fındık kırmak
Appearance
Turkish
[edit]Etymology
[edit]Pronunciation
[edit]Verb
[edit]fındık kırmak (third-person singular simple present fındık kırar)
- Used other than figuratively or idiomatically: see fındık, kırmak.
- (colloquial) to mess around with women, to indulge in debauchery
- Synonym: çapkınlık yapmak
Conjugation
[edit]Conjugation of fındık kırmak
Positive conjugation | |||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
singular | plural | ||||||||||||||
1st (ben) | 2nd (sen) | 3rd (o) | 1st (biz) | 2nd (siz) | 3rd (onlar) | ||||||||||
aorist | aorist | simple | fındık kırarım | fındık kırarsın | fındık kırar | fındık kırarız | fındık kırarsınız | fındık kırarlar | |||||||
past | fındık kırardım | fındık kırardın | fındık kırardı | fındık kırardık | fındık kırardınız | fındık kırarlardı | |||||||||
inferential | fındık kırarmışım | fındık kırarmışsın | fındık kırarmış | fındık kırarmışız | fındık kırarmışsınız | fındık kırarlarmış | |||||||||
conditional | fındık kırarsam | fındık kırarsan | fındık kırarsa | fındık kırarsak | fındık kırarsanız | fındık kırarlarsa | |||||||||
continuous | continuous | simple | fındık kırıyorum | fındık kırıyorsun | fındık kırıyor | fındık kırıyoruz | fındık kırıyorsunuz | fındık kırıyorlar | |||||||
past | fındık kırıyordum | fındık kırıyordun | fındık kırıyordu | fındık kırıyorduk | fındık kırıyordunuz | fındık kırıyorlardı | |||||||||
inferential | fındık kırıyormuşum | fındık kırıyormuşsun | fındık kırıyormuş | fındık kırıyormuşuz | fındık kırıyormuşsunuz | fındık kırıyorlarmış | |||||||||
conditional | fındık kırıyorsam | fındık kırıyorsan | fındık kırıyorsa | fındık kırıyorsak | fındık kırıyorsanız | fındık kırıyorlarsa | |||||||||
inferential | inferential | simple | fındık kırmışım | fındık kırmışsın | fındık kırmış | fındık kırmışız | fındık kırmışsınız | fındık kırmışlar | |||||||
past | fındık kırmıştım | fındık kırmıştın | fındık kırmıştı | fındık kırmıştık | fındık kırmıştınız | fındık kırmışlardı | |||||||||
inferential | fındık kırmışmışım | fındık kırmışmışsın | fındık kırmışmış | fındık kırmışmışız | fındık kırmışmışsınız | fındık kırmışlarmış | |||||||||
conditional | fındık kırmışsam | fındık kırmışsan | fındık kırmışsa | fındık kırmışsak | fındık kırmışsanız | fındık kırmışlarsa | |||||||||
future | future | simple | fındık kıracağım | fındık kıracaksın | fındık kıracak | fındık kıracağız | fındık kıracaksınız | fındık kıracaklar | |||||||
past | fındık kıracaktım | fındık kıracaktın | fındık kıracaktı | fındık kıracaktık | fındık kıracaktınız | fındık kıracaklardı | |||||||||
inferential | fındık kıracakmışım | fındık kıracakmışsın | fındık kıracakmış | fındık kıracakmışız | fındık kıracakmışsınız | fındık kıracaklarmış | |||||||||
conditional | fındık kıracaksam | fındık kıracaksan | fındık kıracaksa | fındık kıracaksak | fındık kıracaksanız | fındık kıracaklarsa | |||||||||
progressive | progressive | simple | fındık kırmaktayım | fındık kırmaktasın | fındık kırmakta | fındık kırmaktayız | fındık kırmaktasınız | fındık kırmaktalar | |||||||
past | fındık kırmaktaydım | fındık kırmaktaydın | fındık kırmaktaydı | fındık kırmaktaydık | fındık kırmaktaydınız | fındık kırmaktalardı | |||||||||
inferential | fındık kırmaktaymışım | fındık kırmaktaymışsın | fındık kırmaktaymış | fındık kırmaktaymışız | fındık kırmaktaymışsınız | fındık kırmaktalarmış | |||||||||
