ferahlatmak

Turkish

Etymology

From ferah +‎ -la +‎ -t (“passive and reflexive suffix”) +‎ -mak (“causative suffix”).

Verb

ferahlatmak (third-person singular simple present ferahlatır)

1. (transitive) causative of ferahlamak
2. (transitive) to refresh

Conjugation

Conjugation of ferahlatmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			ferahlatmak
impersonal participle	imperfective		ferahlatan
	perfective		ferahlatmış
	prospective		ferahlatacak
personal participle	non-prospective		ferahlattığım	ferahlattığın	ferahlattığı	ferahlattığımız	ferahlattığınız	ferahlattıkları
	prospective		ferahlatacağım	ferahlatacağın	ferahlatacağı	ferahlatacağımız	ferahlatacağınız	ferahlatacakları
verbal noun			ferahlatma
way of doing			ferahlatış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	ferahlatırım	ferahlatırsın	ferahlatır	ferahlatırız	ferahlatırsınız	ferahlatırlar
		imperfective	ferahlatıyorum	ferahlatıyorsun	ferahlatıyor	ferahlatıyoruz	ferahlatıyorsunuz	ferahlatıyorlar
	past	perfective	ferahlattım	ferahlattın	ferahlattı	ferahlattık	ferahlattınız	ferahlattılar
		imperfective	ferahlatıyordum	ferahlatıyordun	ferahlatıyordu	ferahlatıyorduk	ferahlatıyordunuz	ferahlatıyorlardı (or ferahlatıyordular)
	future		ferahlatacağım	ferahlatacaksın	ferahlatacak	ferahlatacağız	ferahlatacaksınız	ferahlatacaklar
	future-in-the-past	definite	ferahlatacaktım	ferahlatacaktın	ferahlatacaktı	ferahlatacaktık	ferahlatacaktınız	ferahlatacaklardı
		indefinite	ferahlatırdım	ferahlatırdın	ferahlatırdı	ferahlatırdık	ferahlatırdınız	ferahlatırlardı
inferential	perfective		ferahlatmışım	ferahlatmışsın	ferahlatmış	ferahlatmışız	ferahlatmışsınız	ferahlatmışlar
	aorist		ferahlatırmışım	ferahlatırmışsın	ferahlatırmış	ferahlatırmışız	ferahlatırmışsınız	ferahlatırlarmış (or ferahlatırmışlar)
	imperfective		ferahlatıyormuşum	ferahlatıyormuşsun	ferahlatıyormuş	ferahlatıyormuşuz	ferahlatıyormuşsunuz	ferahlatıyorlarmış
conditional	simple		ferahlatsam	ferahlatsan	ferahlatsa	ferahlatsak	ferahlatsanız	ferahlatsalar
	perfective		ferahlatsaydım	ferahlatsaydın	ferahlatsaydı	ferahlatsaydık	ferahlatsaydınız	ferahlatsaydılar
optative			ferahlatayım	ferahlatasın	ferahlata	ferahlatalım	ferahlatasınız	ferahlatalar
progressive			ferahlatmaktayım	ferahlatmaktasın	ferahlatmakta	ferahlatmaktayız	ferahlatmaktasınız	ferahlatmaktalar
necessitative			ferahlatmalıyım	ferahlatmalısın	ferahlatmalı	ferahlatmalıyız	ferahlatmalısınız	ferahlatmalılar
imperative				ferahlat	ferahlatsın		ferahlatın	ferahlatsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	ferahlatır mıyım?	ferahlatır mısın?	ferahlatır mı?	ferahlatır mıyız?	ferahlatır mısınız?	ferahlatırlar mı?
