tatlandırmak

Turkish

Etymology

Equivalent to tatlan- +‎ -dır (causative suffix).

Verb

tatlandırmak (third-person singular simple present tatlandırır)

1. to flavor (to add flavoring to something)

Conjugation

Conjugation of tatlandırmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			tatlandırmak
impersonal participle	imperfective		tatlandıran
	perfective		tatlandırmış
	prospective		tatlandıracak
personal participle	non-prospective		tatlandırdığım	tatlandırdığın	tatlandırdığı	tatlandırdığımız	tatlandırdığınız	tatlandırdıkları
	prospective		tatlandıracağım	tatlandıracağın	tatlandıracağı	tatlandıracağımız	tatlandıracağınız	tatlandıracakları
verbal noun			tatlandırma
way of doing			tatlandırış
adverbial gerund			tatlandırarak
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	tatlandırırım	tatlandırırsın	tatlandırır	tatlandırırız	tatlandırırsınız	tatlandırırlar
		imperfective	tatlandırıyorum	tatlandırıyorsun	tatlandırıyor	tatlandırıyoruz	tatlandırıyorsunuz	tatlandırıyorlar
	past	perfective	tatlandırdım	tatlandırdın	tatlandırdı	tatlandırdık	tatlandırdınız	tatlandırdılar
		imperfective	tatlandırıyordum	tatlandırıyordun	tatlandırıyordu	tatlandırıyorduk	tatlandırıyordunuz	tatlandırıyorlardı (or tatlandırıyordular)
	future		tatlandıracağım	tatlandıracaksın	tatlandıracak	tatlandıracağız	tatlandıracaksınız	tatlandıracaklar
	future-in-the-past	definite	tatlandıracaktım	tatlandıracaktın	tatlandıracaktı	tatlandıracaktık	tatlandıracaktınız	tatlandıracaklardı
		indefinite	tatlandırırdım	tatlandırırdın	tatlandırırdı	tatlandırırdık	tatlandırırdınız	tatlandırırlardı
inferential	perfective		tatlandırmışım	tatlandırmışsın	tatlandırmış	tatlandırmışız	tatlandırmışsınız	tatlandırmışlar
	aorist		tatlandırırmışım	tatlandırırmışsın	tatlandırırmış	tatlandırırmışız	tatlandırırmışsınız	tatlandırırlarmış (or tatlandırırmışlar)
	imperfective		tatlandırıyormuşum	tatlandırıyormuşsun	tatlandırıyormuş	tatlandırıyormuşuz	tatlandırıyormuşsunuz	tatlandırıyorlarmış
conditional	simple		tatlandırsam	tatlandırsan	tatlandırsa	tatlandırsak	tatlandırsanız	tatlandırsalar
	perfective		tatlandırsaydım	tatlandırsaydın	tatlandırsaydı	tatlandırsaydık	tatlandırsaydınız	tatlandırsaydılar
optative			tatlandırayım	tatlandırasın	tatlandıra	tatlandıralım	tatlandırasınız	tatlandıralar
progressive			tatlandırmaktayım	tatlandırmaktasın	tatlandırmakta	tatlandırmaktayız	tatlandırmaktasınız	tatlandırmaktalar
necessitative			tatlandırmalıyım	tatlandırmalısın	tatlandırmalı	tatlandırmalıyız	tatlandırmalısınız	tatlandırmalılar
imperative				tatlandır	tatlandırsın		tatlandırın	tatlandırsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	tatlandırır mıyım?	tatlandırır mısın?	tatlandırır mı?	tatlandırır mıyız?	tatlandırır mısınız?	tatlandırırlar mı?
