kalınlaştırmak

Turkish

Etymology

Equivalent to kalın (“thick”) +‎ -la +‎ -ş +‎ -tır +‎ -mak.

Verb

kalınlaştırmak (third-person singular simple present kalınlaştırır)

1. causative of kalınlaşmak
   1. (transitive) to thicken (to make wider)
   2. (transitive) to deepen (voice)

      Sesini kalınlaştırıp kükremiş. ― He deepened his voice and roared.

Conjugation

Conjugation of kalınlaştırmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			kalınlaştırmak
impersonal participle	imperfective		kalınlaştıran
	perfective		kalınlaştırmış
	prospective		kalınlaştıracak
personal participle	non-prospective		kalınlaştırtığım	kalınlaştırtığın	kalınlaştırtığı	kalınlaştırtığımız	kalınlaştırtığınız	kalınlaştırtıkları
	prospective		kalınlaştıracağım	kalınlaştıracağın	kalınlaştıracağı	kalınlaştıracağımız	kalınlaştıracağınız	kalınlaştıracakları
verbal noun			kalınlaştırma
way of doing			kalınlaştırış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kalınlaştırırım	kalınlaştırırsın	kalınlaştırır	kalınlaştırırız	kalınlaştırırsınız	kalınlaştırırlar
		imperfective	kalınlaştırıyorum	kalınlaştırıyorsun	kalınlaştırıyor	kalınlaştırıyoruz	kalınlaştırıyorsunuz	kalınlaştırıyorlar
	past	perfective	kalınlaştırtım	kalınlaştırtın	kalınlaştırtı	kalınlaştırtık	kalınlaştırtınız	kalınlaştırtılar
		imperfective	kalınlaştırıyordum	kalınlaştırıyordun	kalınlaştırıyordu	kalınlaştırıyorduk	kalınlaştırıyordunuz	kalınlaştırıyorlardı (or kalınlaştırıyordular)
	future		kalınlaştıracağım	kalınlaştıracaksın	kalınlaştıracak	kalınlaştıracağız	kalınlaştıracaksınız	kalınlaştıracaklar
	future-in-the-past	definite	kalınlaştıracaktım	kalınlaştıracaktın	kalınlaştıracaktı	kalınlaştıracaktık	kalınlaştıracaktınız	kalınlaştıracaklardı
		indefinite	kalınlaştırırdım	kalınlaştırırdın	kalınlaştırırdı	kalınlaştırırdık	kalınlaştırırdınız	kalınlaştırırlardı
inferential	perfective		kalınlaştırmışım	kalınlaştırmışsın	kalınlaştırmış	kalınlaştırmışız	kalınlaştırmışsınız	kalınlaştırmışlar
	aorist		kalınlaştırırmışım	kalınlaştırırmışsın	kalınlaştırırmış	kalınlaştırırmışız	kalınlaştırırmışsınız	kalınlaştırırlarmış (or kalınlaştırırmışlar)
	imperfective		kalınlaştırıyormuşum	kalınlaştırıyormuşsun	kalınlaştırıyormuş	kalınlaştırıyormuşuz	kalınlaştırıyormuşsunuz	kalınlaştırıyorlarmış
conditional	simple		kalınlaştırsam	kalınlaştırsan	kalınlaştırsa	kalınlaştırsak	kalınlaştırsanız	kalınlaştırsalar
	perfective		kalınlaştırsaydım	kalınlaştırsaydın	kalınlaştırsaydı	kalınlaştırsaydık	kalınlaştırsaydınız	kalınlaştırsaydılar
optative			kalınlaştırayım	kalınlaştırasın	kalınlaştıra	kalınlaştıralım	kalınlaştırasınız	kalınlaştıralar
progressive			kalınlaştırmaktayım	kalınlaştırmaktasın	kalınlaştırmakta	kalınlaştırmaktayız	kalınlaştırmaktasınız	kalınlaştırmaktalar
necessitative			kalınlaştırmalıyım	kalınlaştırmalısın	kalınlaştırmalı	kalınlaştırmalıyız	kalınlaştırmalısınız	kalınlaştırmalılar
imperative				kalınlaştır	kalınlaştırsın		kalınlaştırın	kalınlaştırsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kalınlaştırır mıyım?	kalınlaştırır mısın?	kalınlaştırır mı?	kalınlaştırır mıyız?	kalınlaştırır mısınız?	kalınlaştırırlar mı?
