sıralatmak

Turkish

Verb

sıralatmak (third-person singular simple present sıralatır)

1. to find somebody to put something in a sequence

Conjugation

Conjugation of sıralatmak

Positive conjugation
		singular			plural
		1st (ben)	2nd (sen)	3rd (o)	1st (biz)	2nd (siz)	3rd (onlar)
aorist		aorist	simple	sıralatırım	sıralatırsın	sıralatır	sıralatırız	sıralatırsınız	sıralatırlar
past	sıralatırdım		sıralatırdın	sıralatırdı	sıralatırdık	sıralatırdınız	sıralatırlardı
inferential	sıralatırmışım		sıralatırmışsın	sıralatırmış	sıralatırmışız	sıralatırmışsınız	sıralatırlarmış
conditional	sıralatırsam		sıralatırsan	sıralatırsa	sıralatırsak	sıralatırsanız	sıralatırlarsa
continuous		continuous	simple	sıralatıyorum	sıralatıyorsun	sıralatıyor	sıralatıyoruz	sıralatıyorsunuz	sıralatıyorlar
past	sıralatıyordum		sıralatıyordun	sıralatıyordu	sıralatıyorduk	sıralatıyordunuz	sıralatıyorlardı
inferential	sıralatıyormuşum		sıralatıyormuşsun	sıralatıyormuş	sıralatıyormuşuz	sıralatıyormuşsunuz	sıralatıyorlarmış
conditional	sıralatıyorsam		sıralatıyorsan	sıralatıyorsa	sıralatıyorsak	sıralatıyorsanız	sıralatıyorlarsa
inferential		inferential	simple	sıralatmışım	sıralatmışsın	sıralatmış	sıralatmışız	sıralatmışsınız	sıralatmışlar
past	sıralatmıştım		sıralatmıştın	sıralatmıştı	sıralatmıştık	sıralatmıştınız	sıralatmışlardı
inferential	sıralatmışmışım		sıralatmışmışsın	sıralatmışmış	sıralatmışmışız	sıralatmışmışsınız	sıralatmışlarmış
conditional	sıralatmışsam		sıralatmışsan	sıralatmışsa	sıralatmışsak	sıralatmışsanız	sıralatmışlarsa
future		future	simple	sıralatacağım	sıralatacaksın	sıralatacak	sıralatacağız	sıralatacaksınız	sıralatacaklar
past	sıralatacaktım		sıralatacaktın	sıralatacaktı	sıralatacaktık	sıralatacaktınız	sıralatacaklardı
inferential	sıralatacakmışım		sıralatacakmışsın	sıralatacakmış	sıralatacakmışız	sıralatacakmışsınız	sıralatacaklarmış
conditional	sıralatacaksam		sıralatacaksan	sıralatacaksa	sıralatacaksak	sıralatacaksanız	sıralatacaklarsa
progressive		progressive	simple	sıralatmaktayım	sıralatmaktasın	sıralatmakta	sıralatmaktayız	sıralatmaktasınız	sıralatmaktalar
past	sıralatmaktaydım		sıralatmaktaydın	sıralatmaktaydı	sıralatmaktaydık	sıralatmaktaydınız	sıralatmaktalardı
inferential	sıralatmaktaymışım		sıralatmaktaymışsın	sıralatmaktaymış	sıralatmaktaymışız	sıralatmaktaymışsınız	sıralatmaktalarmış
conditional	sıralatmaktaysam		sıralatmaktaysan	sıralatmaktaysa	sıralatmaktaysak	sıralatmaktaysanız	sıralatmaktalarsa
necessitative		necessitative	simple	sıralatmalıyım	sıralatmalısın	sıralatmalı	sıralatmalıyız	sıralatmalısınız	sıralatmalılar
past	sıralatmalıydım		sıralatmalıydın	sıralatmalıydı	sıralatmalıydık	sıralatmalıydınız	sıralatmalılardı
inferential	sıralatmalıymışım		sıralatmalıymışsın	sıralatmalıymış	sıralatmalıymışız	sıralatmalıymışsınız	sıralatmalılarmış
conditional	sıralatmalıysam		sıralatmalıysan	sıralatmalıysa	sıralatmalıysak	sıralatmalıysanız	sıralatmalılarsa
past		past	simple	sıralattım	sıralattın	sıralattı	sıralattık	sıralattınız	sıralattılar
conditional	sıralattıysam		sıralattıysan	sıralattıysa	sıralattıysak	sıralattıysanız	sıralattılarsa
conditional		conditional	simple	sıralatsam	sıralatsan	sıralatsa	sıralatsak	sıralatsanız	sıralatsalar
past	sıralatsaydım		sıralatsaydın	sıralatsaydı	sıralatsaydık	sıralatsaydınız	sıralatsalardı
inferential	sıralatsaymışım		sıralatsaymışsın	sıralatsaymış	sıralatsaymışız	sıralatsaymışsınız	sıralatsalarmış
optative		sıralatayım	sıralatasın	sıralata	sıralatalım	sıralatasınız	sıralatalar
imperative		imperative	simple		sıralat	sıralatsın		sıralatın	sıralatsınlar
formal			sıralatınız			sıralatınız
informal			sıralatsana			sıralatsanıza
infinitive		sıralatmak
verbal noun		sıralatma
impersonal participle		impersonal participle	sıralatan, sıralatmış, sıralatacak						imperfective	sıralatan
perfective	sıralatmış
prospective	sıralatacak
personal participle	non-prospective	sıralattığım	sıralattığın	sıralattığı	sıralattığımız	sıralattığınız	sıralattıkları
	prospective	sıralatacağım	sıralatacağın	sıralatacağı	sıralatacağımız	sıralatacağınız	sıralatacakları
temporal adverb		temporal adverb	sıralatırken1, sıralatınca, sıralatıp, sıralatalı, sıralatasıya, sıralattıkça						simple	sıralatırken1
specific	sıralatınca
perfective	sıralatıp
"since"	sıralatalı
"until"	sıralatasıya
"as long as"	sıralattıkça
modal adverb		modal adverb	sıralatarak, sıralata sıralata, sıralatırcasına1						simple	sıralatarak
reduplicated	sıralata sıralata
"as if"	sıralatırcasına1
1) The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