		imperfective	ferahlatıyor muyum?	ferahlatıyor musun?	ferahlatıyor mu?	ferahlatıyor muyuz?	ferahlatıyor musunuz?	ferahlatıyorlar mı?
	past	perfective	ferahlattım mı?	ferahlattın mı?	ferahlattı mı?	ferahlattık mı?	ferahlattınız mı?	ferahlattılar mı?
		imperfective	ferahlatıyor muydum?	ferahlatıyor muydun?	ferahlatıyor muydu?	ferahlatıyor muyduk?	ferahlatıyor muydunuz?	ferahlatıyorlar mıydı?
	future		ferahlatacak mıyım?	ferahlatacak mısın?	ferahlatacak mı?	ferahlatacak mıyız?	ferahlatacak mısınız?	ferahlatacaklar mı?
inferential	perfective		ferahlatmış mıyım?	ferahlatmış mısın?	ferahlatmış mı?	ferahlatmış mıyız?	ferahlatmış mısınız?	ferahlatmışlar mı?
	aorist		ferahlatır mıymışım?	ferahlatır mıymışsın?	ferahlatır mıymış?	ferahlatır mıymışız?	ferahlatır mıymışsınız?	ferahlatırlar mıymış?
	imperfective		ferahlatıyor muymuşum?	ferahlatıyor muymuşsun?	ferahlatıyor muymuş?	ferahlatıyor muymuşuz?	ferahlatıyor muymuşsunuz?	ferahlatıyorlar mıymış?
conditional	simple		ferahlatsam mı?	ferahlatsan mı?	ferahlatsa mı?	ferahlatsak mı?	ferahlatsanız mı?	ferahlatsalar mı?
	perfective		ferahlatsa mıydım?	ferahlatsa mıydın?	ferahlatsa mıydı?	ferahlatsa mıydık?	ferahlatsa mıydınız?	ferahlatsalar mıydı?
progressive			ferahlatmakta mıyım?	ferahlatmakta mısın?	ferahlatmakta mı?	ferahlatmakta mıyız?	ferahlatmakta mısınız?	ferahlatmaktalar mı?
necessitative			ferahlatmalı mıyım?	ferahlatmalı mısın?	ferahlatmalı mı?	ferahlatmalı mıyız?	ferahlatmalı mısınız?	ferahlatmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			ferahlatmamak
impersonal participle	imperfective		ferahlatmayan
	perfective		ferahlatmamış
	prospective		ferahlatmayacak
personal participle	non-prospective		ferahlatmadığım	ferahlatmadığın	ferahlatmadığı	ferahlatmadığımız	ferahlatmadığınız	ferahlatmadıkları
	prospective		ferahlatmayacağım	ferahlatmayacağın	ferahlatmayacağı	ferahlatmayacağımız	ferahlatmayacağınız	ferahlatmayacakları
verbal noun			ferahlatmama
way of doing			ferahlatmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	ferahlatmam	ferahlatmazsın	ferahlatmaz	ferahlatmayız	ferahlatmazsınız	ferahlatmazlar
		imperfective	ferahlatmıyorum	ferahlatmıyorsun	ferahlatmıyor	ferahlatmıyoruz	ferahlatmıyorsunuz	ferahlatmıyorlar
	past	perfective	ferahlatmadım	ferahlatmadın	ferahlatmadı	ferahlatmadık	ferahlatmadınız	ferahlatmadılar
		imperfective	ferahlatmıyordum	ferahlatmıyordun	ferahlatmıyordu	ferahlatmıyorduk	ferahlatmıyordunuz	ferahlatmıyorlardı
	future		ferahlatmayacağım	ferahlatmayacaksın	ferahlatmayacak	ferahlatmayacağız	ferahlatmayacaksınız	ferahlatmayacaklar
inferential	perfective		ferahlatmamışım	ferahlatmamışsın	ferahlatmamış	ferahlatmamışız	ferahlatmamışsınız	ferahlatmamışlar
