yalnızlaştırmak

Turkish

Etymology

From yalnızlaş- +‎ -tır

Pronunciation

• Hyphenation: yal‧nız‧laş‧tır‧mak

Verb

yalnızlaştırmak

1. (transitive) to isolate

Conjugation

Conjugation of yalnızlaştırmak

Positive conjugation
		singular			plural
		1st (ben)	2nd (sen)	3rd (o)	1st (biz)	2nd (siz)	3rd (onlar)
aorist		aorist	simple	yalnızlaştırırım	yalnızlaştırırsın	yalnızlaştırır	yalnızlaştırırız	yalnızlaştırırsınız	yalnızlaştırırlar
past	yalnızlaştırırdım		yalnızlaştırırdın	yalnızlaştırırdı	yalnızlaştırırdık	yalnızlaştırırdınız	yalnızlaştırırlardı
inferential	yalnızlaştırırmışım		yalnızlaştırırmışsın	yalnızlaştırırmış	yalnızlaştırırmışız	yalnızlaştırırmışsınız	yalnızlaştırırlarmış
conditional	yalnızlaştırırsam		yalnızlaştırırsan	yalnızlaştırırsa	yalnızlaştırırsak	yalnızlaştırırsanız	yalnızlaştırırlarsa
continuous		continuous	simple	yalnızlaştırıyorum	yalnızlaştırıyorsun	yalnızlaştırıyor	yalnızlaştırıyoruz	yalnızlaştırıyorsunuz	yalnızlaştırıyorlar
past	yalnızlaştırıyordum		yalnızlaştırıyordun	yalnızlaştırıyordu	yalnızlaştırıyorduk	yalnızlaştırıyordunuz	yalnızlaştırıyorlardı
inferential	yalnızlaştırıyormuşum		yalnızlaştırıyormuşsun	yalnızlaştırıyormuş	yalnızlaştırıyormuşuz	yalnızlaştırıyormuşsunuz	yalnızlaştırıyorlarmış
conditional	yalnızlaştırıyorsam		yalnızlaştırıyorsan	yalnızlaştırıyorsa	yalnızlaştırıyorsak	yalnızlaştırıyorsanız	yalnızlaştırıyorlarsa
inferential		inferential	simple	yalnızlaştırmışım	yalnızlaştırmışsın	yalnızlaştırmış	yalnızlaştırmışız	yalnızlaştırmışsınız	yalnızlaştırmışlar
past	yalnızlaştırmıştım		yalnızlaştırmıştın	yalnızlaştırmıştı	yalnızlaştırmıştık	yalnızlaştırmıştınız	yalnızlaştırmışlardı
inferential	yalnızlaştırmışmışım		yalnızlaştırmışmışsın	yalnızlaştırmışmış	yalnızlaştırmışmışız	yalnızlaştırmışmışsınız	yalnızlaştırmışlarmış
conditional	yalnızlaştırmışsam		yalnızlaştırmışsan	yalnızlaştırmışsa	yalnızlaştırmışsak	yalnızlaştırmışsanız	yalnızlaştırmışlarsa
future		future	simple	yalnızlaştıracağım	yalnızlaştıracaksın	yalnızlaştıracak	yalnızlaştıracağız	yalnızlaştıracaksınız	yalnızlaştıracaklar
past	yalnızlaştıracaktım		yalnızlaştıracaktın	yalnızlaştıracaktı	yalnızlaştıracaktık	yalnızlaştıracaktınız	yalnızlaştıracaklardı
inferential	yalnızlaştıracakmışım		yalnızlaştıracakmışsın	yalnızlaştıracakmış	yalnızlaştıracakmışız	yalnızlaştıracakmışsınız	yalnızlaştıracaklarmış
conditional	yalnızlaştıracaksam		yalnızlaştıracaksan	yalnızlaştıracaksa	yalnızlaştıracaksak	yalnızlaştıracaksanız	yalnızlaştıracaklarsa
progressive		progressive	simple	yalnızlaştırmaktayım	yalnızlaştırmaktasın	yalnızlaştırmakta	yalnızlaştırmaktayız	yalnızlaştırmaktasınız	yalnızlaştırmaktalar
past	yalnızlaştırmaktaydım		yalnızlaştırmaktaydın	yalnızlaştırmaktaydı	yalnızlaştırmaktaydık	yalnızlaştırmaktaydınız	yalnızlaştırmaktalardı