conditional | fındık kırmaktaysam | fındık kırmaktaysan | fındık kırmaktaysa | fındık kırmaktaysak | fındık kırmaktaysanız | fındık kırmaktalarsa | |||||||||
necessitative | necessitative | simple | fındık kırmalıyım | fındık kırmalısın | fındık kırmalı | fındık kırmalıyız | fındık kırmalısınız | fındık kırmalılar | |||||||
past | fındık kırmalıydım | fındık kırmalıydın | fındık kırmalıydı | fındık kırmalıydık | fındık kırmalıydınız | fındık kırmalılardı | |||||||||
inferential | fındık kırmalıymışım | fındık kırmalıymışsın | fındık kırmalıymış | fındık kırmalıymışız | fındık kırmalıymışsınız | fındık kırmalılarmış | |||||||||
conditional | fındık kırmalıysam | fındık kırmalıysan | fındık kırmalıysa | fındık kırmalıysak | fındık kırmalıysanız | fındık kırmalılarsa | |||||||||
past | past | simple | fındık kırdım | fındık kırdın | fındık kırdı | fındık kırdık | fındık kırdınız | fındık kırdılar | |||||||
conditional | fındık kırdıysam | fındık kırdıysan | fındık kırdıysa | fındık kırdıysak | fındık kırdıysanız | fındık kırdılarsa | |||||||||
conditional | conditional | simple | fındık kırsam | fındık kırsan | fındık kırsa | fındık kırsak | fındık kırsanız | fındık kırsalar | |||||||
past | fındık kırsaydım | fındık kırsaydın | fındık kırsaydı | fındık kırsaydık | fındık kırsaydınız | fındık kırsalardı | |||||||||
inferential | fındık kırsaymışım | fındık kırsaymışsın | fındık kırsaymış | fındık kırsaymışız | fındık kırsaymışsınız | fındık kırsalarmış | |||||||||
optative | fındık kırayım | fındık kırasın | fındık kıra | fındık kıralım | fındık kırasınız | fındık kıralar | |||||||||
imperative | imperative | simple | fındık kır | fındık kırsın | fındık kırın | fındık kırsınlar | |||||||||
formal | fındık kırınız | fındık kırınız | |||||||||||||
informal | fındık kırsana | fındık kırsanıza | |||||||||||||
infinitive | fındık kırmak | ||||||||||||||
verbal noun | fındık kırma | ||||||||||||||
impersonal participle | impersonal participle | fındık kıran, fındık kırmış, fındık kıracak | imperfective | fındık kıran | |||||||||||
perfective | fındık kırmış | ||||||||||||||
prospective | fındık kıracak | ||||||||||||||
personal participle | non-prospective | fındık kırdığım | fındık kırdığın | fındık kırdığı | fındık kırdığımız | fındık kırdığınız | fındık kırdıkları | ||||||||
prospective | fındık kıracağım | fındık kıracağın | fındık kıracağı | fındık kıracağımız | fındık kıracağınız | fındık kıracakları | |||||||||
temporal adverb | temporal adverb | fındık kırarken1, fındık kırınca, fındık kırıp, fındık kıralı, fındık kırasıya, fındık kırdıkça | simple | fındık kırarken1 | |||||||||||
specific | fındık kırınca | ||||||||||||||
perfective | fındık kırıp | ||||||||||||||
"since" | fındık kıralı | ||||||||||||||
"until" | fındık kırasıya | ||||||||||||||
"as long as" | fındık kırdıkça | ||||||||||||||
modal adverb | modal adverb | fındık kırarak, fındık kıra kıra, fındık kırarcasına1 | simple | fındık kırarak | |||||||||||
reduplicated | fındık kıra kıra | ||||||||||||||
"as if" | fındık kırarcasına1 | ||||||||||||||
1) The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future. |
Show negative conjugation:
Negative conjugation | |||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
singular | plural | ||||||||||||||
1st (ben) | 2nd (sen) | 3rd (o) | 1st (biz) | 2nd (siz) | 3rd (onlar) | ||||||||||
aorist | aorist | simple | fındık kırmam | fındık kırmazsın | fındık kırmaz | fındık kırmayız | fındık kırmazsınız | fındık kırmazlar | |||||||
