kaynaştırılmak

Turkish

Etymology

Passive form of kaynaştırmak.

Verb

kaynaştırılmak (third-person singular simple present kaynaştırılır)

1. Something/somebody to be coalesced by somebody

Conjugation

Conjugation of kaynaştırılmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			kaynaştırılmak
impersonal participle	imperfective		kaynaştırılan
	perfective		kaynaştırılmış
	prospective		kaynaştırılacak
personal participle	non-prospective		kaynaştırıldığım	kaynaştırıldığın	kaynaştırıldığı	kaynaştırıldığımız	kaynaştırıldığınız	kaynaştırıldıkları
	prospective		kaynaştırılacağım	kaynaştırılacağın	kaynaştırılacağı	kaynaştırılacağımız	kaynaştırılacağınız	kaynaştırılacakları
verbal noun			kaynaştırılma
way of doing			kaynaştırılış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kaynaştırılırım	kaynaştırılırsın	kaynaştırılır	kaynaştırılırız	kaynaştırılırsınız	kaynaştırılırlar
		imperfective	kaynaştırılıyorum	kaynaştırılıyorsun	kaynaştırılıyor	kaynaştırılıyoruz	kaynaştırılıyorsunuz	kaynaştırılıyorlar
	past	perfective	kaynaştırıldım	kaynaştırıldın	kaynaştırıldı	kaynaştırıldık	kaynaştırıldınız	kaynaştırıldılar
		imperfective	kaynaştırılıyordum	kaynaştırılıyordun	kaynaştırılıyordu	kaynaştırılıyorduk	kaynaştırılıyordunuz	kaynaştırılıyorlardı (or kaynaştırılıyordular)
	future		kaynaştırılacağım	kaynaştırılacaksın	kaynaştırılacak	kaynaştırılacağız	kaynaştırılacaksınız	kaynaştırılacaklar
	future-in-the-past	definite	kaynaştırılacaktım	kaynaştırılacaktın	kaynaştırılacaktı	kaynaştırılacaktık	kaynaştırılacaktınız	kaynaştırılacaklardı
		indefinite	kaynaştırılırdım	kaynaştırılırdın	kaynaştırılırdı	kaynaştırılırdık	kaynaştırılırdınız	kaynaştırılırlardı
inferential	perfective		kaynaştırılmışım	kaynaştırılmışsın	kaynaştırılmış	kaynaştırılmışız	kaynaştırılmışsınız	kaynaştırılmışlar
	aorist		kaynaştırılırmışım	kaynaştırılırmışsın	kaynaştırılırmış	kaynaştırılırmışız	kaynaştırılırmışsınız	kaynaştırılırlarmış (or kaynaştırılırmışlar)
	imperfective		kaynaştırılıyormuşum	kaynaştırılıyormuşsun	kaynaştırılıyormuş	kaynaştırılıyormuşuz	kaynaştırılıyormuşsunuz	kaynaştırılıyorlarmış
conditional	simple		kaynaştırılsam	kaynaştırılsan	kaynaştırılsa	kaynaştırılsak	kaynaştırılsanız	kaynaştırılsalar
	perfective		kaynaştırılsaydım	kaynaştırılsaydın	kaynaştırılsaydı	kaynaştırılsaydık	kaynaştırılsaydınız	kaynaştırılsaydılar
optative			kaynaştırılayım	kaynaştırılasın	kaynaştırıla	kaynaştırılalım	kaynaştırılasınız	kaynaştırılalar
progressive			kaynaştırılmaktayım	kaynaştırılmaktasın	kaynaştırılmakta	kaynaştırılmaktayız	kaynaştırılmaktasınız	kaynaştırılmaktalar
necessitative			kaynaştırılmalıyım	kaynaştırılmalısın	kaynaştırılmalı	kaynaştırılmalıyız	kaynaştırılmalısınız	kaynaştırılmalılar
imperative				kaynaştırıl	kaynaştırılsın		kaynaştırılın	kaynaştırılsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kaynaştırılır mıyım?	kaynaştırılır mısın?	kaynaştırılır mı?	kaynaştırılır mıyız?	kaynaştırılır mısınız?	kaynaştırılırlar mı?