inferential	yalnızlaştırmaktaymışım		yalnızlaştırmaktaymışsın	yalnızlaştırmaktaymış	yalnızlaştırmaktaymışız	yalnızlaştırmaktaymışsınız	yalnızlaştırmaktalarmış
conditional	yalnızlaştırmaktaysam		yalnızlaştırmaktaysan	yalnızlaştırmaktaysa	yalnızlaştırmaktaysak	yalnızlaştırmaktaysanız	yalnızlaştırmaktalarsa
necessitative		necessitative	simple	yalnızlaştırmalıyım	yalnızlaştırmalısın	yalnızlaştırmalı	yalnızlaştırmalıyız	yalnızlaştırmalısınız	yalnızlaştırmalılar
past	yalnızlaştırmalıydım		yalnızlaştırmalıydın	yalnızlaştırmalıydı	yalnızlaştırmalıydık	yalnızlaştırmalıydınız	yalnızlaştırmalılardı
inferential	yalnızlaştırmalıymışım		yalnızlaştırmalıymışsın	yalnızlaştırmalıymış	yalnızlaştırmalıymışız	yalnızlaştırmalıymışsınız	yalnızlaştırmalılarmış
conditional	yalnızlaştırmalıysam		yalnızlaştırmalıysan	yalnızlaştırmalıysa	yalnızlaştırmalıysak	yalnızlaştırmalıysanız	yalnızlaştırmalılarsa
past		past	simple	yalnızlaştırdım	yalnızlaştırdın	yalnızlaştırdı	yalnızlaştırdık	yalnızlaştırdınız	yalnızlaştırdılar
conditional	yalnızlaştırdıysam		yalnızlaştırdıysan	yalnızlaştırdıysa	yalnızlaştırdıysak	yalnızlaştırdıysanız	yalnızlaştırdılarsa
conditional		conditional	simple	yalnızlaştırsam	yalnızlaştırsan	yalnızlaştırsa	yalnızlaştırsak	yalnızlaştırsanız	yalnızlaştırsalar
past	yalnızlaştırsaydım		yalnızlaştırsaydın	yalnızlaştırsaydı	yalnızlaştırsaydık	yalnızlaştırsaydınız	yalnızlaştırsalardı
inferential	yalnızlaştırsaymışım		yalnızlaştırsaymışsın	yalnızlaştırsaymış	yalnızlaştırsaymışız	yalnızlaştırsaymışsınız	yalnızlaştırsalarmış
optative		yalnızlaştırayım	yalnızlaştırasın	yalnızlaştıra	yalnızlaştıralım	yalnızlaştırasınız	yalnızlaştıralar
imperative		imperative	simple		yalnızlaştır	yalnızlaştırsın		yalnızlaştırın	yalnızlaştırsınlar
formal			yalnızlaştırınız			yalnızlaştırınız
informal			yalnızlaştırsana			yalnızlaştırsanıza
infinitive		yalnızlaştırmak
verbal noun		yalnızlaştırma
impersonal participle		impersonal participle	yalnızlaştıran, yalnızlaştırmış, yalnızlaştıracak						imperfective	yalnızlaştıran
perfective	yalnızlaştırmış
prospective	yalnızlaştıracak
personal participle	non-prospective	yalnızlaştırdığım	yalnızlaştırdığın	yalnızlaştırdığı	yalnızlaştırdığımız	yalnızlaştırdığınız	yalnızlaştırdıkları
	prospective	yalnızlaştıracağım	yalnızlaştıracağın	yalnızlaştıracağı	yalnızlaştıracağımız	yalnızlaştıracağınız	yalnızlaştıracakları
temporal adverb		temporal adverb	yalnızlaştırırken1, yalnızlaştırınca, yalnızlaştırıp, yalnızlaştıralı, yalnızlaştırasıya, yalnızlaştırdıkça						simple	yalnızlaştırırken1
specific	yalnızlaştırınca
perfective	yalnızlaştırıp
"since"	yalnızlaştıralı
"until"	yalnızlaştırasıya
"as long as"	yalnızlaştırdıkça
modal adverb		modal adverb	yalnızlaştırarak, yalnızlaştıra yalnızlaştıra, yalnızlaştırırcasına1						simple	yalnızlaştırarak
reduplicated	yalnızlaştıra yalnızlaştıra
"as if"	yalnızlaştırırcasına1
1) The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