• Show negative conjugation:  

Negative conjugation
		singular			plural
		1st (ben)	2nd (sen)	3rd (o)	1st (biz)	2nd (siz)	3rd (onlar)
aorist		aorist	simple	sıralatmam	sıralatmazsın	sıralatmaz	sıralatmayız	sıralatmazsınız	sıralatmazlar
past	sıralatmazdım		sıralatmazdın	sıralatmazdı	sıralatmazdık	sıralatmazdınız	sıralatmazlardı
inferential	sıralatmazmışım		sıralatmazmışsın	sıralatmazmış	sıralatmazmışız	sıralatmazmışsınız	sıralatmazlarmış
conditional	sıralatmazsam		sıralatmazsan	sıralatmazsa	sıralatmazsak	sıralatmazsanız	sıralatmazlarsa
continuous		continuous	simple	sıralatmıyorum	sıralatmıyorsun	sıralatmıyor	sıralatmıyoruz	sıralatmıyorsunuz	sıralatmıyorlar
past	sıralatmıyordum		sıralatmıyordun	sıralatmıyordu	sıralatmıyorduk	sıralatmıyordunuz	sıralatmıyorlardı
inferential	sıralatmıyormuşum		sıralatmıyormuşsun	sıralatmıyormuş	sıralatmıyormuşuz	sıralatmıyormuşsunuz	sıralatmıyorlarmış
conditional	sıralatmıyorsam		sıralatmıyorsan	sıralatmıyorsa	sıralatmıyorsak	sıralatmıyorsanız	sıralatmıyorlarsa
inferential		inferential	simple	sıralatmamışım	sıralatmamışsın	sıralatmamış	sıralatmamışız	sıralatmamışsınız	sıralatmamışlar
past	sıralatmamıştım		sıralatmamıştın	sıralatmamıştı	sıralatmamıştık	sıralatmamıştınız	sıralatmamışlardı
inferential	sıralatmamışmışım		sıralatmamışmışsın	sıralatmamışmış	sıralatmamışmışız	sıralatmamışmışsınız	sıralatmamışlarmış
conditional	sıralatmamışsam		sıralatmamışsan	sıralatmamışsa	sıralatmamışsak	sıralatmamışsanız	sıralatmamışlarsa
future		future	simple	sıralatmayacağım	sıralatmayacaksın	sıralatmayacak	sıralatmayacağız	sıralatmayacaksınız	sıralatmayacaklar
past	sıralatmayacaktım		sıralatmayacaktın	sıralatmayacaktı	sıralatmayacaktık	sıralatmayacaktınız	sıralatmayacaklardı
inferential	sıralatmayacakmışım		sıralatmayacakmışsın	sıralatmayacakmış	sıralatmayacakmışız	sıralatmayacakmışsınız	sıralatmayacaklarmış
conditional	sıralatmayacaksam		sıralatmayacaksan	sıralatmayacaksa	sıralatmayacaksak	sıralatmayacaksanız	sıralatmayacaklarsa
progressive		progressive	simple	sıralatmamaktayım	sıralatmamaktasın	sıralatmamakta	sıralatmamaktayız	sıralatmamaktasınız	sıralatmamaktalar
past	sıralatmamaktaydım		sıralatmamaktaydın	sıralatmamaktaydı	sıralatmamaktaydık	sıralatmamaktaydınız	sıralatmamaktalardı
inferential	sıralatmamaktaymışım		sıralatmamaktaymışsın	sıralatmamaktaymış	sıralatmamaktaymışız	sıralatmamaktaymışsınız	sıralatmamaktalarmış
conditional	sıralatmamaktaysam		sıralatmamaktaysan	sıralatmamaktaysa	sıralatmamaktaysak	sıralatmamaktaysanız	sıralatmamaktalarsa
necessitative		necessitative	simple	sıralatmamalıyım	sıralatmamalısın	sıralatmamalı	sıralatmamalıyız	sıralatmamalısınız	sıralatmamalılar
past	sıralatmamalıydım		sıralatmamalıydın	sıralatmamalıydı	sıralatmamalıydık	sıralatmamalıydınız	sıralatmamalılardı
inferential	sıralatmamalıymışım		sıralatmamalıymışsın	sıralatmamalıymış	sıralatmamalıymışız	sıralatmamalıymışsınız	sıralatmamalılarmış
conditional	sıralatmamalıysam		sıralatmamalıysan	sıralatmamalıysa	sıralatmamalıysak	sıralatmamalıysanız	sıralatmamalılarsa
past		past	simple	sıralatmadım	sıralatmadın	sıralatmadı	sıralatmadık	sıralatmadınız	sıralatmadılar
conditional	sıralatmadıysam		sıralatmadıysan	sıralatmadıysa	sıralatmadıysak	sıralatmadıysanız	sıralatmadılarsa
conditional		conditional	simple	sıralatmasam	sıralatmasan	sıralatmasa	sıralatmasak	sıralatmasanız	sıralatmasalar
past	sıralatmasaydım		sıralatmasaydın	sıralatmasaydı	sıralatmasaydık	sıralatmasaydınız	sıralatmasalardı
inferential	sıralatmasaymışım		sıralatmasaymışsın	sıralatmasaymış	sıralatmasaymışız	sıralatmasaymışsınız	sıralatmasalarmış
optative		sıralatmayayım	sıralatmayasın	sıralatmaya	sıralatmayalım	sıralatmayasınız	sıralatmayalar
imperative		imperative	simple		sıralatma	sıralatmasın		sıralatmayın	sıralatmasınlar
formal			sıralatmayınız			sıralatmayınız
informal			sıralatmasana			sıralatmasanıza
infinitive		sıralatmamak
verbal noun		sıralatmama
impersonal participle		impersonal participle	sıralatmayan, sıralatmamış, sıralatmayacak						imperfective	sıralatmayan
perfective	sıralatmamış
prospective	sıralatmayacak
personal participle	non-prospective	sıralatmadığım	sıralatmadığın	sıralatmadığı	sıralatmadığımız	sıralatmadığınız	sıralatmadıkları
	prospective	sıralatmayacağım	sıralatmayacağın	sıralatmayacağı	sıralatmayacağımız	sıralatmayacağınız	sıralatmayacakları
temporal adverb		temporal adverb	sıralatmazken1, sıralatmayınca, sıralatmayıp, sıralatmayalı, sıralatmayasıya, sıralatmadıkça						simple	sıralatmazken1
specific	sıralatmayınca
perfective	sıralatmayıp
"since"	sıralatmayalı
"until"	sıralatmayasıya
"as long as"	sıralatmadıkça
modal adverb		modal adverb	sıralatmayarak, sıralatmaya sıralatmaya, sıralatmazcasına1						simple	sıralatmayarak
reduplicated	sıralatmaya sıralatmaya
"as if"	sıralatmazcasına1
1) The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