		imperfective	kaynaştırılıyor muyum?	kaynaştırılıyor musun?	kaynaştırılıyor mu?	kaynaştırılıyor muyuz?	kaynaştırılıyor musunuz?	kaynaştırılıyorlar mı?
	past	perfective	kaynaştırıldım mı?	kaynaştırıldın mı?	kaynaştırıldı mı?	kaynaştırıldık mı?	kaynaştırıldınız mı?	kaynaştırıldılar mı?
		imperfective	kaynaştırılıyor muydum?	kaynaştırılıyor muydun?	kaynaştırılıyor muydu?	kaynaştırılıyor muyduk?	kaynaştırılıyor muydunuz?	kaynaştırılıyorlar mıydı?
	future		kaynaştırılacak mıyım?	kaynaştırılacak mısın?	kaynaştırılacak mı?	kaynaştırılacak mıyız?	kaynaştırılacak mısınız?	kaynaştırılacaklar mı?
inferential	perfective		kaynaştırılmış mıyım?	kaynaştırılmış mısın?	kaynaştırılmış mı?	kaynaştırılmış mıyız?	kaynaştırılmış mısınız?	kaynaştırılmışlar mı?
	aorist		kaynaştırılır mıymışım?	kaynaştırılır mıymışsın?	kaynaştırılır mıymış?	kaynaştırılır mıymışız?	kaynaştırılır mıymışsınız?	kaynaştırılırlar mıymış?
	imperfective		kaynaştırılıyor muymuşum?	kaynaştırılıyor muymuşsun?	kaynaştırılıyor muymuş?	kaynaştırılıyor muymuşuz?	kaynaştırılıyor muymuşsunuz?	kaynaştırılıyorlar mıymış?
conditional	simple		kaynaştırılsam mı?	kaynaştırılsan mı?	kaynaştırılsa mı?	kaynaştırılsak mı?	kaynaştırılsanız mı?	kaynaştırılsalar mı?
	perfective		kaynaştırılsa mıydım?	kaynaştırılsa mıydın?	kaynaştırılsa mıydı?	kaynaştırılsa mıydık?	kaynaştırılsa mıydınız?	kaynaştırılsalar mıydı?
progressive			kaynaştırılmakta mıyım?	kaynaştırılmakta mısın?	kaynaştırılmakta mı?	kaynaştırılmakta mıyız?	kaynaştırılmakta mısınız?	kaynaştırılmaktalar mı?
necessitative			kaynaştırılmalı mıyım?	kaynaştırılmalı mısın?	kaynaştırılmalı mı?	kaynaştırılmalı mıyız?	kaynaştırılmalı mısınız?	kaynaştırılmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			kaynaştırılmamak
impersonal participle	imperfective		kaynaştırılmayan
	perfective		kaynaştırılmamış
	prospective		kaynaştırılmayacak
personal participle	non-prospective		kaynaştırılmadığım	kaynaştırılmadığın	kaynaştırılmadığı	kaynaştırılmadığımız	kaynaştırılmadığınız	kaynaştırılmadıkları
	prospective		kaynaştırılmayacağım	kaynaştırılmayacağın	kaynaştırılmayacağı	kaynaştırılmayacağımız	kaynaştırılmayacağınız	kaynaştırılmayacakları
verbal noun			kaynaştırılmama
way of doing			kaynaştırılmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kaynaştırılmam	kaynaştırılmazsın	kaynaştırılmaz	kaynaştırılmayız	kaynaştırılmazsınız	kaynaştırılmazlar
		imperfective	kaynaştırılmıyorum	kaynaştırılmıyorsun	kaynaştırılmıyor	kaynaştırılmıyoruz	kaynaştırılmıyorsunuz	kaynaştırılmıyorlar
	past	perfective	kaynaştırılmadım	kaynaştırılmadın	kaynaştırılmadı	kaynaştırılmadık	kaynaştırılmadınız	kaynaştırılmadılar
		imperfective	kaynaştırılmıyordum	kaynaştırılmıyordun	kaynaştırılmıyordu	kaynaştırılmıyorduk	kaynaştırılmıyordunuz	kaynaştırılmıyorlardı
	future		kaynaştırılmayacağım	kaynaştırılmayacaksın	kaynaştırılmayacak	kaynaştırılmayacağız	kaynaştırılmayacaksınız	kaynaştırılmayacaklar
inferential	perfective		kaynaştırılmamışım	kaynaştırılmamışsın	kaynaştırılmamış	kaynaştırılmamışız	kaynaştırılmamışsınız	kaynaştırılmamışlar