• Show negative conjugation:  

Negative conjugation
		singular			plural
		1st (ben)	2nd (sen)	3rd (o)	1st (biz)	2nd (siz)	3rd (onlar)
aorist		aorist	simple	yalnızlaştırmam	yalnızlaştırmazsın	yalnızlaştırmaz	yalnızlaştırmayız	yalnızlaştırmazsınız	yalnızlaştırmazlar
past	yalnızlaştırmazdım		yalnızlaştırmazdın	yalnızlaştırmazdı	yalnızlaştırmazdık	yalnızlaştırmazdınız	yalnızlaştırmazlardı
inferential	yalnızlaştırmazmışım		yalnızlaştırmazmışsın	yalnızlaştırmazmış	yalnızlaştırmazmışız	yalnızlaştırmazmışsınız	yalnızlaştırmazlarmış
conditional	yalnızlaştırmazsam		yalnızlaştırmazsan	yalnızlaştırmazsa	yalnızlaştırmazsak	yalnızlaştırmazsanız	yalnızlaştırmazlarsa
continuous		continuous	simple	yalnızlaştırmıyorum	yalnızlaştırmıyorsun	yalnızlaştırmıyor	yalnızlaştırmıyoruz	yalnızlaştırmıyorsunuz	yalnızlaştırmıyorlar
past	yalnızlaştırmıyordum		yalnızlaştırmıyordun	yalnızlaştırmıyordu	yalnızlaştırmıyorduk	yalnızlaştırmıyordunuz	yalnızlaştırmıyorlardı
inferential	yalnızlaştırmıyormuşum		yalnızlaştırmıyormuşsun	yalnızlaştırmıyormuş	yalnızlaştırmıyormuşuz	yalnızlaştırmıyormuşsunuz	yalnızlaştırmıyorlarmış
conditional	yalnızlaştırmıyorsam		yalnızlaştırmıyorsan	yalnızlaştırmıyorsa	yalnızlaştırmıyorsak	yalnızlaştırmıyorsanız	yalnızlaştırmıyorlarsa
inferential		inferential	simple	yalnızlaştırmamışım	yalnızlaştırmamışsın	yalnızlaştırmamış	yalnızlaştırmamışız	yalnızlaştırmamışsınız	yalnızlaştırmamışlar
past	yalnızlaştırmamıştım		yalnızlaştırmamıştın	yalnızlaştırmamıştı	yalnızlaştırmamıştık	yalnızlaştırmamıştınız	yalnızlaştırmamışlardı
inferential	yalnızlaştırmamışmışım		yalnızlaştırmamışmışsın	yalnızlaştırmamışmış	yalnızlaştırmamışmışız	yalnızlaştırmamışmışsınız	yalnızlaştırmamışlarmış
conditional	yalnızlaştırmamışsam		yalnızlaştırmamışsan	yalnızlaştırmamışsa	yalnızlaştırmamışsak	yalnızlaştırmamışsanız	yalnızlaştırmamışlarsa
future		future	simple	yalnızlaştırmayacağım	yalnızlaştırmayacaksın	yalnızlaştırmayacak	yalnızlaştırmayacağız	yalnızlaştırmayacaksınız	yalnızlaştırmayacaklar
past	yalnızlaştırmayacaktım		yalnızlaştırmayacaktın	yalnızlaştırmayacaktı	yalnızlaştırmayacaktık	yalnızlaştırmayacaktınız	yalnızlaştırmayacaklardı
inferential	yalnızlaştırmayacakmışım		yalnızlaştırmayacakmışsın	yalnızlaştırmayacakmış	yalnızlaştırmayacakmışız	yalnızlaştırmayacakmışsınız	yalnızlaştırmayacaklarmış
conditional	yalnızlaştırmayacaksam		yalnızlaştırmayacaksan	yalnızlaştırmayacaksa	yalnızlaştırmayacaksak	yalnızlaştırmayacaksanız	yalnızlaştırmayacaklarsa
progressive		progressive	simple	yalnızlaştırmamaktayım	yalnızlaştırmamaktasın	yalnızlaştırmamakta	yalnızlaştırmamaktayız	yalnızlaştırmamaktasınız	yalnızlaştırmamaktalar
past	yalnızlaştırmamaktaydım		yalnızlaştırmamaktaydın	yalnızlaştırmamaktaydı	yalnızlaştırmamaktaydık	yalnızlaştırmamaktaydınız	yalnızlaştırmamaktalardı
inferential	yalnızlaştırmamaktaymışım		yalnızlaştırmamaktaymışsın	yalnızlaştırmamaktaymış	yalnızlaştırmamaktaymışız	yalnızlaştırmamaktaymışsınız	yalnızlaştırmamaktalarmış
