çalıntı

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish چالنمق (çalınmaḳ, “to be struck, (of an instrument) to be played, to be stolen”), from Ottoman Turkish چالمق (çalmaḳ, “to strike, to perform music on, to steal”), from Proto-Turkic *čal- (“to hit, to make a sound, to smear”), morphologically çal- +‎ -ın +‎ -tı.

Pronunciation

• IPA^(key): /t͡ʃa.ɫɯnˈtɯ/
• Hyphenation: ça‧lın‧tı

Adjective

çalıntı

1. stolen

Declension

predicative forms of çalıntı

present tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I am)	çalıntıyım	çalıntı mıyım?	çalıntı değilim	çalıntı değil miyim?
sen (you are)	çalıntısın	çalıntı mısın?	çalıntı değilsin	çalıntı değil misin?
o (he/she/it is)	çalıntı / çalıntıdır	çalıntı mı?	çalıntı değil	çalıntı değil mi?
biz (we are)	çalıntıyız	çalıntı mıyız?	çalıntı değiliz	çalıntı değil miyiz?
siz (you are)	çalıntısınız	çalıntı mısınız?	çalıntı değilsiniz	çalıntı değil misiniz?
onlar (they are)	çalıntı(lar)	çalıntı(lar) mı?	çalıntı değil(ler)	çalıntı değiller mi?
past tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	çalıntıydım	çalıntı mıydım?	çalıntı değildim	çalıntı değil miydim?
sen (you were)	çalıntıydın	çalıntı mıydın?	çalıntı değildin	çalıntı değil miydin?
o (he/she/it was)	çalıntıydı	çalıntı mıydı?	çalıntı değildi	çalıntı değil miydi?
biz (we were)	çalıntıydık	çalıntı mıydık?	çalıntı değildik	çalıntı değil miydik?
siz (you were)	çalıntıydınız	çalıntı mıydınız?	çalıntı değildiniz	çalıntı değil miydiniz?
onlar (they were)	çalıntıydılar	çalıntı mıydılar?	çalıntı değildi(ler) / değillerdi	çalıntı değil miydiler?
indirect past
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	çalıntıymışım	çalıntı mıymışım?	çalıntı değilmişim	çalıntı değil miymişim?
sen (you were)	çalıntıymışsın	çalıntı mıymışsın?	çalıntı değilmişsin	çalıntı değil miymişsin?
o (he/she/it was)	çalıntıymış	çalıntı mıymış?	çalıntı değilmiş	çalıntı değil miymiş?
biz (we were)	çalıntıymışız	çalıntı mıymışız?	çalıntı değilmişiz	çalıntı değil miymişiz?
siz (you were)	çalıntıymışsınız	çalıntı mıymışsınız?	çalıntı değilmişsiniz	çalıntı değil miymişsiniz?
onlar (they were)	çalıntıymışlar	çalıntı mıymışlar?	çalıntı değilmiş(ler) / değillermiş	çalıntı değil miymişler?
conditional
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (if I)	çalıntıysam	çalıntı mıysam?	çalıntı değilsem	çalıntı değil miysem?
sen (if you)	çalıntıysan	çalıntı mıysan?	çalıntı değilsen	çalıntı değil miysen?
o (if he/she/it)	çalıntıysa	çalıntı mıysa?	çalıntı değilse	çalıntı değil miyse?
biz (if we)	çalıntıysak	çalıntı mıysak?	çalıntı değilsek	çalıntı değil miysek?
siz (if you)	çalıntıysanız	çalıntı mıysanız?	çalıntı değilseniz	çalıntı değil miyseniz?
onlar (if they)	çalıntıysalar	çalıntı mıysalar?	çalıntı değilseler / değillerse	çalıntı değil miyseler?

Further reading

• “çalıntı”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu