ağlamaklı

Turkish

Etymology

From ağla- (“to cry, to shed tears”) +‎ -mak +‎ -lı.

Pronunciation

• IPA^(key): /aːɫa.makˈɫɯ/
• Hyphenation: ağ‧la‧mak‧lı

Adjective

ağlamaklı

1. tearful, about to cry
2. Inspiring tears, sad, melancholic.

Declension

predicative forms of ağlamaklı

present tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I am)	ağlamaklıyım	ağlamaklı mıyım?	ağlamaklı değilim	ağlamaklı değil miyim?
sen (you are)	ağlamaklısın	ağlamaklı mısın?	ağlamaklı değilsin	ağlamaklı değil misin?
o (he/she/it is)	ağlamaklı / ağlamaklıdır	ağlamaklı mı?	ağlamaklı değil	ağlamaklı değil mi?
biz (we are)	ağlamaklıyız	ağlamaklı mıyız?	ağlamaklı değiliz	ağlamaklı değil miyiz?
siz (you are)	ağlamaklısınız	ağlamaklı mısınız?	ağlamaklı değilsiniz	ağlamaklı değil misiniz?
onlar (they are)	ağlamaklı(lar)	ağlamaklı(lar) mı?	ağlamaklı değil(ler)	ağlamaklı değiller mi?
past tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	ağlamaklıydım	ağlamaklı mıydım?	ağlamaklı değildim	ağlamaklı değil miydim?
sen (you were)	ağlamaklıydın	ağlamaklı mıydın?	ağlamaklı değildin	ağlamaklı değil miydin?
o (he/she/it was)	ağlamaklıydı	ağlamaklı mıydı?	ağlamaklı değildi	ağlamaklı değil miydi?
biz (we were)	ağlamaklıydık	ağlamaklı mıydık?	ağlamaklı değildik	ağlamaklı değil miydik?
siz (you were)	ağlamaklıydınız	ağlamaklı mıydınız?	ağlamaklı değildiniz	ağlamaklı değil miydiniz?
onlar (they were)	ağlamaklıydılar	ağlamaklı mıydılar?	ağlamaklı değildi(ler) / değillerdi	ağlamaklı değil miydiler?
indirect past
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	ağlamaklıymışım	ağlamaklı mıymışım?	ağlamaklı değilmişim	ağlamaklı değil miymişim?
sen (you were)	ağlamaklıymışsın	ağlamaklı mıymışsın?	ağlamaklı değilmişsin	ağlamaklı değil miymişsin?
o (he/she/it was)	ağlamaklıymış	ağlamaklı mıymış?	ağlamaklı değilmiş	ağlamaklı değil miymiş?
biz (we were)	ağlamaklıymışız	ağlamaklı mıymışız?	ağlamaklı değilmişiz	ağlamaklı değil miymişiz?
siz (you were)	ağlamaklıymışsınız	ağlamaklı mıymışsınız?	ağlamaklı değilmişsiniz	ağlamaklı değil miymişsiniz?
onlar (they were)	ağlamaklıymışlar	ağlamaklı mıymışlar?	ağlamaklı değilmiş(ler) / değillermiş	ağlamaklı değil miymişler?
conditional
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (if I)	ağlamaklıysam	ağlamaklı mıysam?	ağlamaklı değilsem	ağlamaklı değil miysem?
sen (if you)	ağlamaklıysan	ağlamaklı mıysan?	ağlamaklı değilsen	ağlamaklı değil miysen?
o (if he/she/it)	ağlamaklıysa	ağlamaklı mıysa?	ağlamaklı değilse	ağlamaklı değil miyse?
biz (if we)	ağlamaklıysak	ağlamaklı mıysak?	ağlamaklı değilsek	ağlamaklı değil miysek?
siz (if you)	ağlamaklıysanız	ağlamaklı mıysanız?	ağlamaklı değilseniz	ağlamaklı değil miyseniz?
onlar (if they)	ağlamaklıysalar	ağlamaklı mıysalar?	ağlamaklı değilseler / değillerse	ağlamaklı değil miyseler?

Further reading

• “ağlamaklı”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu
• Çağbayır, Yaşar (2007) “ağlamaklı”, in Ötüken Türkçe Sözlük (in Turkish), Istanbul: Ötüken Neşriyat, page 144