conditional	yalnızlaştırmamaktaysam		yalnızlaştırmamaktaysan	yalnızlaştırmamaktaysa	yalnızlaştırmamaktaysak	yalnızlaştırmamaktaysanız	yalnızlaştırmamaktalarsa
necessitative		necessitative	simple	yalnızlaştırmamalıyım	yalnızlaştırmamalısın	yalnızlaştırmamalı	yalnızlaştırmamalıyız	yalnızlaştırmamalısınız	yalnızlaştırmamalılar
past	yalnızlaştırmamalıydım		yalnızlaştırmamalıydın	yalnızlaştırmamalıydı	yalnızlaştırmamalıydık	yalnızlaştırmamalıydınız	yalnızlaştırmamalılardı
inferential	yalnızlaştırmamalıymışım		yalnızlaştırmamalıymışsın	yalnızlaştırmamalıymış	yalnızlaştırmamalıymışız	yalnızlaştırmamalıymışsınız	yalnızlaştırmamalılarmış
conditional	yalnızlaştırmamalıysam		yalnızlaştırmamalıysan	yalnızlaştırmamalıysa	yalnızlaştırmamalıysak	yalnızlaştırmamalıysanız	yalnızlaştırmamalılarsa
past		past	simple	yalnızlaştırmadım	yalnızlaştırmadın	yalnızlaştırmadı	yalnızlaştırmadık	yalnızlaştırmadınız	yalnızlaştırmadılar
conditional	yalnızlaştırmadıysam		yalnızlaştırmadıysan	yalnızlaştırmadıysa	yalnızlaştırmadıysak	yalnızlaştırmadıysanız	yalnızlaştırmadılarsa
conditional		conditional	simple	yalnızlaştırmasam	yalnızlaştırmasan	yalnızlaştırmasa	yalnızlaştırmasak	yalnızlaştırmasanız	yalnızlaştırmasalar
past	yalnızlaştırmasaydım		yalnızlaştırmasaydın	yalnızlaştırmasaydı	yalnızlaştırmasaydık	yalnızlaştırmasaydınız	yalnızlaştırmasalardı
inferential	yalnızlaştırmasaymışım		yalnızlaştırmasaymışsın	yalnızlaştırmasaymış	yalnızlaştırmasaymışız	yalnızlaştırmasaymışsınız	yalnızlaştırmasalarmış
optative		yalnızlaştırmayayım	yalnızlaştırmayasın	yalnızlaştırmaya	yalnızlaştırmayalım	yalnızlaştırmayasınız	yalnızlaştırmayalar
imperative		imperative	simple		yalnızlaştırma	yalnızlaştırmasın		yalnızlaştırmayın	yalnızlaştırmasınlar
formal			yalnızlaştırmayınız			yalnızlaştırmayınız
informal			yalnızlaştırmasana			yalnızlaştırmasanıza
infinitive		yalnızlaştırmamak
verbal noun		yalnızlaştırmama
impersonal participle		impersonal participle	yalnızlaştırmayan, yalnızlaştırmamış, yalnızlaştırmayacak						imperfective	yalnızlaştırmayan
perfective	yalnızlaştırmamış
prospective	yalnızlaştırmayacak
personal participle	non-prospective	yalnızlaştırmadığım	yalnızlaştırmadığın	yalnızlaştırmadığı	yalnızlaştırmadığımız	yalnızlaştırmadığınız	yalnızlaştırmadıkları
	prospective	yalnızlaştırmayacağım	yalnızlaştırmayacağın	yalnızlaştırmayacağı	yalnızlaştırmayacağımız	yalnızlaştırmayacağınız	yalnızlaştırmayacakları
temporal adverb		temporal adverb	yalnızlaştırmazken1, yalnızlaştırmayınca, yalnızlaştırmayıp, yalnızlaştırmayalı, yalnızlaştırmayasıya, yalnızlaştırmadıkça						simple	yalnızlaştırmazken1
specific	yalnızlaştırmayınca
perfective	yalnızlaştırmayıp
"since"	yalnızlaştırmayalı
"until"	yalnızlaştırmayasıya
"as long as"	yalnızlaştırmadıkça
modal adverb		modal adverb	yalnızlaştırmayarak, yalnızlaştırmaya yalnızlaştırmaya, yalnızlaştırmazcasına1						simple	yalnızlaştırmayarak
reduplicated	yalnızlaştırmaya yalnızlaştırmaya
"as if"	yalnızlaştırmazcasına1
1) The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