		imperfective	kalınlaştırıyor muyum?	kalınlaştırıyor musun?	kalınlaştırıyor mu?	kalınlaştırıyor muyuz?	kalınlaştırıyor musunuz?	kalınlaştırıyorlar mı?
	past	perfective	kalınlaştırtım mı?	kalınlaştırtın mı?	kalınlaştırtı mı?	kalınlaştırtık mı?	kalınlaştırtınız mı?	kalınlaştırtılar mı?
		imperfective	kalınlaştırıyor muydum?	kalınlaştırıyor muydun?	kalınlaştırıyor muydu?	kalınlaştırıyor muyduk?	kalınlaştırıyor muydunuz?	kalınlaştırıyorlar mıydı?
	future		kalınlaştıracak mıyım?	kalınlaştıracak mısın?	kalınlaştıracak mı?	kalınlaştıracak mıyız?	kalınlaştıracak mısınız?	kalınlaştıracaklar mı?
inferential	perfective		kalınlaştırmış mıyım?	kalınlaştırmış mısın?	kalınlaştırmış mı?	kalınlaştırmış mıyız?	kalınlaştırmış mısınız?	kalınlaştırmışlar mı?
	aorist		kalınlaştırır mıymışım?	kalınlaştırır mıymışsın?	kalınlaştırır mıymış?	kalınlaştırır mıymışız?	kalınlaştırır mıymışsınız?	kalınlaştırırlar mıymış?
	imperfective		kalınlaştırıyor muymuşum?	kalınlaştırıyor muymuşsun?	kalınlaştırıyor muymuş?	kalınlaştırıyor muymuşuz?	kalınlaştırıyor muymuşsunuz?	kalınlaştırıyorlar mıymış?
conditional	simple		kalınlaştırsam mı?	kalınlaştırsan mı?	kalınlaştırsa mı?	kalınlaştırsak mı?	kalınlaştırsanız mı?	kalınlaştırsalar mı?
	perfective		kalınlaştırsa mıydım?	kalınlaştırsa mıydın?	kalınlaştırsa mıydı?	kalınlaştırsa mıydık?	kalınlaştırsa mıydınız?	kalınlaştırsalar mıydı?
progressive			kalınlaştırmakta mıyım?	kalınlaştırmakta mısın?	kalınlaştırmakta mı?	kalınlaştırmakta mıyız?	kalınlaştırmakta mısınız?	kalınlaştırmaktalar mı?
necessitative			kalınlaştırmalı mıyım?	kalınlaştırmalı mısın?	kalınlaştırmalı mı?	kalınlaştırmalı mıyız?	kalınlaştırmalı mısınız?	kalınlaştırmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			kalınlaştırmamak
impersonal participle	imperfective		kalınlaştırmayan
	perfective		kalınlaştırmamış
	prospective		kalınlaştırmayacak
personal participle	non-prospective		kalınlaştırmadığım	kalınlaştırmadığın	kalınlaştırmadığı	kalınlaştırmadığımız	kalınlaştırmadığınız	kalınlaştırmadıkları
	prospective		kalınlaştırmayacağım	kalınlaştırmayacağın	kalınlaştırmayacağı	kalınlaştırmayacağımız	kalınlaştırmayacağınız	kalınlaştırmayacakları
verbal noun			kalınlaştırmama
way of doing			kalınlaştırmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kalınlaştırmam	kalınlaştırmazsın	kalınlaştırmaz	kalınlaştırmayız	kalınlaştırmazsınız	kalınlaştırmazlar
		imperfective	kalınlaştırmıyorum	kalınlaştırmıyorsun	kalınlaştırmıyor	kalınlaştırmıyoruz	kalınlaştırmıyorsunuz	kalınlaştırmıyorlar
	past	perfective	kalınlaştırmadım	kalınlaştırmadın	kalınlaştırmadı	kalınlaştırmadık	kalınlaştırmadınız	kalınlaştırmadılar
		imperfective	kalınlaştırmıyordum	kalınlaştırmıyordun	kalınlaştırmıyordu	kalınlaştırmıyorduk	kalınlaştırmıyordunuz	kalınlaştırmıyorlardı
	future		kalınlaştırmayacağım	kalınlaştırmayacaksın	kalınlaştırmayacak	kalınlaştırmayacağız	kalınlaştırmayacaksınız	kalınlaştırmayacaklar
inferential	perfective		kalınlaştırmamışım	kalınlaştırmamışsın	kalınlaştırmamış	kalınlaştırmamışız	kalınlaştırmamışsınız	kalınlaştırmamışlar