past | fındık kırmazdım | fındık kırmazdın | fındık kırmazdı | fındık kırmazdık | fındık kırmazdınız | fındık kırmazlardı | |||||||||
inferential | fındık kırmazmışım | fındık kırmazmışsın | fındık kırmazmış | fındık kırmazmışız | fındık kırmazmışsınız | fındık kırmazlarmış | |||||||||
conditional | fındık kırmazsam | fındık kırmazsan | fındık kırmazsa | fındık kırmazsak | fındık kırmazsanız | fındık kırmazlarsa | |||||||||
continuous | continuous | simple | fındık kırmıyorum | fındık kırmıyorsun | fındık kırmıyor | fındık kırmıyoruz | fındık kırmıyorsunuz | fındık kırmıyorlar | |||||||
past | fındık kırmıyordum | fındık kırmıyordun | fındık kırmıyordu | fındık kırmıyorduk | fındık kırmıyordunuz | fındık kırmıyorlardı | |||||||||
inferential | fındık kırmıyormuşum | fındık kırmıyormuşsun | fındık kırmıyormuş | fındık kırmıyormuşuz | fındık kırmıyormuşsunuz | fındık kırmıyorlarmış | |||||||||
conditional | fındık kırmıyorsam | fındık kırmıyorsan | fındık kırmıyorsa | fındık kırmıyorsak | fındık kırmıyorsanız | fındık kırmıyorlarsa | |||||||||
inferential | inferential | simple | fındık kırmamışım | fındık kırmamışsın | fındık kırmamış | fındık kırmamışız | fındık kırmamışsınız | fındık kırmamışlar | |||||||
past | fındık kırmamıştım | fındık kırmamıştın | fındık kırmamıştı | fındık kırmamıştık | fındık kırmamıştınız | fındık kırmamışlardı | |||||||||
inferential | fındık kırmamışmışım | fındık kırmamışmışsın | fındık kırmamışmış | fındık kırmamışmışız | fındık kırmamışmışsınız | fındık kırmamışlarmış | |||||||||
conditional | fındık kırmamışsam | fındık kırmamışsan | fındık kırmamışsa | fındık kırmamışsak | fındık kırmamışsanız | fındık kırmamışlarsa | |||||||||
future | future | simple | fındık kırmayacağım | fındık kırmayacaksın | fındık kırmayacak | fındık kırmayacağız | fındık kırmayacaksınız | fındık kırmayacaklar | |||||||
past | fındık kırmayacaktım | fındık kırmayacaktın | fındık kırmayacaktı | fındık kırmayacaktık | fındık kırmayacaktınız | fındık kırmayacaklardı | |||||||||
inferential | fındık kırmayacakmışım | fındık kırmayacakmışsın | fındık kırmayacakmış | fındık kırmayacakmışız | fındık kırmayacakmışsınız | fındık kırmayacaklarmış | |||||||||
conditional | fındık kırmayacaksam | fındık kırmayacaksan | fındık kırmayacaksa | fındık kırmayacaksak | fındık kırmayacaksanız | fındık kırmayacaklarsa | |||||||||
progressive | progressive | simple | fındık kırmamaktayım | fındık kırmamaktasın | fındık kırmamakta | fındık kırmamaktayız | fındık kırmamaktasınız | fındık kırmamaktalar | |||||||
past | fındık kırmamaktaydım | fındık kırmamaktaydın | fındık kırmamaktaydı | fındık kırmamaktaydık | fındık kırmamaktaydınız | fındık kırmamaktalardı | |||||||||
inferential | fındık kırmamaktaymışım | fındık kırmamaktaymışsın | fındık kırmamaktaymış | fındık kırmamaktaymışız | fındık kırmamaktaymışsınız | fındık kırmamaktalarmış | |||||||||
conditional | fındık kırmamaktaysam | fındık kırmamaktaysan | fındık kırmamaktaysa | fındık kırmamaktaysak | fındık kırmamaktaysanız | fındık kırmamaktalarsa | |||||||||
necessitative | necessitative | simple | fındık kırmamalıyım | fındık kırmamalısın | fındık kırmamalı | fındık kırmamalıyız | fındık kırmamalısınız | fındık kırmamalılar | |||||||
past | fındık kırmamalıydım | fındık kırmamalıydın | fındık kırmamalıydı | fındık kırmamalıydık | fındık kırmamalıydınız | fındık kırmamalılardı | |||||||||
