	kaymayalar
progressive			kaymamaktayım	kaymamaktasın	kaymamakta	kaymamaktayız	kaymamaktasınız	kaymamaktalar
necessitative			kaymamalıyım	kaymamalısın	kaymamalı	kaymamalıyız	kaymamalısınız	kaymamalılar
imperative				kayma	kaymasın		kaymayın	kaymasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kaymaz mıyım?	kaymaz mısın?	kaymaz mı?	kaymaz mıyız?	kaymaz mısınız?	kaymazlar mı?
		imperfective	kaymıyor muyum?	kaymıyor musun?	kaymıyor mu?	kaymıyor muyuz?	kaymıyor musunuz?	kaymıyorlar mı?
	past	perfective	kaymadım mı?	kaymadın mı?	kaymadı mı?	kaymadık mı?	kaymadınız mı?	kaymadılar mı?
		imperfective	kaymıyor muydum?	kaymıyor muydun?	kaymıyor muydu?	kaymıyor muyduk?	kaymıyor muydunuz?	kaymıyorlar mıydı?
	future		kaymayacak mıyım?	kaymayacak mısın?	kaymayacak mı?	kaymayacak mıyız?	kaymayacak mısınız?	kaymayacaklar mı?
inferential	perfective		kaymamış mıyım?	kaymamış mısın?	kaymamış mı?	kaymamış mıyız?	kaymamış mısınız?	kaymamışlar mı?
	aorist		kaymaz mıymışım?	kaymaz mıymışsın?	kaymaz mıymış?	kaymaz mıymışız?	kaymaz mıymışsınız?	kaymazlar mıymış?
	imperfective		kaymıyor muymuşum?	kaymıyor muymuşsun?	kaymıyor muymuş?	kaymıyor muymuşuz?	kaymıyor muymuşsunuz?	kaymıyorlar mıymış?
conditional	simple		kaymasam mı?	kaymasan mı?	kaymasa mı?	kaymasak mı?	kaymasanız mı?	kaymasalar mı?
	perfective		kaymasa mıydım?	kaymasa mıydın?	kaymasa mıydı?	kaymasa mıydık?	kaymasa mıydınız?	kaymasalar mıydı?
progressive			kaymamakta mıyım?	kaymamakta mısın?	kaymamakta mı?	kaymamakta mıyız?	kaymamakta mısınız?	kaymamaktalar mı?
necessitative			kaymamalı mıyım?	kaymamalı mısın?	kaymamalı mı?	kaymamalı mıyız?	kaymamalı mısınız?	kaymamalılar mı?

Derived terms

• kayak
• kaykay
• kaygan
• kayılmak
• kaydırmak
• sinekkaydı

Related terms

• kaygı
• kayık