		imperfective	tatlandırıyor muyum?	tatlandırıyor musun?	tatlandırıyor mu?	tatlandırıyor muyuz?	tatlandırıyor musunuz?	tatlandırıyorlar mı?
	past	perfective	tatlandırdım mı?	tatlandırdın mı?	tatlandırdı mı?	tatlandırdık mı?	tatlandırdınız mı?	tatlandırdılar mı?
		imperfective	tatlandırıyor muydum?	tatlandırıyor muydun?	tatlandırıyor muydu?	tatlandırıyor muyduk?	tatlandırıyor muydunuz?	tatlandırıyorlar mıydı?
	future		tatlandıracak mıyım?	tatlandıracak mısın?	tatlandıracak mı?	tatlandıracak mıyız?	tatlandıracak mısınız?	tatlandıracaklar mı?
inferential	perfective		tatlandırmış mıyım?	tatlandırmış mısın?	tatlandırmış mı?	tatlandırmış mıyız?	tatlandırmış mısınız?	tatlandırmışlar mı?
	aorist		tatlandırır mıymışım?	tatlandırır mıymışsın?	tatlandırır mıymış?	tatlandırır mıymışız?	tatlandırır mıymışsınız?	tatlandırırlar mıymış?
	imperfective		tatlandırıyor muymuşum?	tatlandırıyor muymuşsun?	tatlandırıyor muymuş?	tatlandırıyor muymuşuz?	tatlandırıyor muymuşsunuz?	tatlandırıyorlar mıymış?
conditional	simple		tatlandırsam mı?	tatlandırsan mı?	tatlandırsa mı?	tatlandırsak mı?	tatlandırsanız mı?	tatlandırsalar mı?
	perfective		tatlandırsa mıydım?	tatlandırsa mıydın?	tatlandırsa mıydı?	tatlandırsa mıydık?	tatlandırsa mıydınız?	tatlandırsalar mıydı?
progressive			tatlandırmakta mıyım?	tatlandırmakta mısın?	tatlandırmakta mı?	tatlandırmakta mıyız?	tatlandırmakta mısınız?	tatlandırmaktalar mı?
necessitative			tatlandırmalı mıyım?	tatlandırmalı mısın?	tatlandırmalı mı?	tatlandırmalı mıyız?	tatlandırmalı mısınız?	tatlandırmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			tatlandırmamak
impersonal participle	imperfective		tatlandırmayan
	perfective		tatlandırmamış
	prospective		tatlandırmayacak
personal participle	non-prospective		tatlandırmadığım	tatlandırmadığın	tatlandırmadığı	tatlandırmadığımız	tatlandırmadığınız	tatlandırmadıkları
	prospective		tatlandırmayacağım	tatlandırmayacağın	tatlandırmayacağı	tatlandırmayacağımız	tatlandırmayacağınız	tatlandırmayacakları
verbal noun			tatlandırmama
way of doing			tatlandırmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	tatlandırmam	tatlandırmazsın	tatlandırmaz	tatlandırmayız	tatlandırmazsınız	tatlandırmazlar
		imperfective	tatlandırmıyorum	tatlandırmıyorsun	tatlandırmıyor	tatlandırmıyoruz	tatlandırmıyorsunuz	tatlandırmıyorlar
	past	perfective	tatlandırmadım	tatlandırmadın	tatlandırmadı	tatlandırmadık	tatlandırmadınız	tatlandırmadılar
		imperfective	tatlandırmıyordum	tatlandırmıyordun	tatlandırmıyordu	tatlandırmıyorduk	tatlandırmıyordunuz	tatlandırmıyorlardı
	future		tatlandırmayacağım	tatlandırmayacaksın	tatlandırmayacak	tatlandırmayacağız	tatlandırmayacaksınız	tatlandırmayacaklar
inferential	perfective		tatlandırmamışım	tatlandırmamışsın	tatlandırmamış	tatlandırmamışız	tatlandırmamışsınız	tatlandırmamışlar
