mezbuhane
Appearance
Turkish
[edit]Etymology
[edit]From Ottoman Turkish مذبوحانه (mezbuhane), from Arabic مَذْبُوح (maḏbūḥ, “sacrifice”) + Persian انه (âne, forms adjectives).
Adjective
[edit]mezbuhane
- (literally, obsolete) slaughtered by cutting the throat
- (figurative) desperate, struggling desperately
- 1934 August 30, Sakir Hazim, “Büyük bayramın on ikinci yıldönümü [Big twelfth anniversary celebration]”, in Hakimiyeti Milliye:
- Ve duşman sonunun geldiğini, çaresizliğini anlamakta gecikmedi, gece karalığında canını kurtarabilmek için ne pahasına olursa olsun mukavemete karar verdi. Fakat bütün gün mezbuhane dayanmalarla yaptığı çekilmelerin neticesi tam manasiyle ve daha küçük bir sahada çevrilmekten başka bir neticeye varmadı ve varamazdı. Gecenin kara örtüsü, tüyler ürperten harp yerini kaplarken buralarda artık her iş ebediyen bitmiş ve temizlenmişti.
- (please add an English translation of this quotation)
References
[edit]- Çağbayır, Yaşar (2007) “mezbuhane”, in Ötüken Türkçe Sözlük (in Turkish), volume 3, Istanbul: Ötüken Neşriyat, page 3190
- Devellioğlu, Ferit (1962) “mezbûh-âne”, in Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat[1] (in Turkish), Istanbul: Türk Dil Kurumu, page 765
- Avery, Robert et al., editors (2013), The Redhouse Dictionary Turkish/Ottoman English, 21st edition, Istanbul: Sev Yayıncılık, →ISBN