abartmak

Turkish

Etymology

Cognate with Kyrgyz апыртуу (apırtuu, “to exaggerate”), etc.

Pronunciation

• IPA^(key): /ɑ.bɑɾt.mɑk/

• Audio:

  (file)

Verb

abartmak (third-person singular simple present abartır)

1. to exaggerate

Conjugation

Conjugation of abartmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			abartmak
impersonal participle	imperfective		abartan
	perfective		abartmış
	prospective		abartacak
personal participle	non-prospective		abarttığım	abarttığın	abarttığı	abarttığımız	abarttığınız	abarttıkları
	prospective		abartacağım	abartacağın	abartacağı	abartacağımız	abartacağınız	abartacakları
verbal noun			abartma
way of doing			abartış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	abartırım	abartırsın	abartır	abartırız	abartırsınız	abartırlar
		imperfective	abartıyorum	abartıyorsun	abartıyor	abartıyoruz	abartıyorsunuz	abartıyorlar
	past	perfective	abarttım	abarttın	abarttı	abarttık	abarttınız	abarttılar
		imperfective	abartıyordum	abartıyordun	abartıyordu	abartıyorduk	abartıyordunuz	abartıyorlardı (or abartıyordular)
	future		abartacağım	abartacaksın	abartacak	abartacağız	abartacaksınız	abartacaklar
	future-in-the-past	definite	abartacaktım	abartacaktın	abartacaktı	abartacaktık	abartacaktınız	abartacaklardı
		indefinite	abartırdım	abartırdın	abartırdı	abartırdık	abartırdınız	abartırlardı
inferential	perfective		abartmışım	abartmışsın	abartmış	abartmışız	abartmışsınız	abartmışlar
	aorist		abartırmışım	abartırmışsın	abartırmış	abartırmışız	abartırmışsınız	abartırlarmış (or abartırmışlar)
	imperfective		abartıyormuşum	abartıyormuşsun	abartıyormuş	abartıyormuşuz	abartıyormuşsunuz	abartıyorlarmış
conditional	simple		abartsam	abartsan	abartsa	abartsak	abartsanız	abartsalar
	perfective		abartsaydım	abartsaydın	abartsaydı	abartsaydık	abartsaydınız	abartsaydılar
optative			abartayım	abartasın	abarta	abartalım	abartasınız	abartalar
progressive			abartmaktayım	abartmaktasın	abartmakta	abartmaktayız	abartmaktasınız	abartmaktalar
necessitative			abartmalıyım	abartmalısın	abartmalı	abartmalıyız	abartmalısınız	abartmalılar
imperative				abart	abartsın		abartın	abartsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	abartır mıyım?	abartır mısın?	abartır mı?	abartır mıyız?	abartır mısınız?	abartırlar mı?
		imperfective	abartıyor muyum?	abartıyor musun?	abartıyor mu?	abartıyor muyuz?	abartıyor musunuz?	abartıyorlar mı?
	past	perfective	abarttım mı?	abarttın mı?	abarttı mı?	abarttık mı?	abarttınız mı?	abarttılar mı?
		imperfective	abartıyor muydum?	abartıyor muydun?	abartıyor muydu?	abartıyor muyduk?	abartıyor muydunuz?	abartıyorlar mıydı?
	future		abartacak mıyım?	abartacak mısın?	abartacak mı?	abartacak mıyız?	abartacak mısınız?	abartacaklar mı?
inferential	perfective		abartmış mıyım?	abartmış mısın?	abartmış mı?	abartmış mıyız?	abartmış mısınız?	abartmışlar mı?
	aorist		abartır mıymışım?	abartır mıymışsın?	abartır mıymış?	abartır mıymışız?	abartır mıymışsınız?	abartırlar mıymış?
	imperfective		abartıyor muymuşum?	abartıyor muymuşsun?	abartıyor muymuş?	abartıyor muymuşuz?	abartıyor muymuşsunuz?	abartıyorlar mıymış?
conditional	simple		abartsam mı?	abartsan mı?	abartsa mı?	abartsak mı?	abartsanız mı?	abartsalar mı?
	perfective		abartsa mıydım?	abartsa mıydın?	abartsa mıydı?	abartsa mıydık?	abartsa mıydınız?	abartsalar mıydı?
progressive			abartmakta mıyım?	abartmakta mısın?	abartmakta mı?	abartmakta mıyız?	abartmakta mısınız?	abartmaktalar mı?