inferential | fındık kırmamalıymışım | fındık kırmamalıymışsın | fındık kırmamalıymış | fındık kırmamalıymışız | fındık kırmamalıymışsınız | fındık kırmamalılarmış | |||||||||
conditional | fındık kırmamalıysam | fındık kırmamalıysan | fındık kırmamalıysa | fındık kırmamalıysak | fındık kırmamalıysanız | fındık kırmamalılarsa | |||||||||
past | past | simple | fındık kırmadım | fındık kırmadın | fındık kırmadı | fındık kırmadık | fındık kırmadınız | fındık kırmadılar | |||||||
conditional | fındık kırmadıysam | fındık kırmadıysan | fındık kırmadıysa | fındık kırmadıysak | fındık kırmadıysanız | fındık kırmadılarsa | |||||||||
conditional | conditional | simple | fındık kırmasam | fındık kırmasan | fındık kırmasa | fındık kırmasak | fındık kırmasanız | fındık kırmasalar | |||||||
past | fındık kırmasaydım | fındık kırmasaydın | fındık kırmasaydı | fındık kırmasaydık | fındık kırmasaydınız | fındık kırmasalardı | |||||||||
inferential | fındık kırmasaymışım | fındık kırmasaymışsın | fındık kırmasaymış | fındık kırmasaymışız | fındık kırmasaymışsınız | fındık kırmasalarmış | |||||||||
optative | fındık kırmayayım | fındık kırmayasın | fındık kırmaya | fındık kırmayalım | fındık kırmayasınız | fındık kırmayalar | |||||||||
imperative | imperative | simple | fındık kırma | fındık kırmasın | fındık kırmayın | fındık kırmasınlar | |||||||||
formal | fındık kırmayınız | fındık kırmayınız | |||||||||||||
informal | fındık kırmasana | fındık kırmasanıza | |||||||||||||
infinitive | fındık kırmamak | ||||||||||||||
verbal noun | fındık kırmama | ||||||||||||||
impersonal participle | impersonal participle | fındık kırmayan, fındık kırmamış, fındık kırmayacak | imperfective | fındık kırmayan | |||||||||||
perfective | fındık kırmamış | ||||||||||||||
prospective | fındık kırmayacak | ||||||||||||||
personal participle | non-prospective | fındık kırmadığım | fındık kırmadığın | fındık kırmadığı | fındık kırmadığımız | fındık kırmadığınız | fındık kırmadıkları | ||||||||
prospective | fındık kırmayacağım | fındık kırmayacağın | fındık kırmayacağı | fındık kırmayacağımız | fındık kırmayacağınız | fındık kırmayacakları | |||||||||
temporal adverb | temporal adverb | fındık kırmazken1, fındık kırmayınca, fındık kırmayıp, fındık kırmayalı, fındık kırmayasıya, fındık kırmadıkça | simple | fındık kırmazken1 | |||||||||||
specific | fındık kırmayınca | ||||||||||||||
perfective | fındık kırmayıp | ||||||||||||||
"since" | fındık kırmayalı | ||||||||||||||
"until" | fındık kırmayasıya | ||||||||||||||
"as long as" | fındık kırmadıkça | ||||||||||||||
modal adverb | modal adverb | fındık kırmayarak, fındık kırmaya kırmaya, fındık kırmazcasına1 | simple | fındık kırmayarak | |||||||||||
reduplicated | fındık kırmaya kırmaya | ||||||||||||||
"as if" | fındık kırmazcasına1 | ||||||||||||||
1) The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future. |
Show potential conjugation:
Potential conjugation | |||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
singular | plural | ||||||||||||||
1st (ben) | 2nd (sen) | 3rd (o) | 1st (biz) | 2nd (siz) | 3rd (onlar) | ||||||||||
aorist | aorist | simple | fındık kırabilirim | fındık kırabilirsin | fındık kırabilir | fındık kırabiliriz | fındık kırabilirsiniz | fındık kırabilirler | |||||||
past | fındık kırabilirdim | fındık kırabilirdin | fındık kırabilirdi | fındık kırabilirdik | fındık kırabilirdiniz | fındık kırabilirlerdi | |||||||||
