uzamak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish اوزامق (uzamak, “to stretch; grow longer, extend”), from Proto-Turkic *uŕa- (“to be long, prolonged”).

Cognate with Old Uyghur [script needed] (uza-, “to be long”), Bashkir оҙайыу (oźayıw, “to extend”), Southern Altai уза- (uza-).

Verb

uzamak (third-person singular simple present uzar)

1. (intransitive) to extend, stretch, lengthen, grow longer

   saçları geri uzadı ― her hair grew back

2. (intransitive) to take a long time

   günler uzuyor ― the days are lengthening

Conjugation

Conjugation of uzamak

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			uzamak
impersonal participle	imperfective		uzayan
	perfective		uzamış
	prospective		uzayacak
personal participle	non-prospective		uzadığım	uzadığın	uzadığı	uzadığımız	uzadığınız	uzadıkları
	prospective		uzayacağım	uzayacağın	uzayacağı	uzayacağımız	uzayacağınız	uzayacakları
verbal noun			uzama
way of doing			uzayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	uzarım	uzarsın	uzar	uzarız	uzarsınız	uzarlar
		imperfective	uzuyorum	uzuyorsun	uzuyor	uzuyoruz	uzuyorsunuz	uzuyorlar
	past	perfective	uzadım	uzadın	uzadı	uzadık	uzadınız	uzadılar
		imperfective	uzuyordum	uzuyordun	uzuyordu	uzuyorduk	uzuyordunuz	uzuyorlardı
	future		uzayacağım	uzayacaksın	uzayacak	uzayacağız	uzayacaksınız	uzayacaklar
inferential	perfective		uzamışım	uzamışsın	uzamış	uzamışız	uzamışsınız	uzamışlar
	aorist		uzarmışım	uzarmışsın	uzarmış	uzarmışız	uzarmışsınız	uzarmışlar
	imperfective		uzuyormuşum	uzuyormuşsun	uzuyormuş	uzuyormuşuz	uzuyormuşsunuz	uzuyormuşlar
conditional	simple		uzasam	uzasan	uzasa	uzasak	uzasanız	uzasalar
	perfective		uzasaydım	uzasaydın	uzasaydı	uzasaydık	uzasaydınız	uzasaydılar
optative			uzayayım	uzayasın	uzaya	uzayalım	uzayasınız	uzayalar
progressive			uzamaktayım	uzamaktasın	uzamakta	uzamaktayız	uzamaktasınız	uzamaktalar
necessitative			uzamalıyım	uzamalısın	uzamalı	uzamalıyız	uzamalısınız	uzamalılar
imperative				uza	uzasın		uzayın	uzasınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	uzar mıyım?	uzar mısın?	uzar mı?	uzar mıyız?	uzar mısınız?	uzarlar mı?
		imperfective	uzuyor muyum?	uzuyor musun?	uzuyor mu?	uzuyor muyuz?	uzuyor musunuz?	uzuyorlar mı?
	past	perfective	uzadım mı?	uzadın mı?	uzadı mı?	uzadık mı?	uzadınız mı?	uzadılar mı?
		imperfective	uzuyor muydum?	uzuyor muydun?	uzuyor muydu?	uzuyor muyduk?	uzuyor muydunuz?	uzuyorlar mıydı?
	future		uzayacak mıyım?	uzayacak mısın?	uzayacak mı?	uzayacak mıyız?	uzayacak mısınız?	uzayacaklar mı?
inferential	perfective		uzamış mıyım?	uzamış mısın?	uzamış mı?	uzamış mıyız?	uzamış mısınız?	uzamışlar mı?
	aorist		uzar mıymışım?	uzar mıymışsın?	uzar mıymış?	uzar mıymışız?	uzar mıymışsınız?	uzarlar mıymış?
	imperfective		uzuyor muymuşum?	uzuyor muymuşsun?	uzuyor muymuş?	uzuyor muymuşuz?	uzuyor muymuşsunuz?	uzuyorlar mıymış?
conditional	simple		uzasam mı?	uzasan mı?	uzasa mı?	uzasak mı?	uzasanız mı?	uzasalar mı?
	perfective		uzasa mıydım?	uzasa mıydın?	uzasa mıydı?	uzasa mıydık?	uzasa mıydınız?	uzasalar mıydı?
progressive			uzamakta mıyım?	uzamakta mısın?	uzamakta mı?	uzamakta mıyız?	uzamakta mısınız?	uzamaktalar mı?
necessitative			uzamalı mıyım?	uzamalı mısın?	uzamalı mı?	uzamalı mıyız?	uzamalı mısınız?	uzamalılar mı?
Negative declarative
infinitive			uzamamak