necessitative			abartmalı mıyım?	abartmalı mısın?	abartmalı mı?	abartmalı mıyız?	abartmalı mısınız?	abartmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			abartmamak
impersonal participle	imperfective		abartmayan
	perfective		abartmamış
	prospective		abartmayacak
personal participle	non-prospective		abartmadığım	abartmadığın	abartmadığı	abartmadığımız	abartmadığınız	abartmadıkları
	prospective		abartmayacağım	abartmayacağın	abartmayacağı	abartmayacağımız	abartmayacağınız	abartmayacakları
verbal noun			abartmama
way of doing			abartmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	abartmam	abartmazsın	abartmaz	abartmayız	abartmazsınız	abartmazlar
		imperfective	abartmıyorum	abartmıyorsun	abartmıyor	abartmıyoruz	abartmıyorsunuz	abartmıyorlar
	past	perfective	abartmadım	abartmadın	abartmadı	abartmadık	abartmadınız	abartmadılar
		imperfective	abartmıyordum	abartmıyordun	abartmıyordu	abartmıyorduk	abartmıyordunuz	abartmıyorlardı
	future		abartmayacağım	abartmayacaksın	abartmayacak	abartmayacağız	abartmayacaksınız	abartmayacaklar
inferential	perfective		abartmamışım	abartmamışsın	abartmamış	abartmamışız	abartmamışsınız	abartmamışlar
	aorist		abartmazmışım	abartmazmışsın	abartmazmış	abartmazmışız	abartmazmışsınız	abartmazlarmış
	imperfective		abartmıyormuşum	abartmıyormuşsun	abartmıyormuş	abartmıyormuşuz	abartmıyormuşsunuz	abartmıyorlarmış
conditional	simple		abartmasam	abartmasan	abartmasa	abartmasak	abartmasanız	abartmasalar
	perfective		abartmasaydım	abartmasaydın	abartmasaydı	abartmasaydık	abartmasaydınız	abartmasaydılar
optative			abartmayayım	abartmayasın	abartmaya	abartmayalım	abartmayasınız	abartmayalar
progressive			abartmamaktayım	abartmamaktasın	abartmamakta	abartmamaktayız	abartmamaktasınız	abartmamaktalar
necessitative			abartmamalıyım	abartmamalısın	abartmamalı	abartmamalıyız	abartmamalısınız	abartmamalılar
imperative				abartma	abartmasın		abartmayın	abartmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	abartmaz mıyım?	abartmaz mısın?	abartmaz mı?	abartmaz mıyız?	abartmaz mısınız?	abartmazlar mı?
		imperfective	abartmıyor muyum?	abartmıyor musun?	abartmıyor mu?	abartmıyor muyuz?	abartmıyor musunuz?	abartmıyorlar mı?
	past	perfective	abartmadım mı?	abartmadın mı?	abartmadı mı?	abartmadık mı?	abartmadınız mı?	abartmadılar mı?
		imperfective	abartmıyor muydum?	abartmıyor muydun?	abartmıyor muydu?	abartmıyor muyduk?	abartmıyor muydunuz?	abartmıyorlar mıydı?
	future		abartmayacak mıyım?	abartmayacak mısın?	abartmayacak mı?	abartmayacak mıyız?	abartmayacak mısınız?	abartmayacaklar mı?
inferential	perfective		abartmamış mıyım?	abartmamış mısın?	abartmamış mı?	abartmamış mıyız?	abartmamış mısınız?	abartmamışlar mı?
	aorist		abartmaz mıymışım?	abartmaz mıymışsın?	abartmaz mıymış?	abartmaz mıymışız?	abartmaz mıymışsınız?	abartmazlar mıymış?
	imperfective		abartmıyor muymuşum?	abartmıyor muymuşsun?	abartmıyor muymuş?	abartmıyor muymuşuz?	abartmıyor muymuşsunuz?	abartmıyorlar mıymış?
conditional	simple		abartmasam mı?	abartmasan mı?	abartmasa mı?	abartmasak mı?	abartmasanız mı?	abartmasalar mı?
	perfective		abartmasa mıydım?	abartmasa mıydın?	abartmasa mıydı?	abartmasa mıydık?	abartmasa mıydınız?	abartmasalar mıydı?
progressive			abartmamakta mıyım?	abartmamakta mısın?	abartmamakta mı?	abartmamakta mıyız?	abartmamakta mısınız?	abartmamaktalar mı?
necessitative			abartmamalı mıyım?	abartmamalı mısın?	abartmamalı mı?	abartmamalı mıyız?	abartmamalı mısınız?	abartmamalılar mı?