inferential | fındık kırabilirmişim | fındık kırabilirmişsin | fındık kırabilirmiş | fındık kırabilirmişiz | fındık kırabilirmişsiniz | fındık kırabilirlermiş | |||||||||
conditional | fındık kırabilirsem | fındık kırabilirsen | fındık kırabilirse | fındık kırabilirsek | fındık kırabilirseniz | fındık kırabilirlerse | |||||||||
continuous | continuous | simple | fındık kırabiliyorum | fındık kırabiliyorsun | fındık kırabiliyor | fındık kırabiliyoruz | fındık kırabiliyorsunuz | fındık kırabiliyorlar | |||||||
past | fındık kırabiliyordum | fındık kırabiliyordun | fındık kırabiliyordu | fındık kırabiliyorduk | fındık kırabiliyordunuz | fındık kırabiliyorlardı | |||||||||
inferential | fındık kırabiliyormuşum | fındık kırabiliyormuşsun | fındık kırabiliyormuş | fındık kırabiliyormuşuz | fındık kırabiliyormuşsunuz | fındık kırabiliyorlarmış | |||||||||
conditional | fındık kırabiliyorsam | fındık kırabiliyorsan | fındık kırabiliyorsa | fındık kırabiliyorsak | fındık kırabiliyorsanız | fındık kırabiliyorlarsa | |||||||||
inferential | inferential | simple | fındık kırabilmişim | fındık kırabilmişsin | fındık kırabilmiş | fındık kırabilmişiz | fındık kırabilmişsiniz | fındık kırabilmişler | |||||||
past | fındık kırabilmiştim | fındık kırabilmiştin | fındık kırabilmişti | fındık kırabilmiştik | fındık kırabilmiştiniz | fındık kırabilmişlerdi | |||||||||
inferential | fındık kırabilmişmişim | fındık kırabilmişmişsin | fındık kırabilmişmiş | fındık kırabilmişmişiz | fındık kırabilmişmişsiniz | fındık kırabilmişlermiş | |||||||||
conditional | fındık kırabilmişsem | fındık kırabilmişsen | fındık kırabilmişse | fındık kırabilmişsek | fındık kırabilmişseniz | fındık kırabilmişlerse | |||||||||
future | future | simple | fındık kırabileceğim | fındık kırabileceksin | fındık kırabilecek | fındık kırabileceğiz | fındık kırabileceksiniz | fındık kırabilecekler | |||||||
past | fındık kırabilecektim | fındık kırabilecektin | fındık kırabilecekti | fındık kırabilecektik | fındık kırabilecektiniz | fındık kırabileceklerdi | |||||||||
inferential | fındık kırabilecekmişim | fındık kırabilecekmişsin | fındık kırabilecekmiş | fındık kırabilecekmişiz | fındık kırabilecekmişsiniz | fındık kırabileceklermiş | |||||||||
conditional | fındık kırabileceksem | fındık kırabileceksen | fındık kırabilecekse | fındık kırabileceksek | fındık kırabilecekseniz | fındık kırabileceklerse | |||||||||
progressive | progressive | simple | fındık kırabilmekteyim | fındık kırabilmektesin | fındık kırabilmekte | fındık kırabilmekteyiz | fındık kırabilmektesiniz | fındık kırabilmekteler | |||||||
past | fındık kırabilmekteydim | fındık kırabilmekteydin | fındık kırabilmekteydi | fındık kırabilmekteydik | fındık kırabilmekteydiniz | fındık kırabilmektelerdi | |||||||||
inferential | fındık kırabilmekteymişim | fındık kırabilmekteymişsin | fındık kırabilmekteymiş | fındık kırabilmekteymişiz | fındık kırabilmekteymişsiniz | fındık kırabilmektelermiş | |||||||||
conditional | fındık kırabilmekteysem | fındık kırabilmekteysen | fındık kırabilmekteyse | fındık kırabilmekteysek | fındık kırabilmekteyseniz | fındık kırabilmektelerse | |||||||||
necessitative | necessitative | simple | fındık kırabilmeliyim | fındık kırabilmelisin | fındık kırabilmeli | fındık kırabilmeliyiz | fındık kırabilmelisiniz | fındık kırabilmeliler | |||||||
past | fındık kırabilmeliydim | fındık kırabilmeliydin | fındık kırabilmeliydi | fındık kırabilmeliydik | fındık kırabilmeliydiniz | fındık kırabilmelilerdi | |||||||||
inferential | fındık kırabilmeliymişim | fındık kırabilmeliymişsin | fındık kırabilmeliymiş | fındık kırabilmeliymişiz | fındık kırabilmeliymişsiniz | fındık kırabilmelilermiş | |||||||||
conditional | fındık kırabilmeliysem | fındık kırabilmeliysen | fındık kırabilmeliyse | fındık kırabilmeliysek | fındık kırabilmeliyseniz | fındık kırabilmelilerse | |||||||||
past | past | simple | fındık kırabildim | fındık kırabildin | fındık kırabildi | fındık kırabildik | fındık kırabildiniz | fındık kırabildiler | |||||||
conditional | fındık kırabildiysem | fındık kırabildiysen | fındık kırabildiyse | fındık kırabildiysek | fındık kırabildiyseniz | fındık kırabildilerse | |||||||||
conditional | conditional | simple | fındık kırabilsem | fındık kırabilsen | fındık kırabilse | fındık kırabilsek | fındık kırabilseniz | fındık kırabilseler | |||||||
past | fındık kırabilseydim | fındık kırabilseydin | fındık kırabilseydi | fındık kırabilseydik | fındık kırabilseydiniz | fındık kırabilselerdi | |||||||||
inferential | fındık kırabilseymişim | fındık kırabilseymişsin | fındık kırabilseymiş | fındık kırabilseymişiz | fındık kırabilseymişsiniz | fındık kırabilselermiş | |||||||||
optative | fındık kırabileyim | fındık kırabilesin | fındık kırabile | fındık kırabilelim | fındık kırabilesiniz | fındık kırabileler | |||||||||
imperative | imperative | simple | fındık kırabil | fındık kırabilsin | fındık kırabilin | fındık kırabilsinler | |||||||||
formal | fındık kırabiliniz | fındık kırabiliniz | |||||||||||||
informal | fındık kırabilsene | fındık kırabilsenize | |||||||||||||
infinitive | fındık kırabilmek | ||||||||||||||
verbal noun | fındık kırabilme | ||||||||||||||
impersonal participle | impersonal participle | fındık kırabilen, fındık kırabilmiş, fındık kırabilecek | imperfective | fındık kırabilen | |||||||||||
perfective | fındık kırabilmiş | ||||||||||||||
prospective | fındık kırabilecek | ||||||||||||||
personal participle | non-prospective | fındık kırabildiğim | fındık kırabildiğin | fındık kırabildiği | fındık kırabildiğimiz | fındık kırabildiğiniz | fındık kırabildikleri | ||||||||
prospective | fındık kırabileceğim | fındık kırabileceğin | fındık kırabileceği | fındık kırabileceğimiz | fındık kırabileceğiniz | fındık kırabilecekleri | |||||||||
temporal adverb | temporal adverb | fındık kırabilirken1, fındık kırabilince, fındık kırabilip, fındık kırabileli, fındık kırabilesiye, fındık kırabildikçe | simple | fındık kırabilirken1 | |||||||||||
specific | fındık kırabilince | ||||||||||||||
perfective | fındık kırabilip | ||||||||||||||
"since" | fındık kırabileli | ||||||||||||||
"until" | fındık kırabilesiye | ||||||||||||||
"as long as" | fındık kırabildikçe | ||||||||||||||
modal adverb | modal adverb | fındık kırabilerek, fındık kırabile kırabile, fındık kırabilircesine1 | simple | fındık kırabilerek | |||||||||||
reduplicated | fındık kırabile kırabile | ||||||||||||||
"as if" | fındık kırabilircesine1 | ||||||||||||||
1) The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future. |
Show impotential conjugation:
Impotential conjugation | |||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
singular | plural | ||||||||||||||
1st (ben) | 2nd (sen) | 3rd (o) | 1st (biz) | 2nd (siz) | 3rd (onlar) | ||||||||||
aorist | aorist | simple | fındık kıramam | fındık kıramazsın | fındık kıramaz | fındık kıramayız | fındık kıramazsınız | fındık kıramazlar | |||||||
past | fındık kıramazdım | fındık kıramazdın | fındık kıramazdı | fındık kıramazdık | fındık kıramazdınız | fındık kıramazlardı | |||||||||
inferential | fındık kıramazmışım | fındık kıramazmışsın | fındık kıramazmış | fındık kıramazmışız | fındık kıramazmışsınız | fındık kıramazlarmış | |||||||||
conditional | fındık kıramazsam | fındık kıramazsan | fındık kıramazsa | fındık kıramazsak | fındık kıramazsanız | fındık kıramazlarsa | |||||||||
continuous | continuous | simple | fındık kıramıyorum | fındık kıramıyorsun | fındık kıramıyor | fındık kıramıyoruz | fındık kıramıyorsunuz | fındık kıramıyorlar | |||||||
past | fındık kıramıyordum | fındık kıramıyordun | fındık kıramıyordu | fındık kıramıyorduk | fındık kıramıyordunuz | fındık kıramıyorlardı | |||||||||
inferential | fındık kıramıyormuşum | fındık kıramıyormuşsun | fındık kıramıyormuş | fındık kıramıyormuşuz | fındık kıramıyormuşsunuz | fındık kıramıyorlarmış | |||||||||
conditional | fındık kıramıyorsam | fındık kıramıyorsan | fındık kıramıyorsa | fındık kıramıyorsak | fındık kıramıyorsanız | fındık kıramıyorlarsa | |||||||||
inferential | inferential | simple | fındık kıramamışım | fındık kıramamışsın | fındık kıramamış | fındık kıramamışız | fındık kıramamışsınız | fındık kıramamışlar | |||||||
past | fındık kıramamıştım | fındık kıramamıştın | fındık kıramamıştı | fındık kıramamıştık | fındık kıramamıştınız | fındık kıramamışlardı | |||||||||
inferential | fındık kıramamışmışım | fındık kıramamışmışsın | fındık kıramamışmış | fındık kıramamışmışız | fındık kıramamışmışsınız | fındık kıramamışlarmış | |||||||||
conditional | fındık kıramamışsam | fındık kıramamışsan | fındık kıramamışsa | fındık kıramamışsak | fındık kıramamışsanız | fındık kıramamışlarsa | |||||||||
future | future | simple | fındık kıramayacağım | fındık kıramayacaksın | fındık kıramayacak | fındık kıramayacağız | fındık kıramayacaksınız | fındık kıramayacaklar | |||||||
past | fındık kıramayacaktım | fındık kıramayacaktın | fındık kıramayacaktı | fındık kıramayacaktık | fındık kıramayacaktınız | fındık kıramayacaklardı | |||||||||
inferential | fındık kıramayacakmışım | fındık kıramayacakmışsın | fındık kıramayacakmış | fındık kıramayacakmışız | fındık kıramayacakmışsınız | fındık kıramayacaklarmış | |||||||||
conditional | fındık kıramayacaksam | fındık kıramayacaksan | fındık kıramayacaksa | fındık kıramayacaksak | fındık kıramayacaksanız | fındık kıramayacaklarsa | |||||||||
progressive | progressive | simple | fındık kıramamaktayım | fındık kıramamaktasın | fındık kıramamakta | fındık kıramamaktayız | fındık kıramamaktasınız | fındık kıramamaktalar | |||||||
past | fındık kıramamaktaydım | fındık kıramamaktaydın | fındık kıramamaktaydı | fındık kıramamaktaydık | fındık kıramamaktaydınız | fındık kıramamaktalardı | |||||||||
inferential | fındık kıramamaktaymışım | fındık kıramamaktaymışsın | fındık kıramamaktaymış | fındık kıramamaktaymışız | fındık kıramamaktaymışsınız | fındık kıramamaktalarmış | |||||||||
conditional | fındık kıramamaktaysam | fındık kıramamaktaysan | fındık kıramamaktaysa | fındık kıramamaktaysak | fındık kıramamaktaysanız | fındık kıramamaktalarsa | |||||||||
necessitative | necessitative | simple | fındık kıramamalıyım | fındık kıramamalısın | fındık kıramamalı | fındık kıramamalıyız | fındık kıramamalısınız | fındık kıramamalılar | |||||||
