solmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish صولمق (solmak, “to fade, wither, droop”), from Old Anatolian Turkish [script needed] (sol-, “to wilt, wither”), from Proto-Turkic *sol- (“to wilt, wither”).

cognates

Cognate with Karakhanid [script needed] (soluşmāk, “to wither”), Azerbaijani solmaq (“to wilt, fade”), Bashkir һулыу (hulıw, “to wither”), Chagatai [script needed] (solmaq, “to wither”), Kazakh солу (solu, “to wither”), Kyrgyz соолуу (sooluu, “to wither”), Tatar сулу (sulu, “to languish”), Turkmen solmak (“to fade, wilt”), Uzbek soʻlmoq (“to wither”).

Pronunciation

• IPA^(key): [sɔɫˈmɑk]

Verb

solmak (third-person singular simple present solar)

1. (intransitive) to get pale; to fade
2. (intransitive, of flowers) to wilt, droop, die

Conjugation

Conjugation of solmak (aorist in -V²r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			solmak
impersonal participle	imperfective		solan
	perfective		solmuş
	prospective		solacak
personal participle	non-prospective		solduğum	solduğun	solduğu	solduğumuz	solduğunuz	soldukları
	prospective		solacağım	solacağın	solacağı	solacağımız	solacağınız	solacakları
verbal noun			solma
way of doing			soluş
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	solarım	solarsın	solar	solarız	solarsınız	solarlar
		imperfective	soluyorum	soluyorsun	soluyor	soluyoruz	soluyorsunuz	soluyorlar
	past	perfective	soldum	soldun	soldu	solduk	soldunuz	soldular
		imperfective	soluyordum	soluyordun	soluyordu	soluyorduk	soluyordunuz	soluyorlardı (or soluyordular)
	future		solacağım	solacaksın	solacak	solacağız	solacaksınız	solacaklar
	future-in-the-past	definite	solacaktım	solacaktın	solacaktı	solacaktık	solacaktınız	solacaklardı
		indefinite	solardum	solardun	solardu	solarduk	solardunız	solarlardı
inferential	perfective		solmışım	solmışsın	solmış	solmışız	solmışsınuz	solmışlar
	aorist		solarmışım	solarmışsın	solarmış	solarmışız	solarmışsınız	solarlarmış (or solarmışlar)
	imperfective		soluyormuşum	soluyormuşsun	soluyormuş	soluyormuşuz	soluyormuşsunuz	soluyorlarmış
conditional	simple		solsam	solsan	solsa	solsak	solsanız	solsalar
	perfective		solsaydım	solsaydın	solsaydı	solsaydık	solsaydınız	solsaydılar
optative			solayım	solasın	sola	solalım	solasınız	solalar
progressive			solmaktayım	solmaktasın	solmakta	solmaktayız	solmaktasınız	solmaktalar
necessitative			solmalıyım	solmalısın	solmalı	solmalıyız	solmalısınız	solmalılar
imperative				sol	solsun		solun	solsunlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	solar mıyım?	solar mısın?	solar mı?	solar mıyız?	solar mısınız?	solarlar mı?
		imperfective	soluyor muyum?	soluyor musun?	soluyor mu?	soluyor muyuz?	soluyor musunuz?	soluyorlar mı?
	past	perfective	soldum mu?	soldun mu?	soldu mu?	solduk mu?	soldunuz mu?	soldular mı?
		imperfective	soluyor muydum?	soluyor muydun?	soluyor muydu?	soluyor muyduk?	soluyor muydunuz?	soluyorlar mıydı?
	future		solacak mıyım?	solacak mısın?	solacak mı?	solacak mıyız?	solacak mısınız?	solacaklar mı?
inferential	perfective		solmuş muyum?	solmuş musun?	solmuş mu?	solmuş muyuz?	solmuş musunuz?	solmuşlar mı?
	aorist		solar mıymuşım?	solar mıymuşsın?	solar mıymuş?	solar mıymuşız?	solar mıymuşsınız?	solarlar mıymış?
	imperfective		soluyor muymuşum?	soluyor muymuşsun?	soluyor muymuş?	soluyor muymuşuz?	soluyor muymuşsunuz?	soluyorlar mıymış?
conditional	simple		solsam mı?	solsan mı?	solsa mı?	solsak mı?	solsanız mı?	solsalar mı?
	perfective		solsa mıydım?	solsa mıydın?	solsa mıydı?	solsa mıydık?	solsa mıydınız?	solsalar mıydı?
progressive			solmakta mıyım?	solmakta mısın?	solmakta mı?	solmakta mıyız?	solmakta mısınız?	solmaktalar mı?
