küstah
Turkish
[edit]Etymology
[edit]From Classical Persian گستاخ (gustāx).
Adjective
[edit]küstah
- impudent, insolent, disrespectful[1]
- 2019 January 9, Andreas Pflüger, Karanlıkta (Jenny Aaron serisi)[1], SALON YAYINLARI, →ISBN, →OCLC, page 235:
- Demirci aynanın arkasındaki odaya hızla döndü. Pavlik, çay tabağını Aaron'ın önüne koydu. Kadın sigarasını söndürdü. Koca Gözlü, kelimelerini kibir ve öfkeyle kusuyordu. “Senin gibi küstah biri nasıl bu kadar korkak olabiliyor?
- The blacksmith hurried back to the room behind the mirror. Pavlik placed the saucer in front of Aaron. The woman put out her cigarette. Big Eyes was spewing out his words with arrogance and anger. “How can an insolent person like you be such a coward?
- rude, ill mannered
- (of people) brash (Overly bold or self-assertive to the point of being insensitive, tactless or impudent)
- arrogant, cheeky; cocky (often in "küstah küstah" and "küstahça" (arrogantly, cheekily)
- 2019 May 15, Mihail Şolohov, Durgun Don Cilt:3[2], YORDAM KİTAP, →ISBN, page 78:
- Andrey Kaşulin sırıtarak, “Şeytan duası,” dedi, Gregor'a küstah küstah bakarak sordu, “Gregor sen onların arasında bulundun. Söylediklerinin ne olduğunu bilirsin değil mi? Herhalde aynı marşı sen de söylemişsindir.” “.
- “Satanic prayer,” Andrey Kasulin said with a grin, looking at Gregor arrogantly, “Gregor you were among them. You know what they're saying, right? You probably sang the same anthem.
- 2022 June 28, Valentin Petroviç Kateyev, Ufukta Beyaz Bir Yelken[3], Yar Yayınları, →ISBN, page 280:
- Bir çocuk, bu tılsıma karşılık Petya'ya sepetiyle birlikte kahvaltısını, bir de çakısını teklif etti. Ama Petya elbette ki bu teklifi reddetti. Üstelik de küstah küstah gülerek. Böyle bir değiş tokuşa ancak bir enayi «peki» derdi.
- In return for this talisman, a boy offered Petya his breakfast with his basket and a pocketknife. But Petya, of course, refused this offer, with a cocky grin. 'Only a sucker would say "okay" to such an exchange,', he added.