	aorist		kalınlaştırmazmışım	kalınlaştırmazmışsın	kalınlaştırmazmış	kalınlaştırmazmışız	kalınlaştırmazmışsınız	kalınlaştırmazlarmış
	imperfective		kalınlaştırmıyormuşum	kalınlaştırmıyormuşsun	kalınlaştırmıyormuş	kalınlaştırmıyormuşuz	kalınlaştırmıyormuşsunuz	kalınlaştırmıyorlarmış
conditional	simple		kalınlaştırmasam	kalınlaştırmasan	kalınlaştırmasa	kalınlaştırmasak	kalınlaştırmasanız	kalınlaştırmasalar
	perfective		kalınlaştırmasaydım	kalınlaştırmasaydın	kalınlaştırmasaydı	kalınlaştırmasaydık	kalınlaştırmasaydınız	kalınlaştırmasaydılar
optative			kalınlaştırmayayım	kalınlaştırmayasın	kalınlaştırmaya	kalınlaştırmayalım	kalınlaştırmayasınız	kalınlaştırmayalar
progressive			kalınlaştırmamaktayım	kalınlaştırmamaktasın	kalınlaştırmamakta	kalınlaştırmamaktayız	kalınlaştırmamaktasınız	kalınlaştırmamaktalar
necessitative			kalınlaştırmamalıyım	kalınlaştırmamalısın	kalınlaştırmamalı	kalınlaştırmamalıyız	kalınlaştırmamalısınız	kalınlaştırmamalılar
imperative				kalınlaştırma	kalınlaştırmasın		kalınlaştırmayın	kalınlaştırmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kalınlaştırmaz mıyım?	kalınlaştırmaz mısın?	kalınlaştırmaz mı?	kalınlaştırmaz mıyız?	kalınlaştırmaz mısınız?	kalınlaştırmazlar mı?
		imperfective	kalınlaştırmıyor muyum?	kalınlaştırmıyor musun?	kalınlaştırmıyor mu?	kalınlaştırmıyor muyuz?	kalınlaştırmıyor musunuz?	kalınlaştırmıyorlar mı?
	past	perfective	kalınlaştırmadım mı?	kalınlaştırmadın mı?	kalınlaştırmadı mı?	kalınlaştırmadık mı?	kalınlaştırmadınız mı?	kalınlaştırmadılar mı?
		imperfective	kalınlaştırmıyor muydum?	kalınlaştırmıyor muydun?	kalınlaştırmıyor muydu?	kalınlaştırmıyor muyduk?	kalınlaştırmıyor muydunuz?	kalınlaştırmıyorlar mıydı?
	future		kalınlaştırmayacak mıyım?	kalınlaştırmayacak mısın?	kalınlaştırmayacak mı?	kalınlaştırmayacak mıyız?	kalınlaştırmayacak mısınız?	kalınlaştırmayacaklar mı?
inferential	perfective		kalınlaştırmamış mıyım?	kalınlaştırmamış mısın?	kalınlaştırmamış mı?	kalınlaştırmamış mıyız?	kalınlaştırmamış mısınız?	kalınlaştırmamışlar mı?
	aorist		kalınlaştırmaz mıymışım?	kalınlaştırmaz mıymışsın?	kalınlaştırmaz mıymış?	kalınlaştırmaz mıymışız?	kalınlaştırmaz mıymışsınız?	kalınlaştırmazlar mıymış?
	imperfective		kalınlaştırmıyor muymuşum?	kalınlaştırmıyor muymuşsun?	kalınlaştırmıyor muymuş?	kalınlaştırmıyor muymuşuz?	kalınlaştırmıyor muymuşsunuz?	kalınlaştırmıyorlar mıymış?
conditional	simple		kalınlaştırmasam mı?	kalınlaştırmasan mı?	kalınlaştırmasa mı?	kalınlaştırmasak mı?	kalınlaştırmasanız mı?	kalınlaştırmasalar mı?
	perfective		kalınlaştırmasa mıydım?	kalınlaştırmasa mıydın?	kalınlaştırmasa mıydı?	kalınlaştırmasa mıydık?	kalınlaştırmasa mıydınız?	kalınlaştırmasalar mıydı?
progressive			kalınlaştırmamakta mıyım?	kalınlaştırmamakta mısın?	kalınlaştırmamakta mı?	kalınlaştırmamakta mıyız?	kalınlaştırmamakta mısınız?	kalınlaştırmamaktalar mı?
necessitative			kalınlaştırmamalı mıyım?	kalınlaştırmamalı mısın?	kalınlaştırmamalı mı?	kalınlaştırmamalı mıyız?	kalınlaştırmamalı mısınız?	kalınlaştırmamalılar mı?