iki lafın belini kırmak

Turkish

Etymology

Literally: “to break the waist of two words”, that is, “to crack a few words”.

Verb

iki lafın belini kırmak (third-person singular simple present iki lafın belini kırar)

to chat casually, to shoot the breeze
Hadi gel iki lafın belini kıralım. ― Come on, let’s chat a bit.

Eski dostlarla iki lafın belini kırdım. ― I chatted with old friends.

Conjugation

Conjugation of iki lafın belini kırmak (aorist in -V²r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative

infinitive			iki lafın belini kırmak
impersonal participle	imperfective		iki lafın belini kıran
	perfective		iki lafın belini kırmış
	prospective		iki lafın belini kıracak
personal participle	non-prospective		iki lafın belini kırdığım	iki lafın belini kırdığın	iki lafın belini kırdığı	iki lafın belini kırdığımız	iki lafın belini kırdığınız	iki lafın belini kırdıkları
personal participle	prospective		iki lafın belini kıracağım	iki lafın belini kıracağın	iki lafın belini kıracağı	iki lafın belini kıracağımız	iki lafın belini kıracağınız	iki lafın belini kıracakları
verbal noun			iki lafın belini kırma
way of doing			iki lafın belini kırış
			singular			plural
			1^st person	2^nd person	3^rd person	1^st person	2^nd person	3^rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	iki lafın belini kırarım	iki lafın belini kırarsın	iki lafın belini kırar	iki lafın belini kırarız	iki lafın belini kırarsınız	iki lafın belini kırarlar
	present	imperfective	iki lafın belini kırıyorum	iki lafın belini kırıyorsun	iki lafın belini kırıyor	iki lafın belini kırıyoruz	iki lafın belini kırıyorsunuz	iki lafın belini kırıyorlar
	past	perfective	iki lafın belini kırdım	iki lafın belini kırdın	iki lafın belini kırdı	iki lafın belini kırdık	iki lafın belini kırdınız	iki lafın belini kırdılar
	past	imperfective	iki lafın belini kırıyordum	iki lafın belini kırıyordun	iki lafın belini kırıyordu	iki lafın belini kırıyorduk	iki lafın belini kırıyordunuz	iki lafın belini kırıyorlardı (or iki lafın belini kırıyordular)
	future		iki lafın belini kıracağım	iki lafın belini kıracaksın	iki lafın belini kıracak	iki lafın belini kıracağız	iki lafın belini kıracaksınız	iki lafın belini kıracaklar
inferential	perfective		iki lafın belini kırmışım	iki lafın belini kırmışsın	iki lafın belini kırmış	iki lafın belini kırmışız	iki lafın belini kırmışsınız	iki lafın belini kırmışlar
	aorist		iki lafın belini kırarmışım	iki lafın belini kırarmışsın	iki lafın belini kırarmış	iki lafın belini kırarmışız	iki lafın belini kırarmışsınız	iki lafın belini kırarlarmış (or iki lafın belini kırarmışlar)
	imperfective		iki lafın belini kırıyormuşum	iki lafın belini kırıyormuşsun	iki lafın belini kırıyormuş	iki lafın belini kırıyormuşuz	iki lafın belini kırıyormuşsunuz	iki lafın belini kırıyorlarmış
conditional	simple		iki lafın belini kırsam	iki lafın belini kırsan	iki lafın belini kırsa	iki lafın belini kırsak	iki lafın belini kırsanız	iki lafın belini kırsalar
conditional	perfective		iki lafın belini kırsaydım	iki lafın belini kırsaydın	iki lafın belini kırsaydı	iki lafın belini kırsaydık	iki lafın belini kırsaydınız	iki lafın belini kırsaydılar
optative			iki lafın belini kırayım	iki lafın belini kırasın	iki lafın belini kıra	iki lafın belini kıralım	iki lafın belini kırasınız	iki lafın belini kıralar
progressive			iki lafın belini kırmaktayım	iki lafın belini kırmaktasın	iki lafın belini kırmakta	iki lafın belini kırmaktayız	iki lafın belini kırmaktasınız	iki lafın belini kırmaktalar
necessitative			iki lafın belini kırmalıyım	iki lafın belini kırmalısın	iki lafın belini kırmalı	iki lafın belini kırmalıyız	iki lafın belini kırmalısınız	iki lafın belini kırmalılar
imperative				iki lafın belini kır	iki lafın belini kırsın		iki lafın belini kırın	iki lafın belini kırsınlar