• Show potential conjugation:  

Potential conjugation
		singular			plural
		1st (ben)	2nd (sen)	3rd (o)	1st (biz)	2nd (siz)	3rd (onlar)
aorist		aorist	simple	yalnızlaştırabilirim	yalnızlaştırabilirsin	yalnızlaştırabilir	yalnızlaştırabiliriz	yalnızlaştırabilirsiniz	yalnızlaştırabilirler
past	yalnızlaştırabilirdim		yalnızlaştırabilirdin	yalnızlaştırabilirdi	yalnızlaştırabilirdik	yalnızlaştırabilirdiniz	yalnızlaştırabilirlerdi
inferential	yalnızlaştırabilirmişim		yalnızlaştırabilirmişsin	yalnızlaştırabilirmiş	yalnızlaştırabilirmişiz	yalnızlaştırabilirmişsiniz	yalnızlaştırabilirlermiş
conditional	yalnızlaştırabilirsem		yalnızlaştırabilirsen	yalnızlaştırabilirse	yalnızlaştırabilirsek	yalnızlaştırabilirseniz	yalnızlaştırabilirlerse
continuous		continuous	simple	yalnızlaştırabiliyorum	yalnızlaştırabiliyorsun	yalnızlaştırabiliyor	yalnızlaştırabiliyoruz	yalnızlaştırabiliyorsunuz	yalnızlaştırabiliyorlar
past	yalnızlaştırabiliyordum		yalnızlaştırabiliyordun	yalnızlaştırabiliyordu	yalnızlaştırabiliyorduk	yalnızlaştırabiliyordunuz	yalnızlaştırabiliyorlardı
inferential	yalnızlaştırabiliyormuşum		yalnızlaştırabiliyormuşsun	yalnızlaştırabiliyormuş	yalnızlaştırabiliyormuşuz	yalnızlaştırabiliyormuşsunuz	yalnızlaştırabiliyorlarmış
conditional	yalnızlaştırabiliyorsam		yalnızlaştırabiliyorsan	yalnızlaştırabiliyorsa	yalnızlaştırabiliyorsak	yalnızlaştırabiliyorsanız	yalnızlaştırabiliyorlarsa
inferential		inferential	simple	yalnızlaştırabilmişim	yalnızlaştırabilmişsin	yalnızlaştırabilmiş	yalnızlaştırabilmişiz	yalnızlaştırabilmişsiniz	yalnızlaştırabilmişler
past	yalnızlaştırabilmiştim		yalnızlaştırabilmiştin	yalnızlaştırabilmişti	yalnızlaştırabilmiştik	yalnızlaştırabilmiştiniz	yalnızlaştırabilmişlerdi
inferential	yalnızlaştırabilmişmişim		yalnızlaştırabilmişmişsin	yalnızlaştırabilmişmiş	yalnızlaştırabilmişmişiz	yalnızlaştırabilmişmişsiniz	yalnızlaştırabilmişlermiş
conditional	yalnızlaştırabilmişsem		yalnızlaştırabilmişsen	yalnızlaştırabilmişse	yalnızlaştırabilmişsek	yalnızlaştırabilmişseniz	yalnızlaştırabilmişlerse
future		future	simple	yalnızlaştırabileceğim	yalnızlaştırabileceksin	yalnızlaştırabilecek	yalnızlaştırabileceğiz	yalnızlaştırabileceksiniz	yalnızlaştırabilecekler
past	yalnızlaştırabilecektim		yalnızlaştırabilecektin	yalnızlaştırabilecekti	yalnızlaştırabilecektik	yalnızlaştırabilecektiniz	yalnızlaştırabileceklerdi
inferential	yalnızlaştırabilecekmişim		yalnızlaştırabilecekmişsin	yalnızlaştırabilecekmiş	yalnızlaştırabilecekmişiz	yalnızlaştırabilecekmişsiniz	yalnızlaştırabileceklermiş
conditional	yalnızlaştırabileceksem		yalnızlaştırabileceksen	yalnızlaştırabilecekse	yalnızlaştırabileceksek	yalnızlaştırabilecekseniz	yalnızlaştırabileceklerse
progressive		progressive	simple	yalnızlaştırabilmekteyim	yalnızlaştırabilmektesin	yalnızlaştırabilmekte	yalnızlaştırabilmekteyiz	yalnızlaştırabilmektesiniz	yalnızlaştırabilmekteler
past	yalnızlaştırabilmekteydim		yalnızlaştırabilmekteydin	yalnızlaştırabilmekteydi	yalnızlaştırabilmekteydik	yalnızlaştırabilmekteydiniz	yalnızlaştırabilmektelerdi
inferential	yalnızlaştırabilmekteymişim		yalnızlaştırabilmekteymişsin	yalnızlaştırabilmekteymiş	yalnızlaştırabilmekteymişiz	yalnızlaştırabilmekteymişsiniz	yalnızlaştırabilmektelermiş
conditional	yalnızlaştırabilmekteysem		yalnızlaştırabilmekteysen	yalnızlaştırabilmekteyse	yalnızlaştırabilmekteysek	yalnızlaştırabilmekteyseniz	yalnızlaştırabilmektelerse
necessitative		necessitative	simple	yalnızlaştırabilmeliyim	yalnızlaştırabilmelisin	yalnızlaştırabilmeli	yalnızlaştırabilmeliyiz	yalnızlaştırabilmelisiniz	yalnızlaştırabilmeliler
past	yalnızlaştırabilmeliydim		yalnızlaştırabilmeliydin	yalnızlaştırabilmeliydi	yalnızlaştırabilmeliydik	yalnızlaştırabilmeliydiniz	yalnızlaştırabilmelilerdi
inferential	yalnızlaştırabilmeliymişim		yalnızlaştırabilmeliymişsin	yalnızlaştırabilmeliymiş	yalnızlaştırabilmeliymişiz	yalnızlaştırabilmeliymişsiniz	yalnızlaştırabilmelilermiş
conditional	yalnızlaştırabilmeliysem		yalnızlaştırabilmeliysen	yalnızlaştırabilmeliyse	yalnızlaştırabilmeliysek	yalnızlaştırabilmeliyseniz	yalnızlaştırabilmelilerse
past		past	simple	yalnızlaştırabildim	yalnızlaştırabildin	yalnızlaştırabildi	yalnızlaştırabildik	yalnızlaştırabildiniz	yalnızlaştırabildiler
conditional	yalnızlaştırabildiysem		yalnızlaştırabildiysen	yalnızlaştırabildiyse	yalnızlaştırabildiysek	yalnızlaştırabildiyseniz	yalnızlaştırabildilerse
conditional		conditional	simple	yalnızlaştırabilsem	yalnızlaştırabilsen	yalnızlaştırabilse	yalnızlaştırabilsek	yalnızlaştırabilseniz	yalnızlaştırabilseler
past	yalnızlaştırabilseydim		yalnızlaştırabilseydin	yalnızlaştırabilseydi	yalnızlaştırabilseydik	yalnızlaştırabilseydiniz	yalnızlaştırabilselerdi
inferential	yalnızlaştırabilseymişim		yalnızlaştırabilseymişsin	yalnızlaştırabilseymiş	yalnızlaştırabilseymişiz	yalnızlaştırabilseymişsiniz	yalnızlaştırabilselermiş
optative		yalnızlaştırabileyim	yalnızlaştırabilesin	yalnızlaştırabile	yalnızlaştırabilelim	yalnızlaştırabilesiniz	yalnızlaştırabileler
imperative		imperative	simple		yalnızlaştırabil	yalnızlaştırabilsin		yalnızlaştırabilin	yalnızlaştırabilsinler
formal			yalnızlaştırabiliniz			yalnızlaştırabiliniz
informal			yalnızlaştırabilsene			yalnızlaştırabilsenize
infinitive		yalnızlaştırabilmek
verbal noun		yalnızlaştırabilme
impersonal participle		impersonal participle	yalnızlaştırabilen, yalnızlaştırabilmiş, yalnızlaştırabilecek						imperfective	yalnızlaştırabilen
perfective	yalnızlaştırabilmiş
prospective	yalnızlaştırabilecek
personal participle	non-prospective	yalnızlaştırabildiğim	yalnızlaştırabildiğin	yalnızlaştırabildiği	yalnızlaştırabildiğimiz	yalnızlaştırabildiğiniz	yalnızlaştırabildikleri
	prospective	yalnızlaştırabileceğim	yalnızlaştırabileceğin	yalnızlaştırabileceği	yalnızlaştırabileceğimiz	yalnızlaştırabileceğiniz	yalnızlaştırabilecekleri
temporal adverb		temporal adverb	yalnızlaştırabilirken1, yalnızlaştırabilince, yalnızlaştırabilip, yalnızlaştırabileli, yalnızlaştırabilesiye, yalnızlaştırabildikçe						simple	yalnızlaştırabilirken1
specific	yalnızlaştırabilince
perfective	yalnızlaştırabilip
"since"	yalnızlaştırabileli
"until"	yalnızlaştırabilesiye
"as long as"	yalnızlaştırabildikçe
modal adverb		modal adverb	yalnızlaştırabilerek, yalnızlaştırabile yalnızlaştırabile, yalnızlaştırabilircesine1						simple	yalnızlaştırabilerek
reduplicated	yalnızlaştırabile yalnızlaştırabile
"as if"	yalnızlaştırabilircesine1
1) The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

• Show impotential conjugation:  

Impotential conjugation
		singular			plural
		1st (ben)	2nd (sen)	3rd (o)	1st (biz)	2nd (siz)	3rd (onlar)
aorist		aorist	simple	yalnızlaştıramam	yalnızlaştıramazsın	yalnızlaştıramaz	yalnızlaştıramayız	yalnızlaştıramazsınız	yalnızlaştıramazlar
past	yalnızlaştıramazdım		yalnızlaştıramazdın	yalnızlaştıramazdı	yalnızlaştıramazdık	yalnızlaştıramazdınız	yalnızlaştıramazlardı
inferential	yalnızlaştıramazmışım		yalnızlaştıramazmışsın	yalnızlaştıramazmış	yalnızlaştıramazmışız	yalnızlaştıramazmışsınız	yalnızlaştıramazlarmış
conditional	yalnızlaştıramazsam		yalnızlaştıramazsan	yalnızlaştıramazsa	yalnızlaştıramazsak	yalnızlaştıramazsanız	yalnızlaştıramazlarsa
continuous		continuous	simple	yalnızlaştıramıyorum	yalnızlaştıramıyorsun	yalnızlaştıramıyor	yalnızlaştıramıyoruz	yalnızlaştıramıyorsunuz	yalnızlaştıramıyorlar
past	yalnızlaştıramıyordum		yalnızlaştıramıyordun	yalnızlaştıramıyordu	yalnızlaştıramıyorduk	yalnızlaştıramıyordunuz	yalnızlaştıramıyorlardı
inferential	yalnızlaştıramıyormuşum		yalnızlaştıramıyormuşsun	yalnızlaştıramıyormuş	yalnızlaştıramıyormuşuz	yalnızlaştıramıyormuşsunuz	yalnızlaştıramıyorlarmış
conditional	yalnızlaştıramıyorsam		yalnızlaştıramıyorsan	yalnızlaştıramıyorsa	yalnızlaştıramıyorsak	yalnızlaştıramıyorsanız	yalnızlaştıramıyorlarsa
inferential		inferential	simple	yalnızlaştıramamışım	yalnızlaştıramamışsın	yalnızlaştıramamış	yalnızlaştıramamışız	yalnızlaştıramamışsınız	yalnızlaştıramamışlar
past	yalnızlaştıramamıştım		yalnızlaştıramamıştın	yalnızlaştıramamıştı	yalnızlaştıramamıştık	yalnızlaştıramamıştınız	yalnızlaştıramamışlardı
inferential	yalnızlaştıramamışmışım		yalnızlaştıramamışmışsın	yalnızlaştıramamışmış	yalnızlaştıramamışmışız	yalnızlaştıramamışmışsınız	yalnızlaştıramamışlarmış
conditional	yalnızlaştıramamışsam		yalnızlaştıramamışsan	yalnızlaştıramamışsa	yalnızlaştıramamışsak	yalnızlaştıramamışsanız	yalnızlaştıramamışlarsa
future		future	simple	yalnızlaştıramayacağım	yalnızlaştıramayacaksın	yalnızlaştıramayacak	yalnızlaştıramayacağız	yalnızlaştıramayacaksınız	yalnızlaştıramayacaklar
past	yalnızlaştıramayacaktım		yalnızlaştıramayacaktın	yalnızlaştıramayacaktı	yalnızlaştıramayacaktık	yalnızlaştıramayacaktınız	yalnızlaştıramayacaklardı
inferential	yalnızlaştıramayacakmışım		yalnızlaştıramayacakmışsın	yalnızlaştıramayacakmış	yalnızlaştıramayacakmışız	yalnızlaştıramayacakmışsınız	yalnızlaştıramayacaklarmış
conditional	yalnızlaştıramayacaksam		yalnızlaştıramayacaksan	yalnızlaştıramayacaksa	yalnızlaştıramayacaksak	yalnızlaştıramayacaksanız	yalnızlaştıramayacaklarsa
progressive		progressive	simple	yalnızlaştıramamaktayım	yalnızlaştıramamaktasın	yalnızlaştıramamakta	yalnızlaştıramamaktayız	yalnızlaştıramamaktasınız	yalnızlaştıramamaktalar
past	yalnızlaştıramamaktaydım		yalnızlaştıramamaktaydın	yalnızlaştıramamaktaydı	yalnızlaştıramamaktaydık	yalnızlaştıramamaktaydınız	yalnızlaştıramamaktalardı
inferential	yalnızlaştıramamaktaymışım		yalnızlaştıramamaktaymışsın	yalnızlaştıramamaktaymış	yalnızlaştıramamaktaymışız	yalnızlaştıramamaktaymışsınız	yalnızlaştıramamaktalarmış
conditional	yalnızlaştıramamaktaysam		yalnızlaştıramamaktaysan	yalnızlaştıramamaktaysa	yalnızlaştıramamaktaysak	yalnızlaştıramamaktaysanız	yalnızlaştıramamaktalarsa