• Show potential conjugation:  

Potential conjugation
		singular			plural
		1st (ben)	2nd (sen)	3rd (o)	1st (biz)	2nd (siz)	3rd (onlar)
aorist		aorist	simple	sıralatabilirim	sıralatabilirsin	sıralatabilir	sıralatabiliriz	sıralatabilirsiniz	sıralatabilirler
past	sıralatabilirdim		sıralatabilirdin	sıralatabilirdi	sıralatabilirdik	sıralatabilirdiniz	sıralatabilirlerdi
inferential	sıralatabilirmişim		sıralatabilirmişsin	sıralatabilirmiş	sıralatabilirmişiz	sıralatabilirmişsiniz	sıralatabilirlermiş
conditional	sıralatabilirsem		sıralatabilirsen	sıralatabilirse	sıralatabilirsek	sıralatabilirseniz	sıralatabilirlerse
continuous		continuous	simple	sıralatabiliyorum	sıralatabiliyorsun	sıralatabiliyor	sıralatabiliyoruz	sıralatabiliyorsunuz	sıralatabiliyorlar
past	sıralatabiliyordum		sıralatabiliyordun	sıralatabiliyordu	sıralatabiliyorduk	sıralatabiliyordunuz	sıralatabiliyorlardı
inferential	sıralatabiliyormuşum		sıralatabiliyormuşsun	sıralatabiliyormuş	sıralatabiliyormuşuz	sıralatabiliyormuşsunuz	sıralatabiliyorlarmış
conditional	sıralatabiliyorsam		sıralatabiliyorsan	sıralatabiliyorsa	sıralatabiliyorsak	sıralatabiliyorsanız	sıralatabiliyorlarsa
inferential		inferential	simple	sıralatabilmişim	sıralatabilmişsin	sıralatabilmiş	sıralatabilmişiz	sıralatabilmişsiniz	sıralatabilmişler
past	sıralatabilmiştim		sıralatabilmiştin	sıralatabilmişti	sıralatabilmiştik	sıralatabilmiştiniz	sıralatabilmişlerdi
inferential	sıralatabilmişmişim		sıralatabilmişmişsin	sıralatabilmişmiş	sıralatabilmişmişiz	sıralatabilmişmişsiniz	sıralatabilmişlermiş
conditional	sıralatabilmişsem		sıralatabilmişsen	sıralatabilmişse	sıralatabilmişsek	sıralatabilmişseniz	sıralatabilmişlerse
future		future	simple	sıralatabileceğim	sıralatabileceksin	sıralatabilecek	sıralatabileceğiz	sıralatabileceksiniz	sıralatabilecekler
past	sıralatabilecektim		sıralatabilecektin	sıralatabilecekti	sıralatabilecektik	sıralatabilecektiniz	sıralatabileceklerdi
inferential	sıralatabilecekmişim		sıralatabilecekmişsin	sıralatabilecekmiş	sıralatabilecekmişiz	sıralatabilecekmişsiniz	sıralatabileceklermiş
conditional	sıralatabileceksem		sıralatabileceksen	sıralatabilecekse	sıralatabileceksek	sıralatabilecekseniz	sıralatabileceklerse
progressive		progressive	simple	sıralatabilmekteyim	sıralatabilmektesin	sıralatabilmekte	sıralatabilmekteyiz	sıralatabilmektesiniz	sıralatabilmekteler
past	sıralatabilmekteydim		sıralatabilmekteydin	sıralatabilmekteydi	sıralatabilmekteydik	sıralatabilmekteydiniz	sıralatabilmektelerdi
inferential	sıralatabilmekteymişim		sıralatabilmekteymişsin	sıralatabilmekteymiş	sıralatabilmekteymişiz	sıralatabilmekteymişsiniz	sıralatabilmektelermiş