impersonal participle	imperfective		uzamayan
	perfective		uzamamış
	prospective		uzamayacak
personal participle	non-prospective		uzamadığım	uzamadığın	uzamadığı	uzamadığımız	uzamadığınız	uzamadıkları
	prospective		uzamayacağım	uzamayacağın	uzamayacağı	uzamayacağımız	uzamayacağınız	uzamayacakları
verbal noun			uzamama
way of doing			uzamayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	uzamam	uzamazsın	uzamaz	uzamayız	uzamazsınız	uzamazlar
		imperfective	uzamıyorum	uzamıyorsun	uzamıyor	uzamıyoruz	uzamıyorsunuz	uzamıyorlar
	past	perfective	uzamadım	uzamadın	uzamadı	uzamadık	uzamadınız	uzamadılar
		imperfective	uzamıyordum	uzamıyordun	uzamıyordu	uzamıyorduk	uzamıyordunuz	uzamıyordular
	future		uzamayacağım	uzamayacaksın	uzamayacak	uzamayacağız	uzamayacaksınız	uzamayacaklar
inferential	perfective		uzamamışım	uzamamışsın	uzamamış	uzamamışız	uzamamışsınız	uzamamışlar
	aorist		uzamazmışım	uzamazmışsın	uzamazmış	uzamazmışız	uzamazmışsınız	uzamazmışlar
	imperfective		uzamıyormuşum	uzamıyormuşsun	uzamıyormuş	uzamıyormuşuz	uzamıyormuşsunuz	uzamıyormuşlar
conditional	simple		uzamasam	uzamasan	uzamasa	uzamasak	uzamasanız	uzamasalar
	perfective		uzamasaydım	uzamasaydın	uzamasaydı	uzamasaydık	uzamasaydınız	uzamasaydılar
optative			uzamayayım	uzamayasın	uzamaya	uzamayalım	uzamayasınız	uzamayalar
progressive			uzamamaktayım	uzamamaktasın	uzamamakta	uzamamaktayız	uzamamaktasınız	uzamamaktalar
necessitative			uzamamalıyım	uzamamalısın	uzamamalı	uzamamalıyız	uzamamalısınız	uzamamalılar
imperative				uzama	uzamasın		uzamayın	uzamasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	uzamaz mıyım?	uzamaz mısın?	uzamaz mı?	uzamaz mıyız?	uzamaz mısınız?	uzamazlar mı?
		imperfective	uzamıyor muyum?	uzamıyor musun?	uzamıyor mu?	uzamıyor muyuz?	uzamıyor musunuz?	uzamıyorlar mı?
	past	perfective	uzamadım mı?	uzamadın mı?	uzamadı mı?	uzamadık mı?	uzamadınız mı?	uzamadılar mı?
		imperfective	uzamıyor muydum?	uzamıyor muydun?	uzamıyor muydu?	uzamıyor muyduk?	uzamıyor muydunuz?	uzamıyorlar mıydı?
	future		uzamayacak mıyım?	uzamayacak mısın?	uzamayacak mı?	uzamayacak mıyız?	uzamayacak mısınız?	uzamayacaklar mı?
inferential	perfective		uzamamış mıyım?	uzamamış mısın?	uzamamış mı?	uzamamış mıyız?	uzamamış mısınız?	uzamamışlar mı?
	aorist		uzamaz mıymışım?	uzamaz mıymışsın?	uzamaz mıymış?	uzamaz mıymışız?	uzamaz mıymışsınız?	uzamazlar mıymış?
	imperfective		uzamıyor muymuşum?	uzamıyor muymuşsun?	uzamıyor muymuş?	uzamıyor muymuşuz?	uzamıyor muymuşsunuz?	uzamıyorlar mıymış?
conditional	simple		uzamasam mı?	uzamasan mı?	uzamasa mı?	uzamasak mı?	uzamasanız mı?	uzamasalar mı?
	perfective		uzamasa mıydım?	uzamasa mıydın?	uzamasa mıydı?	uzamasa mıydık?	uzamasa mıydınız?	uzamasalar mıydı?
progressive			uzamamakta mıyım?	uzamamakta mısın?	uzamamakta mı?	uzamamakta mıyız?	uzamamakta mısınız?	uzamamaktalar mı?
necessitative			uzamamalı mıyım?	uzamamalı mısın?	uzamamalı mı?	uzamamalı mıyız?	uzamamalı mısınız?	uzamamalılar mı?

Antonyms

• kısalmak

Derived terms

• uzam
• uzama
• uzamamak
• uzamış
• uzanmak (“to lie”)
• uzantı
• uzatmak
• uzay (“space”)
• uzayabilmek
• uzayamamak
• uzayış

 

Related terms

• uzak (“far”, adjective)
• uzun (“tall; long”, adjective)

See also

• sünmek
• esnemek

Further reading

• Nişanyan, Sevan (2002–) “uza-”, in Nişanyan Sözlük