	aorist		kaynaştırılmazmışım	kaynaştırılmazmışsın	kaynaştırılmazmış	kaynaştırılmazmışız	kaynaştırılmazmışsınız	kaynaştırılmazlarmış
	imperfective		kaynaştırılmıyormuşum	kaynaştırılmıyormuşsun	kaynaştırılmıyormuş	kaynaştırılmıyormuşuz	kaynaştırılmıyormuşsunuz	kaynaştırılmıyorlarmış
conditional	simple		kaynaştırılmasam	kaynaştırılmasan	kaynaştırılmasa	kaynaştırılmasak	kaynaştırılmasanız	kaynaştırılmasalar
	perfective		kaynaştırılmasaydım	kaynaştırılmasaydın	kaynaştırılmasaydı	kaynaştırılmasaydık	kaynaştırılmasaydınız	kaynaştırılmasaydılar
optative			kaynaştırılmayayım	kaynaştırılmayasın	kaynaştırılmaya	kaynaştırılmayalım	kaynaştırılmayasınız	kaynaştırılmayalar
progressive			kaynaştırılmamaktayım	kaynaştırılmamaktasın	kaynaştırılmamakta	kaynaştırılmamaktayız	kaynaştırılmamaktasınız	kaynaştırılmamaktalar
necessitative			kaynaştırılmamalıyım	kaynaştırılmamalısın	kaynaştırılmamalı	kaynaştırılmamalıyız	kaynaştırılmamalısınız	kaynaştırılmamalılar
imperative				kaynaştırılma	kaynaştırılmasın		kaynaştırılmayın	kaynaştırılmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kaynaştırılmaz mıyım?	kaynaştırılmaz mısın?	kaynaştırılmaz mı?	kaynaştırılmaz mıyız?	kaynaştırılmaz mısınız?	kaynaştırılmazlar mı?
		imperfective	kaynaştırılmıyor muyum?	kaynaştırılmıyor musun?	kaynaştırılmıyor mu?	kaynaştırılmıyor muyuz?	kaynaştırılmıyor musunuz?	kaynaştırılmıyorlar mı?
	past	perfective	kaynaştırılmadım mı?	kaynaştırılmadın mı?	kaynaştırılmadı mı?	kaynaştırılmadık mı?	kaynaştırılmadınız mı?	kaynaştırılmadılar mı?
		imperfective	kaynaştırılmıyor muydum?	kaynaştırılmıyor muydun?	kaynaştırılmıyor muydu?	kaynaştırılmıyor muyduk?	kaynaştırılmıyor muydunuz?	kaynaştırılmıyorlar mıydı?
	future		kaynaştırılmayacak mıyım?	kaynaştırılmayacak mısın?	kaynaştırılmayacak mı?	kaynaştırılmayacak mıyız?	kaynaştırılmayacak mısınız?	kaynaştırılmayacaklar mı?
inferential	perfective		kaynaştırılmamış mıyım?	kaynaştırılmamış mısın?	kaynaştırılmamış mı?	kaynaştırılmamış mıyız?	kaynaştırılmamış mısınız?	kaynaştırılmamışlar mı?
	aorist		kaynaştırılmaz mıymışım?	kaynaştırılmaz mıymışsın?	kaynaştırılmaz mıymış?	kaynaştırılmaz mıymışız?	kaynaştırılmaz mıymışsınız?	kaynaştırılmazlar mıymış?
	imperfective		kaynaştırılmıyor muymuşum?	kaynaştırılmıyor muymuşsun?	kaynaştırılmıyor muymuş?	kaynaştırılmıyor muymuşuz?	kaynaştırılmıyor muymuşsunuz?	kaynaştırılmıyorlar mıymış?
conditional	simple		kaynaştırılmasam mı?	kaynaştırılmasan mı?	kaynaştırılmasa mı?	kaynaştırılmasak mı?	kaynaştırılmasanız mı?	kaynaştırılmasalar mı?
	perfective		kaynaştırılmasa mıydım?	kaynaştırılmasa mıydın?	kaynaştırılmasa mıydı?	kaynaştırılmasa mıydık?	kaynaştırılmasa mıydınız?	kaynaştırılmasalar mıydı?
progressive			kaynaştırılmamakta mıyım?	kaynaştırılmamakta mısın?	kaynaştırılmamakta mı?	kaynaştırılmamakta mıyız?	kaynaştırılmamakta mısınız?	kaynaştırılmamaktalar mı?
necessitative			kaynaştırılmamalı mıyım?	kaynaştırılmamalı mısın?	kaynaştırılmamalı mı?	kaynaştırılmamalı mıyız?	kaynaştırılmamalı mısınız?	kaynaştırılmamalılar mı?