conditional	sıralatabilmekteysem		sıralatabilmekteysen	sıralatabilmekteyse	sıralatabilmekteysek	sıralatabilmekteyseniz	sıralatabilmektelerse
necessitative		necessitative	simple	sıralatabilmeliyim	sıralatabilmelisin	sıralatabilmeli	sıralatabilmeliyiz	sıralatabilmelisiniz	sıralatabilmeliler
past	sıralatabilmeliydim		sıralatabilmeliydin	sıralatabilmeliydi	sıralatabilmeliydik	sıralatabilmeliydiniz	sıralatabilmelilerdi
inferential	sıralatabilmeliymişim		sıralatabilmeliymişsin	sıralatabilmeliymiş	sıralatabilmeliymişiz	sıralatabilmeliymişsiniz	sıralatabilmelilermiş
conditional	sıralatabilmeliysem		sıralatabilmeliysen	sıralatabilmeliyse	sıralatabilmeliysek	sıralatabilmeliyseniz	sıralatabilmelilerse
past		past	simple	sıralatabildim	sıralatabildin	sıralatabildi	sıralatabildik	sıralatabildiniz	sıralatabildiler
conditional	sıralatabildiysem		sıralatabildiysen	sıralatabildiyse	sıralatabildiysek	sıralatabildiyseniz	sıralatabildilerse
conditional		conditional	simple	sıralatabilsem	sıralatabilsen	sıralatabilse	sıralatabilsek	sıralatabilseniz	sıralatabilseler
past	sıralatabilseydim		sıralatabilseydin	sıralatabilseydi	sıralatabilseydik	sıralatabilseydiniz	sıralatabilselerdi
inferential	sıralatabilseymişim		sıralatabilseymişsin	sıralatabilseymiş	sıralatabilseymişiz	sıralatabilseymişsiniz	sıralatabilselermiş
optative		sıralatabileyim	sıralatabilesin	sıralatabile	sıralatabilelim	sıralatabilesiniz	sıralatabileler
imperative		imperative	simple		sıralatabil	sıralatabilsin		sıralatabilin	sıralatabilsinler
formal			sıralatabiliniz			sıralatabiliniz
informal			sıralatabilsene			sıralatabilsenize
infinitive		sıralatabilmek
verbal noun		sıralatabilme
impersonal participle		impersonal participle	sıralatabilen, sıralatabilmiş, sıralatabilecek						imperfective	sıralatabilen
perfective	sıralatabilmiş
prospective	sıralatabilecek
personal participle	non-prospective	sıralatabildiğim	sıralatabildiğin	sıralatabildiği	sıralatabildiğimiz	sıralatabildiğiniz	sıralatabildikleri
	prospective	sıralatabileceğim	sıralatabileceğin	sıralatabileceği	sıralatabileceğimiz	sıralatabileceğiniz	sıralatabilecekleri
temporal adverb		temporal adverb	sıralatabilirken1, sıralatabilince, sıralatabilip, sıralatabileli, sıralatabilesiye, sıralatabildikçe						simple	sıralatabilirken1
specific	sıralatabilince
perfective	sıralatabilip
"since"	sıralatabileli
"until"	sıralatabilesiye
"as long as"	sıralatabildikçe
modal adverb		modal adverb	sıralatabilerek, sıralatabile sıralatabile, sıralatabilircesine1						simple	sıralatabilerek
reduplicated	sıralatabile sıralatabile
"as if"	sıralatabilircesine1
1) The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

