sorulmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish صورلمق (sorulmak). Passive form of sormak.

Verb

sorulmak (third-person singular simple present sorulur)

1. passive of sormak; to be asked

Conjugation

Conjugation of sorulmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			sorulmak
impersonal participle	imperfective		sorulan
	perfective		sorulmuş
	prospective		sorulacak
personal participle	non-prospective		sorulduğum	sorulduğun	sorulduğu	sorulduğumuz	sorulduğunuz	soruldukları
	prospective		sorulacağım	sorulacağın	sorulacağı	sorulacağımız	sorulacağınız	sorulacakları
verbal noun			sorulma
way of doing			soruluş
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	sorulurum	sorulursun	sorulur	soruluruz	sorulursunuz	sorulurlar
		imperfective	soruluyorum	soruluyorsun	soruluyor	soruluyoruz	soruluyorsunuz	soruluyorlar
	past	perfective	soruldum	soruldun	soruldu	sorulduk	soruldunuz	soruldular
		imperfective	soruluyordum	soruluyordun	soruluyordu	soruluyorduk	soruluyordunuz	soruluyorlardı (or soruluyordular)
	future		sorulacağım	sorulacaksın	sorulacak	sorulacağız	sorulacaksınız	sorulacaklar
	future-in-the-past	definite	sorulacaktım	sorulacaktın	sorulacaktı	sorulacaktık	sorulacaktınız	sorulacaklardı
		indefinite	sorulurdum	sorulurdun	sorulurdu	sorulurduk	sorulurdunuz	sorulurlardı
inferential	perfective		sorulmuşum	sorulmuşsun	sorulmuş	sorulmuşuz	sorulmuşsunuz	sorulmuşlar
	aorist		sorulurmuşum	sorulurmuşsun	sorulurmuş	sorulurmuşuz	sorulurmuşsunuz	sorulurlarmış (or sorulurmuşlar)
	imperfective		soruluyormuşum	soruluyormuşsun	soruluyormuş	soruluyormuşuz	soruluyormuşsunuz	soruluyorlarmış
conditional	simple		sorulsam	sorulsan	sorulsa	sorulsak	sorulsanız	sorulsalar
	perfective		sorulsaydım	sorulsaydın	sorulsaydı	sorulsaydık	sorulsaydınız	sorulsaydılar
optative			sorulayım	sorulasın	sorula	sorulalım	sorulasınız	sorulalar
progressive			sorulmaktayım	sorulmaktasın	sorulmakta	sorulmaktayız	sorulmaktasınız	sorulmaktalar
necessitative			sorulmalıyım	sorulmalısın	sorulmalı	sorulmalıyız	sorulmalısınız	sorulmalılar
imperative				sorul	sorulsun		sorulun	sorulsunlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	sorulur muyum?	sorulur musun?	sorulur mu?	sorulur muyuz?	sorulur musunuz?	sorulurlar mı?
		imperfective	soruluyor muyum?	soruluyor musun?	soruluyor mu?	soruluyor muyuz?	soruluyor musunuz?	soruluyorlar mı?
	past	perfective	soruldum mu?	soruldun mu?	soruldu mu?	sorulduk mu?	soruldunuz mu?	soruldular mı?
		imperfective	soruluyor muydum?	soruluyor muydun?	soruluyor muydu?	soruluyor muyduk?	soruluyor muydunuz?	soruluyorlar mıydı?
	future		sorulacak mıyım?	sorulacak mısın?	sorulacak mı?	sorulacak mıyız?	sorulacak mısınız?	sorulacaklar mı?
inferential	perfective		sorulmuş muyum?	sorulmuş musun?	sorulmuş mu?	sorulmuş muyuz?	sorulmuş musunuz?	sorulmuşlar mı?
	aorist		sorulur muymuşum?	sorulur muymuşsun?	sorulur muymuş?	sorulur muymuşuz?	sorulur muymuşsunuz?	sorulurlar mıymış?
	imperfective		soruluyor muymuşum?	soruluyor muymuşsun?	soruluyor muymuş?	soruluyor muymuşuz?	soruluyor muymuşsunuz?	soruluyorlar mıymış?
conditional	simple		sorulsam mı?	sorulsan mı?	sorulsa mı?	sorulsak mı?	sorulsanız mı?	sorulsalar mı?
	perfective		sorulsa mıydım?	sorulsa mıydın?	sorulsa mıydı?	sorulsa mıydık?	sorulsa mıydınız?	sorulsalar mıydı?
progressive			sorulmakta mıyım?	sorulmakta mısın?	sorulmakta mı?	sorulmakta mıyız?	sorulmakta mısınız?	sorulmaktalar mı?
necessitative			sorulmalı mıyım?	sorulmalı mısın?	sorulmalı mı?	sorulmalı mıyız?	sorulmalı mısınız?	sorulmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			sorulmamak
impersonal participle	imperfective		sorulmayan
	perfective		sorulmamış
	prospective		sorulmayacak
personal participle	non-prospective		sorulmadığım	sorulmadığın	sorulmadığı	sorulmadığımız	sorulmadığınız	sorulmadıkları
	prospective		sorulmayacağım	sorulmayacağın	sorulmayacağı	sorulmayacağımız	sorulmayacağınız	sorulmayacakları
verbal noun			sorulmama
way of doing			sorulmayuş
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	sorulmam	sorulmazsın	sorulmaz	sorulmayız	sorulmazsınız	sorulmazlar
		imperfective	sorulmuyorum	sorulmuyorsun	sorulmuyor	sorulmuyoruz	sorulmuyorsunuz	sorulmuyorlar
	past	perfective	sorulmadım	sorulmadın	sorulmadı	sorulmadık	sorulmadınız	sorulmadılar
		imperfective	sorulmuyordum	sorulmuyordun	sorulmuyordu	sorulmuyorduk	sorulmuyordunuz	sorulmuyorlardı
	future		sorulmayacağım	sorulmayacaksın	sorulmayacak	sorulmayacağız	sorulmayacaksınız	sorulmayacaklar
inferential	perfective		sorulmamışım	sorulmamışsın	sorulmamış	sorulmamışız	sorulmamışsınız	sorulmamışlar
	aorist		sorulmazmışım	sorulmazmışsın	sorulmazmış	sorulmazmışız	sorulmazmışsınız	sorulmazlarmış
	imperfective		sorulmuyormuşum	sorulmuyormuşsun	sorulmuyormuş	sorulmuyormuşuz	sorulmuyormuşsunuz	sorulmuyorlarmış
conditional	simple		sorulmasam	sorulmasan	sorulmasa	sorulmasak	sorulmasanız	sorulmasalar
	perfective		sorulmasaydım	sorulmasaydın	sorulmasaydı	sorulmasaydık	sorulmasaydınız	sorulmasaydılar
optative			sorulmayayım	sorulmayasın	sorulmaya	sorulmayalım	sorulmayasınız	sorulmayalar
progressive			sorulmamaktayım	sorulmamaktasın	sorulmamakta	sorulmamaktayız	sorulmamaktasınız	sorulmamaktalar
necessitative			sorulmamalıyım	sorulmamalısın	sorulmamalı	sorulmamalıyız	sorulmamalısınız	sorulmamalılar
imperative				sorulma	sorulmasın		sorulmayın	sorulmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	sorulmaz mıyım?	sorulmaz mısın?	sorulmaz mı?	sorulmaz mıyız?	sorulmaz mısınız?	sorulmazlar mı?
		imperfective	sorulmuyor muyum?	sorulmuyor musun?	sorulmuyor mu?	sorulmuyor muyuz?	sorulmuyor musunuz?	sorulmuyorlar mı?
	past	perfective	sorulmadım mı?	sorulmadın mı?	sorulmadı mı?	sorulmadık mı?	sorulmadınız mı?	sorulmadılar mı?
		imperfective	sorulmuyor muydum?	sorulmuyor muydun?	sorulmuyor muydu?	sorulmuyor muyduk?	sorulmuyor muydunuz?	sorulmuyorlar mıydı?
	future		sorulmayacak mıyım?	sorulmayacak mısın?	sorulmayacak mı?	sorulmayacak mıyız?	sorulmayacak mısınız?	sorulmayacaklar mı?
inferential	perfective		sorulmamış mıyım?	sorulmamış mısın?	sorulmamış mı?	sorulmamış mıyız?	sorulmamış mısınız?	sorulmamışlar mı?
	aorist		sorulmaz mıymışım?	sorulmaz mıymışsın?	sorulmaz mıymış?	sorulmaz mıymışız?	sorulmaz mıymışsınız?	sorulmazlar mıymış?
	imperfective		sorulmuyor muymuşum?	sorulmuyor muymuşsun?	sorulmuyor muymuş?	sorulmuyor muymuşuz?	sorulmuyor muymuşsunuz?	sorulmuyorlar mıymış?
conditional	simple		sorulmasam mı?	sorulmasan mı?	sorulmasa mı?	sorulmasak mı?	sorulmasanız mı?	sorulmasalar mı?
	perfective		sorulmasa mıydım?	sorulmasa mıydın?	sorulmasa mıydı?	sorulmasa mıydık?	sorulmasa mıydınız?	sorulmasalar mıydı?
progressive			sorulmamakta mıyım?	sorulmamakta mısın?	sorulmamakta mı?	sorulmamakta mıyız?	sorulmamakta mısınız?	sorulmamaktalar mı?
necessitative			sorulmamalı mıyım?	sorulmamalı mısın?	sorulmamalı mı?	sorulmamalı mıyız?	sorulmamalı mısınız?	sorulmamalılar mı?