savmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish صاومق,^[1] from Proto-Turkic *sab- (“to stop, finish, to be stopped”).^[2]

Pronunciation

IPA^(key): /sav.ˈmak/, [saβ.ˈmak]
Hyphenation: sav‧mak

Verb

savmak (third-person singular simple present savar)

to fend off, to strike away
uçaksavar ― anti-aircraft artillery
to get rid (of someone or something)

Conjugation

Conjugation of savmak (aorist in -V²r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative

infinitive			savmak
impersonal participle	imperfective		savan
	perfective		savmış
	prospective		savacak
personal participle	non-prospective		savdığım	savdığın	savdığı	savdığımız	savdığınız	savdıkları
personal participle	prospective		savacağım	savacağın	savacağı	savacağımız	savacağınız	savacakları
verbal noun			savma
way of doing			savış
			singular			plural
			1^st person	2^nd person	3^rd person	1^st person	2^nd person	3^rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	savarım	savarsın	savar	savarız	savarsınız	savarlar
	present	imperfective	savıyorum	savıyorsun	savıyor	savıyoruz	savıyorsunuz	savıyorlar
	past	perfective	savdım	savdın	savdı	savdık	savdınız	savdılar
	past	imperfective	savıyordum	savıyordun	savıyordu	savıyorduk	savıyordunuz	savıyorlardı (or savıyordular)
	future		savacağım	savacaksın	savacak	savacağız	savacaksınız	savacaklar
	future-in-the-past	definite	savacaktım	savacaktın	savacaktı	savacaktık	savacaktınız	savacaklardı
	future-in-the-past	indefinite	savardım	savardın	savardı	savardık	savardınız	savarlardı
inferential	perfective		savmışım	savmışsın	savmış	savmışız	savmışsınız	savmışlar
	aorist		savarmışım	savarmışsın	savarmış	savarmışız	savarmışsınız	savarlarmış (or savarmışlar)
	imperfective		savıyormuşum	savıyormuşsun	savıyormuş	savıyormuşuz	savıyormuşsunuz	savıyorlarmış
conditional	simple		savsam	savsan	savsa	savsak	savsanız	savsalar
conditional	perfective		savsaydım	savsaydın	savsaydı	savsaydık	savsaydınız	savsaydılar
optative			savayım	savasın	sava	savalım	savasınız	savalar
progressive			savmaktayım	savmaktasın	savmakta	savmaktayız	savmaktasınız	savmaktalar
necessitative			savmalıyım	savmalısın	savmalı	savmalıyız	savmalısınız	savmalılar
imperative				sav	savsın		savın	savsınlar

Positive interrogative

			singular			plural
			1^st person	2^nd person	3^rd person	1^st person	2^nd person	3^rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	savar mıyım?	savar mısın?	savar mı?	savar mıyız?	savar mısınız?	savarlar mı?
	present	imperfective	savıyor muyum?	savıyor musun?	savıyor mu?	savıyor muyuz?	savıyor musunuz?	savıyorlar mı?
	past	perfective	savdım mı?	savdın mı?	savdı mı?	savdık mı?	savdınız mı?	savdılar mı?
	past	imperfective	savıyor muydum?	savıyor muydun?	savıyor muydu?	savıyor muyduk?	savıyor muydunuz?	savıyorlar mıydı?
	future		savacak mıyım?	savacak mısın?	savacak mı?	savacak mıyız?	savacak mısınız?	savacaklar mı?
inferential	perfective		savmış mıyım?	savmış mısın?	savmış mı?	savmış mıyız?	savmış mısınız?	savmışlar mı?
	aorist		savar mıymışım?	savar mıymışsın?	savar mıymış?	savar mıymışız?	savar mıymışsınız?	savarlar mıymış?
	imperfective		savıyor muymuşum?	savıyor muymuşsun?	savıyor muymuş?	savıyor muymuşuz?	savıyor muymuşsunuz?	savıyorlar mıymış?
conditional	simple		savsam mı?	savsan mı?	savsa mı?	savsak mı?	savsanız mı?	savsalar mı?
conditional	perfective		savsa mıydım?	savsa mıydın?	savsa mıydı?	savsa mıydık?	savsa mıydınız?	savsalar mıydı?
progressive			savmakta mıyım?	savmakta mısın?	savmakta mı?	savmakta mıyız?	savmakta mısınız?	savmaktalar mı?
necessitative			savmalı mıyım?	savmalı mısın?	savmalı mı?	savmalı mıyız?	savmalı mısınız?	savmalılar mı?

Negative declarative

infinitive			savmamak
impersonal participle	imperfective		savmayan
	perfective		savmamış
	prospective		savmayacak
personal participle	non-prospective		savmadığım	savmadığın	savmadığı	savmadığımız	savmadığınız	savmadıkları
personal participle	prospective		savmayacağım	savmayacağın	savmayacağı	savmayacağımız	savmayacağınız	savmayacakları
verbal noun			savmama
way of doing			savmayış
			singular			plural
			1^st person	2^nd person	3^rd person	1^st person	2^nd person	3^rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	savmam	savmazsın	savmaz	savmayız	savmazsınız	savmazlar
	present	imperfective	savmıyorum	savmıyorsun	savmıyor	savmıyoruz	savmıyorsunuz	savmıyorlar
	past	perfective	savmadım	savmadın	savmadı	savmadık	savmadınız	savmadılar
	past	imperfective	savmıyordum	savmıyordun	savmıyordu	savmıyorduk	savmıyordunuz	savmıyorlardı
	future		savmayacağım	savmayacaksın	savmayacak	savmayacağız	savmayacaksınız	savmayacaklar
inferential	perfective		savmamışım	savmamışsın	savmamış	savmamışız	savmamışsınız	savmamışlar
	aorist		savmazmışım	savmazmışsın	savmazmış	savmazmışız	savmazmışsınız	savmazlarmış
	imperfective		savmıyormuşum	savmıyormuşsun	savmıyormuş	savmıyormuşuz	savmıyormuşsunuz	savmıyorlarmış
conditional	simple		savmasam	savmasan	savmasa	savmasak	savmasanız	savmasalar
conditional	perfective		savmasaydım	savmasaydın	savmasaydı	savmasaydık	savmasaydınız	savmasaydılar
optative			savmayayım	savmayasın	savmaya	savmayalım	savmayasınız	savmayalar
progressive			savmamaktayım	savmamaktasın	savmamakta	savmamaktayız	savmamaktasınız	savmamaktalar
necessitative			savmamalıyım	savmamalısın	savmamalı	savmamalıyız	savmamalısınız	savmamalılar
imperative				savma	savmasın		savmayın	savmasınlar

Negative interrogative

			singular			plural
			1^st person	2^nd person	3^rd person	1^st person	2^nd person	3^rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	savmaz mıyım?	savmaz mısın?	savmaz mı?	savmaz mıyız?	savmaz mısınız?	savmazlar mı?
	present	imperfective	savmıyor muyum?	savmıyor musun?	savmıyor mu?	savmıyor muyuz?	savmıyor musunuz?	savmıyorlar mı?
	past	perfective	savmadım mı?	savmadın mı?	savmadı mı?	savmadık mı?	savmadınız mı?	savmadılar mı?
	past	imperfective	savmıyor muydum?	savmıyor muydun?	savmıyor muydu?	savmıyor muyduk?	savmıyor muydunuz?	savmıyorlar mıydı?
	future		savmayacak mıyım?	savmayacak mısın?	savmayacak mı?	savmayacak mıyız?	savmayacak mısınız?	savmayacaklar mı?
inferential	perfective		savmamış mıyım?	savmamış mısın?	savmamış mı?	savmamış mıyız?	savmamış mısınız?	savmamışlar mı?
	aorist		savmaz mıymışım?	savmaz mıymışsın?	savmaz mıymış?	savmaz mıymışız?	savmaz mıymışsınız?	savmazlar mıymış?
	imperfective		savmıyor muymuşum?	savmıyor muymuşsun?	savmıyor muymuş?	savmıyor muymuşuz?	savmıyor muymuşsunuz?	savmıyorlar mıymış?
conditional	simple		savmasam mı?	savmasan mı?	savmasa mı?	savmasak mı?	savmasanız mı?	savmasalar mı?
conditional	perfective		savmasa mıydım?	savmasa mıydın?	savmasa mıydı?	savmasa mıydık?	savmasa mıydınız?	savmasalar mıydı?
progressive			savmamakta mıyım?	savmamakta mısın?	savmamakta mı?	savmamakta mıyız?	savmamakta mısınız?	savmamaktalar mı?
necessitative			savmamalı mıyım?	savmamalı mısın?	savmamalı mı?	savmamalı mıyız?	savmamalı mısınız?	savmamalılar mı?

Related terms

başından savmak

References

^ Redhouse, James W. (1890) “صاومق”, in A Turkish and English Lexicon‎^[1], Constantinople: A. H. Boyajian, page 1164
^ Starostin, Sergei, Dybo, Anna, Mudrak, Oleg (2003) “*sab-”, in Etymological dictionary of the Altaic languages (Handbuch der Orientalistik; VIII.8), Leiden, New York, Köln: E.J. Brill

[1] Redhouse, James W. (1890) “صاومق”, in A Turkish and English Lexicon‎^[1], Constantinople: A. H. Boyajian, page 1164

[2] Starostin, Sergei, Dybo, Anna, Mudrak, Oleg (2003) “*sab-”, in Etymological dictionary of the Altaic languages (Handbuch der Orientalistik; VIII.8), Leiden, New York, Köln: E.J. Brill

[1]

[2]