	aorist		tatlandırmazmışım	tatlandırmazmışsın	tatlandırmazmış	tatlandırmazmışız	tatlandırmazmışsınız	tatlandırmazlarmış
	imperfective		tatlandırmıyormuşum	tatlandırmıyormuşsun	tatlandırmıyormuş	tatlandırmıyormuşuz	tatlandırmıyormuşsunuz	tatlandırmıyorlarmış
conditional	simple		tatlandırmasam	tatlandırmasan	tatlandırmasa	tatlandırmasak	tatlandırmasanız	tatlandırmasalar
	perfective		tatlandırmasaydım	tatlandırmasaydın	tatlandırmasaydı	tatlandırmasaydık	tatlandırmasaydınız	tatlandırmasaydılar
optative			tatlandırmayayım	tatlandırmayasın	tatlandırmaya	tatlandırmayalım	tatlandırmayasınız	tatlandırmayalar
progressive			tatlandırmamaktayım	tatlandırmamaktasın	tatlandırmamakta	tatlandırmamaktayız	tatlandırmamaktasınız	tatlandırmamaktalar
necessitative			tatlandırmamalıyım	tatlandırmamalısın	tatlandırmamalı	tatlandırmamalıyız	tatlandırmamalısınız	tatlandırmamalılar
imperative				tatlandırma	tatlandırmasın		tatlandırmayın	tatlandırmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	tatlandırmaz mıyım?	tatlandırmaz mısın?	tatlandırmaz mı?	tatlandırmaz mıyız?	tatlandırmaz mısınız?	tatlandırmazlar mı?
		imperfective	tatlandırmıyor muyum?	tatlandırmıyor musun?	tatlandırmıyor mu?	tatlandırmıyor muyuz?	tatlandırmıyor musunuz?	tatlandırmıyorlar mı?
	past	perfective	tatlandırmadım mı?	tatlandırmadın mı?	tatlandırmadı mı?	tatlandırmadık mı?	tatlandırmadınız mı?	tatlandırmadılar mı?
		imperfective	tatlandırmıyor muydum?	tatlandırmıyor muydun?	tatlandırmıyor muydu?	tatlandırmıyor muyduk?	tatlandırmıyor muydunuz?	tatlandırmıyorlar mıydı?
	future		tatlandırmayacak mıyım?	tatlandırmayacak mısın?	tatlandırmayacak mı?	tatlandırmayacak mıyız?	tatlandırmayacak mısınız?	tatlandırmayacaklar mı?
inferential	perfective		tatlandırmamış mıyım?	tatlandırmamış mısın?	tatlandırmamış mı?	tatlandırmamış mıyız?	tatlandırmamış mısınız?	tatlandırmamışlar mı?
	aorist		tatlandırmaz mıymışım?	tatlandırmaz mıymışsın?	tatlandırmaz mıymış?	tatlandırmaz mıymışız?	tatlandırmaz mıymışsınız?	tatlandırmazlar mıymış?
	imperfective		tatlandırmıyor muymuşum?	tatlandırmıyor muymuşsun?	tatlandırmıyor muymuş?	tatlandırmıyor muymuşuz?	tatlandırmıyor muymuşsunuz?	tatlandırmıyorlar mıymış?
conditional	simple		tatlandırmasam mı?	tatlandırmasan mı?	tatlandırmasa mı?	tatlandırmasak mı?	tatlandırmasanız mı?	tatlandırmasalar mı?
	perfective		tatlandırmasa mıydım?	tatlandırmasa mıydın?	tatlandırmasa mıydı?	tatlandırmasa mıydık?	tatlandırmasa mıydınız?	tatlandırmasalar mıydı?
progressive			tatlandırmamakta mıyım?	tatlandırmamakta mısın?	tatlandırmamakta mı?	tatlandırmamakta mıyız?	tatlandırmamakta mısınız?	tatlandırmamaktalar mı?
necessitative			tatlandırmamalı mıyım?	tatlandırmamalı mısın?	tatlandırmamalı mı?	tatlandırmamalı mıyız?	tatlandırmamalı mısınız?	tatlandırmamalılar mı?

Derived terms

• tatlandırıcı