• Show impotential conjugation:  

Impotential conjugation
		singular			plural
		1st (ben)	2nd (sen)	3rd (o)	1st (biz)	2nd (siz)	3rd (onlar)
aorist		aorist	simple	sıralatamam	sıralatamazsın	sıralatamaz	sıralatamayız	sıralatamazsınız	sıralatamazlar
past	sıralatamazdım		sıralatamazdın	sıralatamazdı	sıralatamazdık	sıralatamazdınız	sıralatamazlardı
inferential	sıralatamazmışım		sıralatamazmışsın	sıralatamazmış	sıralatamazmışız	sıralatamazmışsınız	sıralatamazlarmış
conditional	sıralatamazsam		sıralatamazsan	sıralatamazsa	sıralatamazsak	sıralatamazsanız	sıralatamazlarsa
continuous		continuous	simple	sıralatamıyorum	sıralatamıyorsun	sıralatamıyor	sıralatamıyoruz	sıralatamıyorsunuz	sıralatamıyorlar
past	sıralatamıyordum		sıralatamıyordun	sıralatamıyordu	sıralatamıyorduk	sıralatamıyordunuz	sıralatamıyorlardı
inferential	sıralatamıyormuşum		sıralatamıyormuşsun	sıralatamıyormuş	sıralatamıyormuşuz	sıralatamıyormuşsunuz	sıralatamıyorlarmış
conditional	sıralatamıyorsam		sıralatamıyorsan	sıralatamıyorsa	sıralatamıyorsak	sıralatamıyorsanız	sıralatamıyorlarsa
inferential		inferential	simple	sıralatamamışım	sıralatamamışsın	sıralatamamış	sıralatamamışız	sıralatamamışsınız	sıralatamamışlar
past	sıralatamamıştım		sıralatamamıştın	sıralatamamıştı	sıralatamamıştık	sıralatamamıştınız	sıralatamamışlardı
inferential	sıralatamamışmışım		sıralatamamışmışsın	sıralatamamışmış	sıralatamamışmışız	sıralatamamışmışsınız	sıralatamamışlarmış
conditional	sıralatamamışsam		sıralatamamışsan	sıralatamamışsa	sıralatamamışsak	sıralatamamışsanız	sıralatamamışlarsa
future		future	simple	sıralatamayacağım	sıralatamayacaksın	sıralatamayacak	sıralatamayacağız	sıralatamayacaksınız	sıralatamayacaklar
past	sıralatamayacaktım		sıralatamayacaktın	sıralatamayacaktı	sıralatamayacaktık	sıralatamayacaktınız	sıralatamayacaklardı
inferential	sıralatamayacakmışım		sıralatamayacakmışsın	sıralatamayacakmış	sıralatamayacakmışız	sıralatamayacakmışsınız	sıralatamayacaklarmış
conditional	sıralatamayacaksam		sıralatamayacaksan	sıralatamayacaksa	sıralatamayacaksak	sıralatamayacaksanız	sıralatamayacaklarsa
progressive		progressive	simple	sıralatamamaktayım	sıralatamamaktasın	sıralatamamakta	sıralatamamaktayız	sıralatamamaktasınız	sıralatamamaktalar
past	sıralatamamaktaydım		sıralatamamaktaydın	sıralatamamaktaydı	sıralatamamaktaydık	sıralatamamaktaydınız	sıralatamamaktalardı
inferential	sıralatamamaktaymışım		sıralatamamaktaymışsın	sıralatamamaktaymış	sıralatamamaktaymışız	sıralatamamaktaymışsınız	sıralatamamaktalarmış
conditional	sıralatamamaktaysam		sıralatamamaktaysan	sıralatamamaktaysa	sıralatamamaktaysak	sıralatamamaktaysanız	sıralatamamaktalarsa