necessitative			solmalı mıyım?	solmalı mısın?	solmalı mı?	solmalı mıyız?	solmalı mısınız?	solmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			solmamak
impersonal participle	imperfective		solmayan
	perfective		solmamış
	prospective		solmayacak
personal participle	non-prospective		solmadığım	solmadığın	solmadığı	solmadığımız	solmadığınız	solmadıkları
	prospective		solmayacağım	solmayacağın	solmayacağı	solmayacağımız	solmayacağınız	solmayacakları
verbal noun			solmama
way of doing			solmayuş
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	solmam	solmazsın	solmaz	solmayız	solmazsınız	solmazlar
		imperfective	solmuyorum	solmuyorsun	solmuyor	solmuyoruz	solmuyorsunuz	solmuyorlar
	past	perfective	solmadım	solmadın	solmadı	solmadık	solmadınız	solmadılar
		imperfective	solmuyordum	solmuyordun	solmuyordu	solmuyorduk	solmuyordunuz	solmuyorlardı
	future		solmayacağım	solmayacaksın	solmayacak	solmayacağız	solmayacaksınız	solmayacaklar
inferential	perfective		solmamışım	solmamışsın	solmamış	solmamışız	solmamışsınız	solmamışlar
	aorist		solmazmışım	solmazmışsın	solmazmış	solmazmışız	solmazmışsınız	solmazlarmış
	imperfective		solmuyormuşum	solmuyormuşsun	solmuyormuş	solmuyormuşuz	solmuyormuşsunuz	solmuyorlarmış
conditional	simple		solmasam	solmasan	solmasa	solmasak	solmasanız	solmasalar
	perfective		solmasaydım	solmasaydın	solmasaydı	solmasaydık	solmasaydınız	solmasaydılar
optative			solmayayım	solmayasın	solmaya	solmayalım	solmayasınız	solmayalar
progressive			solmamaktayım	solmamaktasın	solmamakta	solmamaktayız	solmamaktasınız	solmamaktalar
necessitative			solmamalıyım	solmamalısın	solmamalı	solmamalıyız	solmamalısınız	solmamalılar
imperative				solma	solmasın		solmayın	solmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	solmaz mıyım?	solmaz mısın?	solmaz mı?	solmaz mıyız?	solmaz mısınız?	solmazlar mı?
		imperfective	solmuyor muyum?	solmuyor musun?	solmuyor mu?	solmuyor muyuz?	solmuyor musunuz?	solmuyorlar mı?
	past	perfective	solmadım mı?	solmadın mı?	solmadı mı?	solmadık mı?	solmadınız mı?	solmadılar mı?
		imperfective	solmuyor muydum?	solmuyor muydun?	solmuyor muydu?	solmuyor muyduk?	solmuyor muydunuz?	solmuyorlar mıydı?
	future		solmayacak mıyım?	solmayacak mısın?	solmayacak mı?	solmayacak mıyız?	solmayacak mısınız?	solmayacaklar mı?
inferential	perfective		solmamış mıyım?	solmamış mısın?	solmamış mı?	solmamış mıyız?	solmamış mısınız?	solmamışlar mı?
	aorist		solmaz mıymışım?	solmaz mıymışsın?	solmaz mıymış?	solmaz mıymışız?	solmaz mıymışsınız?	solmazlar mıymış?
	imperfective		solmuyor muymuşum?	solmuyor muymuşsun?	solmuyor muymuş?	solmuyor muymuşuz?	solmuyor muymuşsunuz?	solmuyorlar mıymış?
conditional	simple		solmasam mı?	solmasan mı?	solmasa mı?	solmasak mı?	solmasanız mı?	solmasalar mı?
	perfective		solmasa mıydım?	solmasa mıydın?	solmasa mıydı?	solmasa mıydık?	solmasa mıydınız?	solmasalar mıydı?
progressive			solmamakta mıyım?	solmamakta mısın?	solmamakta mı?	solmamakta mıyız?	solmamakta mısınız?	solmamaktalar mı?
necessitative			solmamalı mıyım?	solmamalı mısın?	solmamalı mı?	solmamalı mıyız?	solmamalı mısınız?	solmamalılar mı?

Related terms

• solabilmek
• solamamak
• soldurmak
• solgun
• solma
• solmamak
• solmuş
• soluk (“pale”)
• solunmak (“to become pale”)
• soluş
• soluşmak

 

References

• Starostin, Sergei, Dybo, Anna, Mudrak, Oleg (2003) “*sol-”, in Etymological dictionary of the Altaic languages (Handbuch der Orientalistik; VIII.8), Leiden, New York, Köln: E.J. Brill
• Clauson, Gerard (1972) “soluş-”, in An Etymological Dictionary of pre-thirteenth-century Turkish, Oxford: Clarendon Press, page 828