	aorist		ferahlatmazmışım	ferahlatmazmışsın	ferahlatmazmış	ferahlatmazmışız	ferahlatmazmışsınız	ferahlatmazlarmış
	imperfective		ferahlatmıyormuşum	ferahlatmıyormuşsun	ferahlatmıyormuş	ferahlatmıyormuşuz	ferahlatmıyormuşsunuz	ferahlatmıyorlarmış
conditional	simple		ferahlatmasam	ferahlatmasan	ferahlatmasa	ferahlatmasak	ferahlatmasanız	ferahlatmasalar
	perfective		ferahlatmasaydım	ferahlatmasaydın	ferahlatmasaydı	ferahlatmasaydık	ferahlatmasaydınız	ferahlatmasaydılar
optative			ferahlatmayayım	ferahlatmayasın	ferahlatmaya	ferahlatmayalım	ferahlatmayasınız	ferahlatmayalar
progressive			ferahlatmamaktayım	ferahlatmamaktasın	ferahlatmamakta	ferahlatmamaktayız	ferahlatmamaktasınız	ferahlatmamaktalar
necessitative			ferahlatmamalıyım	ferahlatmamalısın	ferahlatmamalı	ferahlatmamalıyız	ferahlatmamalısınız	ferahlatmamalılar
imperative				ferahlatma	ferahlatmasın		ferahlatmayın	ferahlatmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	ferahlatmaz mıyım?	ferahlatmaz mısın?	ferahlatmaz mı?	ferahlatmaz mıyız?	ferahlatmaz mısınız?	ferahlatmazlar mı?
		imperfective	ferahlatmıyor muyum?	ferahlatmıyor musun?	ferahlatmıyor mu?	ferahlatmıyor muyuz?	ferahlatmıyor musunuz?	ferahlatmıyorlar mı?
	past	perfective	ferahlatmadım mı?	ferahlatmadın mı?	ferahlatmadı mı?	ferahlatmadık mı?	ferahlatmadınız mı?	ferahlatmadılar mı?
		imperfective	ferahlatmıyor muydum?	ferahlatmıyor muydun?	ferahlatmıyor muydu?	ferahlatmıyor muyduk?	ferahlatmıyor muydunuz?	ferahlatmıyorlar mıydı?
	future		ferahlatmayacak mıyım?	ferahlatmayacak mısın?	ferahlatmayacak mı?	ferahlatmayacak mıyız?	ferahlatmayacak mısınız?	ferahlatmayacaklar mı?
inferential	perfective		ferahlatmamış mıyım?	ferahlatmamış mısın?	ferahlatmamış mı?	ferahlatmamış mıyız?	ferahlatmamış mısınız?	ferahlatmamışlar mı?
	aorist		ferahlatmaz mıymışım?	ferahlatmaz mıymışsın?	ferahlatmaz mıymış?	ferahlatmaz mıymışız?	ferahlatmaz mıymışsınız?	ferahlatmazlar mıymış?
	imperfective		ferahlatmıyor muymuşum?	ferahlatmıyor muymuşsun?	ferahlatmıyor muymuş?	ferahlatmıyor muymuşuz?	ferahlatmıyor muymuşsunuz?	ferahlatmıyorlar mıymış?
conditional	simple		ferahlatmasam mı?	ferahlatmasan mı?	ferahlatmasa mı?	ferahlatmasak mı?	ferahlatmasanız mı?	ferahlatmasalar mı?
	perfective		ferahlatmasa mıydım?	ferahlatmasa mıydın?	ferahlatmasa mıydı?	ferahlatmasa mıydık?	ferahlatmasa mıydınız?	ferahlatmasalar mıydı?
progressive			ferahlatmamakta mıyım?	ferahlatmamakta mısın?	ferahlatmamakta mı?	ferahlatmamakta mıyız?	ferahlatmamakta mısınız?	ferahlatmamaktalar mı?
necessitative			ferahlatmamalı mıyım?	ferahlatmamalı mısın?	ferahlatmamalı mı?	ferahlatmamalı mıyız?	ferahlatmamalı mısınız?	ferahlatmamalılar mı?

Further reading

• “ferahlatmak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu