sözel
Jump to navigation
Jump to search
Turkish
[edit]Etymology
[edit]Adjective
[edit]sözel
- linguistic
- Sınavın sözel bölümünde çok başarılı olan Ayla, sayısal bölümde o kadar başarılı olamayınca dereceye giremedi.
- As Ayla, who was very successful in the linguistic part of the examination, was not so successful in the computational part, she could not place herself.
- oral
- verbal
- İşsizlik parasına izinden sonra devam ettirebilmek için sözel başvuru gerekiyor.
- To get again the dole after going on a leave, a verbal application (address) is necessary.