necessitative		necessitative	simple	yalnızlaştıramamalıyım	yalnızlaştıramamalısın	yalnızlaştıramamalı	yalnızlaştıramamalıyız	yalnızlaştıramamalısınız	yalnızlaştıramamalılar
past	yalnızlaştıramamalıydım		yalnızlaştıramamalıydın	yalnızlaştıramamalıydı	yalnızlaştıramamalıydık	yalnızlaştıramamalıydınız	yalnızlaştıramamalılardı
inferential	yalnızlaştıramamalıymışım		yalnızlaştıramamalıymışsın	yalnızlaştıramamalıymış	yalnızlaştıramamalıymışız	yalnızlaştıramamalıymışsınız	yalnızlaştıramamalılarmış
conditional	yalnızlaştıramamalıysam		yalnızlaştıramamalıysan	yalnızlaştıramamalıysa	yalnızlaştıramamalıysak	yalnızlaştıramamalıysanız	yalnızlaştıramamalılarsa
past		past	simple	yalnızlaştıramadım	yalnızlaştıramadın	yalnızlaştıramadı	yalnızlaştıramadık	yalnızlaştıramadınız	yalnızlaştıramadılar
conditional	yalnızlaştıramadıysam		yalnızlaştıramadıysan	yalnızlaştıramadıysa	yalnızlaştıramadıysak	yalnızlaştıramadıysanız	yalnızlaştıramadılarsa
conditional		conditional	simple	yalnızlaştıramasam	yalnızlaştıramasan	yalnızlaştıramasa	yalnızlaştıramasak	yalnızlaştıramasanız	yalnızlaştıramasalar
past	yalnızlaştıramasaydım		yalnızlaştıramasaydın	yalnızlaştıramasaydı	yalnızlaştıramasaydık	yalnızlaştıramasaydınız	yalnızlaştıramasalardı
inferential	yalnızlaştıramasaymışım		yalnızlaştıramasaymışsın	yalnızlaştıramasaymış	yalnızlaştıramasaymışız	yalnızlaştıramasaymışsınız	yalnızlaştıramasalarmış
optative		yalnızlaştıramayayım	yalnızlaştıramayasın	yalnızlaştıramaya	yalnızlaştıramayalım	yalnızlaştıramayasınız	yalnızlaştıramayalar
imperative		imperative	simple		yalnızlaştırama	yalnızlaştıramasın		yalnızlaştıramayın	yalnızlaştıramasınlar
formal			yalnızlaştıramayınız			yalnızlaştıramayınız
informal			yalnızlaştıramasana			yalnızlaştıramasanıza
infinitive		yalnızlaştıramamak
verbal noun		yalnızlaştıramama
impersonal participle		impersonal participle	yalnızlaştıramayan, yalnızlaştıramamış, yalnızlaştıramayacak						imperfective	yalnızlaştıramayan
perfective	yalnızlaştıramamış
prospective	yalnızlaştıramayacak
personal participle	non-prospective	yalnızlaştıramadığım	yalnızlaştıramadığın	yalnızlaştıramadığı	yalnızlaştıramadığımız	yalnızlaştıramadığınız	yalnızlaştıramadıkları
	prospective	yalnızlaştıramayacağım	yalnızlaştıramayacağın	yalnızlaştıramayacağı	yalnızlaştıramayacağımız	yalnızlaştıramayacağınız	yalnızlaştıramayacakları
temporal adverb		temporal adverb	yalnızlaştıramazken1, yalnızlaştıramayınca, yalnızlaştıramayıp, yalnızlaştıramayalı, yalnızlaştıramayasıya, yalnızlaştıramadıkça						simple	yalnızlaştıramazken1
specific	yalnızlaştıramayınca
perfective	yalnızlaştıramayıp
"since"	yalnızlaştıramayalı
"until"	yalnızlaştıramayasıya
"as long as"	yalnızlaştıramadıkça
modal adverb		modal adverb	yalnızlaştıramayarak, yalnızlaştıramaya yalnızlaştıramaya, yalnızlaştıramazcasına1						simple	yalnızlaştıramayarak
reduplicated	yalnızlaştıramaya yalnızlaştıramaya
"as if"	yalnızlaştıramazcasına1
1) The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

Further reading

• Ayverdi, İlhan (2010) “yalnızlaştırmak”, in Misalli Büyük Türkçe Sözlük, a reviewed and expanded single-volume edition, Istanbul: Kubbealtı Neşriyatı