dikey
Jump to navigation
Jump to search
Turkish
[edit]Etymology
[edit]Coined by Turkish founding father Mustafa Kemal Atatürk.[1] From dik + -ey.
Pronunciation
[edit]Adjective
[edit]dikey
- perpendicular
- vertical
- dikey limit ― vertical limit
Declension
[edit]predicative forms of dikey
present tense | ||||
---|---|---|---|---|
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I am) | dikeyim | dikey miyim? | dikey değilim | dikey değil miyim? |
sen (you are) | dikeysin | dikey misin? | dikey değilsin | dikey değil misin? |
o (he/she/it is) | dikey / dikeydir | dikey mi? | dikey değil | dikey değil mi? |
biz (we are) | dikeyiz | dikey miyiz? | dikey değiliz | dikey değil miyiz? |
siz (you are) | dikeysiniz | dikey misiniz? | dikey değilsiniz | dikey değil misiniz? |
onlar (they are) | dikey(ler) | dikey(ler) mi? | dikey değil(ler) | dikey değiller mi? |
past tense | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I was) | dikeydim | dikey miydim? | dikey değildim | dikey değil miydim? |
sen (you were) | dikeydin | dikey miydin? | dikey değildin | dikey değil miydin? |
o (he/she/it was) | dikeydi | dikey miydi? | dikey değildi | dikey değil miydi? |
biz (we were) | dikeydik | dikey miydik? | dikey değildik | dikey değil miydik? |
siz (you were) | dikeydiniz | dikey miydiniz? | dikey değildiniz | dikey değil miydiniz? |
onlar (they were) | dikeydiler | dikey miydiler? | dikey değildi(ler) / değillerdi | dikey değil miydiler? |
indirect past | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I was) | dikeymişim | dikey miymişim? | dikey değilmişim | dikey değil miymişim? |
sen (you were) | dikeymişsin | dikey miymişsin? | dikey değilmişsin | dikey değil miymişsin? |
o (he/she/it was) | dikeymiş | dikey miymiş? | dikey değilmiş | dikey değil miymiş? |
biz (we were) | dikeymişiz | dikey miymişiz? | dikey değilmişiz | dikey değil miymişiz? |
siz (you were) | dikeymişsiniz | dikey miymişsiniz? | dikey değilmişsiniz | dikey değil miymişsiniz? |
onlar (they were) | dikeymişler | dikey miymişler? | dikey değilmiş(ler) / değillermiş | dikey değil miymişler? |
conditional | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (if I) | dikeysem | dikey miysem? | dikey değilsem | dikey değil miysem? |
sen (if you) | dikeysen | dikey miysen? | dikey değilsen | dikey değil miysen? |
o (if he/she/it) | dikeyse | dikey miyse? | dikey değilse | dikey değil miyse? |
biz (if we) | dikeysek | dikey miysek? | dikey değilsek | dikey değil miysek? |
siz (if you) | dikeyseniz | dikey miyseniz? | dikey değilseniz | dikey değil miyseniz? |
onlar (if they) | dikeyseler | dikey miyseler? | dikey değilseler / değillerse | dikey değil miyseler? |
Antonyms
[edit]References
[edit]- ^ Lewis, Geoffrey (1999) The Turkish Language Reform: A Catastrophic Success, Oxford, New York: Oxford University Press, page 65