necessitative		necessitative	simple	sıralatamamalıyım	sıralatamamalısın	sıralatamamalı	sıralatamamalıyız	sıralatamamalısınız	sıralatamamalılar
past	sıralatamamalıydım		sıralatamamalıydın	sıralatamamalıydı	sıralatamamalıydık	sıralatamamalıydınız	sıralatamamalılardı
inferential	sıralatamamalıymışım		sıralatamamalıymışsın	sıralatamamalıymış	sıralatamamalıymışız	sıralatamamalıymışsınız	sıralatamamalılarmış
conditional	sıralatamamalıysam		sıralatamamalıysan	sıralatamamalıysa	sıralatamamalıysak	sıralatamamalıysanız	sıralatamamalılarsa
past		past	simple	sıralatamadım	sıralatamadın	sıralatamadı	sıralatamadık	sıralatamadınız	sıralatamadılar
conditional	sıralatamadıysam		sıralatamadıysan	sıralatamadıysa	sıralatamadıysak	sıralatamadıysanız	sıralatamadılarsa
conditional		conditional	simple	sıralatamasam	sıralatamasan	sıralatamasa	sıralatamasak	sıralatamasanız	sıralatamasalar
past	sıralatamasaydım		sıralatamasaydın	sıralatamasaydı	sıralatamasaydık	sıralatamasaydınız	sıralatamasalardı
inferential	sıralatamasaymışım		sıralatamasaymışsın	sıralatamasaymış	sıralatamasaymışız	sıralatamasaymışsınız	sıralatamasalarmış
optative		sıralatamayayım	sıralatamayasın	sıralatamaya	sıralatamayalım	sıralatamayasınız	sıralatamayalar
imperative		imperative	simple		sıralatama	sıralatamasın		sıralatamayın	sıralatamasınlar
formal			sıralatamayınız			sıralatamayınız
informal			sıralatamasana			sıralatamasanıza
infinitive		sıralatamamak
verbal noun		sıralatamama
impersonal participle		impersonal participle	sıralatamayan, sıralatamamış, sıralatamayacak						imperfective	sıralatamayan
perfective	sıralatamamış
prospective	sıralatamayacak
personal participle	non-prospective	sıralatamadığım	sıralatamadığın	sıralatamadığı	sıralatamadığımız	sıralatamadığınız	sıralatamadıkları
	prospective	sıralatamayacağım	sıralatamayacağın	sıralatamayacağı	sıralatamayacağımız	sıralatamayacağınız	sıralatamayacakları
temporal adverb		temporal adverb	sıralatamazken1, sıralatamayınca, sıralatamayıp, sıralatamayalı, sıralatamayasıya, sıralatamadıkça						simple	sıralatamazken1
specific	sıralatamayınca
perfective	sıralatamayıp
"since"	sıralatamayalı
"until"	sıralatamayasıya
"as long as"	sıralatamadıkça
modal adverb		modal adverb	sıralatamayarak, sıralatamaya sıralatamaya, sıralatamazcasına1						simple	sıralatamayarak
reduplicated	sıralatamaya sıralatamaya
"as if"	sıralatamazcasına1
1) The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

Related terms

• sıralamak
• sıralattırmak

Further reading

• “sıralatmak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu