ele vermek

Turkish

Etymology

Inherited from Ottoman Turkish اله ویرمك (ele virmek, vermek, “to deliver up, to betray”),^[1]^[2] equivalent to el (“the hand (organ); any stranger; land, domain”) +‎ -e (dative suffix) +‎ vermek (“to give, to hand”), literally “to give (someone or something) to (someone's) hand”.

Pronunciation

IPA^(key): /eˈle.veɾ.mec/
Hyphenation: e‧le‧ver‧mek

Verb

ele vermek (third-person singular simple present ele verir)

(transitive, idiomatic) To inform on someone's offense, either to the authorities or publicly, in order to have them caught; to turn in, to rat out.
Synonym: ihbar etmek
(transitive, idiomatic) To reveal, to give away, to make apparent.
Synonyms: göstermek, ortaya çıkarmak, açığa vurmak

Conjugation

Conjugation of ele vermek (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative

infinitive			ele vermek
impersonal participle	imperfective		ele veren
	perfective		ele vermiş
	prospective		ele verecek
personal participle	non-prospective		ele verdiğim	ele verdiğin	ele verdiği	ele verdiğimiz	ele verdiğiniz	ele verdikleri
personal participle	prospective		ele vereceğim	ele vereceğin	ele vereceği	ele vereceğimiz	ele vereceğiniz	ele verecekleri
verbal noun			ele verme
way of doing			ele veriş
			singular			plural
			1^st person	2^nd person	3^rd person	1^st person	2^nd person	3^rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	ele veririm	ele verirsin	ele verir	ele veririz	ele verirsiniz	ele verirler
	present	imperfective	ele veriyorum	ele veriyorsun	ele veriyor	ele veriyoruz	ele veriyorsunuz	ele veriyorlar
	past	perfective	ele verdim	ele verdin	ele verdi	ele verdik	ele verdiniz	ele verdiler
	past	imperfective	ele veriyordum	ele veriyordun	ele veriyordu	ele veriyorduk	ele veriyordunuz	ele veriyorlardı (or ele veriyordular)
	future		ele vereceğim	ele vereceksin	ele verecek	ele vereceğiz	ele vereceksiniz	ele verecekler
	future-in-the-past	definite	ele verecektim	ele verecektin	ele verecekti	ele verecektik	ele verecektiniz	ele vereceklerdi
	future-in-the-past	indefinite	ele verirdim	ele verirdin	ele verirdi	ele verirdik	ele verirdiniz	ele verirlerdi
inferential	perfective		ele vermişim	ele vermişsin	ele vermiş	ele vermişiz	ele vermişsiniz	ele vermişler
	aorist		ele verirmişim	ele verirmişsin	ele verirmiş	ele verirmişiz	ele verirmişsiniz	ele verirlermiş (or ele verirmişlar)
	imperfective		ele veriyormuşum	ele veriyormuşsun	ele veriyormuş	ele veriyormuşuz	ele veriyormuşsunuz	ele veriyorlarmış
conditional	simple		ele versem	ele versen	ele verse	ele versek	ele verseniz	ele verseler
conditional	perfective		ele verseydim	ele verseydin	ele verseydi	ele verseydik	ele verseydiniz	ele verseydiler
optative			ele vereyim	ele veresin	ele vere	ele verelim	ele veresiniz	ele vereler
progressive			ele vermekteyim	ele vermektesin	ele vermekte	ele vermekteyiz	ele vermektesiniz	ele vermekteler
necessitative			ele vermeliyim	ele vermelisin	ele vermeli	ele vermeliyiz	ele vermelisiniz	ele vermeliler
imperative				ele ver	ele versin		ele verin	ele versinler

Positive interrogative

			singular			plural
			1^st person	2^nd person	3^rd person	1^st person	2^nd person	3^rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	ele verir miyim?	ele verir misin?	ele verir mi?	ele verir miyiz?	ele verir misiniz?	ele verirler mi?
	present	imperfective	ele veriyor muyum?	ele veriyor musun?	ele veriyor mu?	ele veriyor muyuz?	ele veriyor musunuz?	ele veriyorlar mı?
	past	perfective	ele verdim mi?	ele verdin mi?	ele verdi mi?	ele verdik mi?	ele verdiniz mi?	ele verdiler mi?
	past	imperfective	ele veriyor muydum?	ele veriyor muydun?	ele veriyor muydu?	ele veriyor muyduk?	ele veriyor muydunuz?	ele veriyorlar mıydı?
	future		ele verecek miyim?	ele verecek misin?	ele verecek mi?	ele verecek miyiz?	ele verecek misiniz?	ele verecekler mi?
inferential	perfective		ele vermiş miyim?	ele vermiş misin?	ele vermiş mi?	ele vermiş miyiz?	ele vermiş misiniz?	ele vermişler mi?
	aorist		ele verir miymişim?	ele verir miymişsin?	ele verir miymiş?	ele verir miymişiz?	ele verir miymişsiniz?	ele verirler miymiş?
	imperfective		ele veriyor muymuşum?	ele veriyor muymuşsun?	ele veriyor muymuş?	ele veriyor muymuşuz?	ele veriyor muymuşsunuz?	ele veriyorlar mıymış?
conditional	simple		ele versem mi?	ele versen mi?	ele verse mi?	ele versek mi?	ele verseniz mi?	ele verseler mi?
conditional	perfective		ele verse miydim?	ele verse miydin?	ele verse miydi?	ele verse miydik?	ele verse miydiniz?	ele verseler miydi?
progressive			ele vermekte miyim?	ele vermekte misin?	ele vermekte mi?	ele vermekte miyiz?	ele vermekte misiniz?	ele vermekteler mi?
necessitative			ele vermeli miyim?	ele vermeli misin?	ele vermeli mi?	ele vermeli miyiz?	ele vermeli misiniz?	ele vermeliler mi?

Negative declarative

infinitive			ele vermemek
impersonal participle	imperfective		ele vermeyen
	perfective		ele vermemiş
	prospective		ele vermeyecek
personal participle	non-prospective		ele vermediğim	ele vermediğin	ele vermediği	ele vermediğimiz	ele vermediğiniz	ele vermedikleri
personal participle	prospective		ele vermeyeceğim	ele vermeyeceğin	ele vermeyeceği	ele vermeyeceğimiz	ele vermeyeceğiniz	ele vermeyecekleri
verbal noun			ele vermeme
way of doing			ele vermeyiş
			singular			plural
			1^st person	2^nd person	3^rd person	1^st person	2^nd person	3^rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	ele vermem	ele vermezsin	ele vermez	ele vermeyiz	ele vermezsiniz	ele vermezler
	present	imperfective	ele vermiyorum	ele vermiyorsun	ele vermiyor	ele vermiyoruz	ele vermiyorsunuz	ele vermiyorlar
	past	perfective	ele vermedim	ele vermedin	ele vermedi	ele vermedik	ele vermediniz	ele vermediler
	past	imperfective	ele vermiyordum	ele vermiyordun	ele vermiyordu	ele vermiyorduk	ele vermiyordunuz	ele vermiyorlardı
	future		ele vermeyeceğim	ele vermeyeceksin	ele vermeyecek	ele vermeyeceğiz	ele vermeyeceksiniz	ele vermeyecekler
inferential	perfective		ele vermemişim	ele vermemişsin	ele vermemiş	ele vermemişiz	ele vermemişsiniz	ele vermemişler
	aorist		ele vermezmişim	ele vermezmişsin	ele vermezmiş	ele vermezmişiz	ele vermezmişsiniz	ele vermezlermiş
	imperfective		ele vermiyormuşum	ele vermiyormuşsun	ele vermiyormuş	ele vermiyormuşuz	ele vermiyormuşsunuz	ele vermiyorlarmış
conditional	simple		ele vermesem	ele vermesen	ele vermese	ele vermesek	ele vermeseniz	ele vermeseler
conditional	perfective		ele vermeseydim	ele vermeseydin	ele vermeseydi	ele vermeseydik	ele vermeseydiniz	ele vermeseydiler
optative			ele vermeyeyim	ele vermeyesin	ele vermeye	ele vermeyelim	ele vermeyesiniz	ele vermeyeler
progressive			ele vermemekteyim	ele vermemektesin	ele vermemekte	ele vermemekteyiz	ele vermemektesiniz	ele vermemekteler
necessitative			ele vermemeliyim	ele vermemelisin	ele vermemeli	ele vermemeliyiz	ele vermemelisiniz	ele vermemeliler
imperative				ele verme	ele vermesin		ele vermeyin	ele vermesinler

Negative interrogative

			singular			plural
			1^st person	2^nd person	3^rd person	1^st person	2^nd person	3^rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	ele vermez miyim?	ele vermez misin?	ele vermez mi?	ele vermez miyiz?	ele vermez misiniz?	ele vermezler mi?
	present	imperfective	ele vermiyor muyum?	ele vermiyor musun?	ele vermiyor mu?	ele vermiyor muyuz?	ele vermiyor musunuz?	ele vermiyorlar mı?
	past	perfective	ele vermedim mi?	ele vermedin mi?	ele vermedi mi?	ele vermedik mi?	ele vermediniz mi?	ele vermediler mi?
	past	imperfective	ele vermiyor muydum?	ele vermiyor muydun?	ele vermiyor muydu?	ele vermiyor muyduk?	ele vermiyor muydunuz?	ele vermiyorlar mıydı?
	future		ele vermeyecek miyim?	ele vermeyecek misin?	ele vermeyecek mi?	ele vermeyecek miyiz?	ele vermeyecek misiniz?	ele vermeyecekler mi?
inferential	perfective		ele vermemiş miyim?	ele vermemiş misin?	ele vermemiş mi?	ele vermemiş miyiz?	ele vermemiş misiniz?	ele vermemişler mi?
	aorist		ele vermez miymişim?	ele vermez miymişsin?	ele vermez miymiş?	ele vermez miymişiz?	ele vermez miymişsiniz?	ele vermezler miymiş?
	imperfective		ele vermiyor muymuşum?	ele vermiyor muymuşsun?	ele vermiyor muymuş?	ele vermiyor muymuşuz?	ele vermiyor muymuşsunuz?	ele vermiyorlar mıymış?
conditional	simple		ele vermesem mi?	ele vermesen mi?	ele vermese mi?	ele vermesek mi?	ele vermeseniz mi?	ele vermeseler mi?
conditional	perfective		ele vermese miydim?	ele vermese miydin?	ele vermese miydi?	ele vermese miydik?	ele vermese miydiniz?	ele vermeseler miydi?
progressive			ele vermemekte miyim?	ele vermemekte misin?	ele vermemekte mi?	ele vermemekte miyiz?	ele vermemekte misiniz?	ele vermemekteler mi?
necessitative			ele vermemeli miyim?	ele vermemeli misin?	ele vermemeli mi?	ele vermemeli miyiz?	ele vermemeli misiniz?	ele vermemeliler mi?

Related terms

References

^ Redhouse, James W. (1890) “اله ویرمك”, in A Turkish and English Lexicon‎^[1], Constantinople: A. H. Boyajian, page 179
^ Kélékian, Diran (1911) “اله ویرمك”, in Dictionnaire turc-français‎^[2], Constantinople: Mihran, page 131