past | fındık kıramamalıydım | fındık kıramamalıydın | fındık kıramamalıydı | fındık kıramamalıydık | fındık kıramamalıydınız | fındık kıramamalılardı | |||||||||
inferential | fındık kıramamalıymışım | fındık kıramamalıymışsın | fındık kıramamalıymış | fındık kıramamalıymışız | fındık kıramamalıymışsınız | fındık kıramamalılarmış | |||||||||
conditional | fındık kıramamalıysam | fındık kıramamalıysan | fındık kıramamalıysa | fındık kıramamalıysak | fındık kıramamalıysanız | fındık kıramamalılarsa | |||||||||
past | past | simple | fındık kıramadım | fındık kıramadın | fındık kıramadı | fındık kıramadık | fındık kıramadınız | fındık kıramadılar | |||||||
conditional | fındık kıramadıysam | fındık kıramadıysan | fındık kıramadıysa | fındık kıramadıysak | fındık kıramadıysanız | fındık kıramadılarsa | |||||||||
conditional | conditional | simple | fındık kıramasam | fındık kıramasan | fındık kıramasa | fındık kıramasak | fındık kıramasanız | fındık kıramasalar | |||||||
past | fındık kıramasaydım | fındık kıramasaydın | fındık kıramasaydı | fındık kıramasaydık | fındık kıramasaydınız | fındık kıramasalardı | |||||||||
inferential | fındık kıramasaymışım | fındık kıramasaymışsın | fındık kıramasaymış | fındık kıramasaymışız | fındık kıramasaymışsınız | fındık kıramasalarmış | |||||||||
optative | fındık kıramayayım | fındık kıramayasın | fındık kıramaya | fındık kıramayalım | fındık kıramayasınız | fındık kıramayalar | |||||||||
imperative | imperative | simple | fındık kırama | fındık kıramasın | fındık kıramayın | fındık kıramasınlar | |||||||||
formal | fındık kıramayınız | fındık kıramayınız | |||||||||||||
informal | fındık kıramasana | fındık kıramasanıza | |||||||||||||
infinitive | fındık kıramamak | ||||||||||||||
verbal noun | fındık kıramama | ||||||||||||||
impersonal participle | impersonal participle | fındık kıramayan, fındık kıramamış, fındık kıramayacak | imperfective | fındık kıramayan | |||||||||||
perfective | fındık kıramamış | ||||||||||||||
prospective | fındık kıramayacak | ||||||||||||||
personal participle | non-prospective | fındık kıramadığım | fındık kıramadığın | fındık kıramadığı | fındık kıramadığımız | fındık kıramadığınız | fındık kıramadıkları | ||||||||
prospective | fındık kıramayacağım | fındık kıramayacağın | fındık kıramayacağı | fındık kıramayacağımız | fındık kıramayacağınız | fındık kıramayacakları | |||||||||
temporal adverb | temporal adverb | fındık kıramazken1, fındık kıramayınca, fındık kıramayıp, fındık kıramayalı, fındık kıramayasıya, fındık kıramadıkça | simple | fındık kıramazken1 | |||||||||||
specific | fındık kıramayınca | ||||||||||||||
perfective | fındık kıramayıp | ||||||||||||||
"since" | fındık kıramayalı | ||||||||||||||
"until" | fındık kıramayasıya | ||||||||||||||
"as long as" | fındık kıramadıkça | ||||||||||||||
modal adverb | modal adverb | fındık kıramayarak, fındık kıramaya kıramaya, fındık kıramazcasına1 | simple | fındık kıramayarak | |||||||||||
reduplicated | fındık kıramaya kıramaya | ||||||||||||||
"as if" | fındık kıramazcasına1 | ||||||||||||||
1) The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future. |
Further reading
[edit]- “fındık kırmak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu
- Çağbayır, Yaşar (2007) “fındık”, in Ötüken Türkçe Sözlük (in Turkish), Istanbul: Ötüken Neşriyat, page 1576b