Positive interrogative

			singular			plural
			1^st person	2^nd person	3^rd person	1^st person	2^nd person	3^rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	iki lafın belini kırar mıyım?	iki lafın belini kırar mısın?	iki lafın belini kırar mı?	iki lafın belini kırar mıyız?	iki lafın belini kırar mısınız?	iki lafın belini kırarlar mı?
	present	imperfective	iki lafın belini kırıyor muyum?	iki lafın belini kırıyor musun?	iki lafın belini kırıyor mu?	iki lafın belini kırıyor muyuz?	iki lafın belini kırıyor musunuz?	iki lafın belini kırıyorlar mı?
	past	perfective	iki lafın belini kırdım mı?	iki lafın belini kırdın mı?	iki lafın belini kırdı mı?	iki lafın belini kırdık mı?	iki lafın belini kırdınız mı?	iki lafın belini kırdılar mı?
	past	imperfective	iki lafın belini kırıyor muydum?	iki lafın belini kırıyor muydun?	iki lafın belini kırıyor muydu?	iki lafın belini kırıyor muyduk?	iki lafın belini kırıyor muydunuz?	iki lafın belini kırıyorlar mıydı?
	future		iki lafın belini kıracak mıyım?	iki lafın belini kıracak mısın?	iki lafın belini kıracak mı?	iki lafın belini kıracak mıyız?	iki lafın belini kıracak mısınız?	iki lafın belini kıracaklar mı?
inferential	perfective		iki lafın belini kırmış mıyım?	iki lafın belini kırmış mısın?	iki lafın belini kırmış mı?	iki lafın belini kırmış mıyız?	iki lafın belini kırmış mısınız?	iki lafın belini kırmışlar mı?
	aorist		iki lafın belini kırar mıymışım?	iki lafın belini kırar mıymışsın?	iki lafın belini kırar mıymış?	iki lafın belini kırar mıymışız?	iki lafın belini kırar mıymışsınız?	iki lafın belini kırarlar mıymış?
	imperfective		iki lafın belini kırıyor muymuşum?	iki lafın belini kırıyor muymuşsun?	iki lafın belini kırıyor muymuş?	iki lafın belini kırıyor muymuşuz?	iki lafın belini kırıyor muymuşsunuz?	iki lafın belini kırıyorlar mıymış?
conditional	simple		iki lafın belini kırsam mı?	iki lafın belini kırsan mı?	iki lafın belini kırsa mı?	iki lafın belini kırsak mı?	iki lafın belini kırsanız mı?	iki lafın belini kırsalar mı?
conditional	perfective		iki lafın belini kırsa mıydım?	iki lafın belini kırsa mıydın?	iki lafın belini kırsa mıydı?	iki lafın belini kırsa mıydık?	iki lafın belini kırsa mıydınız?	iki lafın belini kırsalar mıydı?
progressive			iki lafın belini kırmakta mıyım?	iki lafın belini kırmakta mısın?	iki lafın belini kırmakta mı?	iki lafın belini kırmakta mıyız?	iki lafın belini kırmakta mısınız?	iki lafın belini kırmaktalar mı?
necessitative			iki lafın belini kırmalı mıyım?	iki lafın belini kırmalı mısın?	iki lafın belini kırmalı mı?	iki lafın belini kırmalı mıyız?	iki lafın belini kırmalı mısınız?	iki lafın belini kırmalılar mı?

Negative declarative

infinitive			iki lafın belini kırmamak
impersonal participle	imperfective		iki lafın belini kırmayan
	perfective		iki lafın belini kırmamış
	prospective		iki lafın belini kırmayacak
personal participle	non-prospective		iki lafın belini kırmadığım	iki lafın belini kırmadığın	iki lafın belini kırmadığı	iki lafın belini kırmadığımız	iki lafın belini kırmadığınız	iki lafın belini kırmadıkları
personal participle	prospective		iki lafın belini kırmayacağım	iki lafın belini kırmayacağın	iki lafın belini kırmayacağı	iki lafın belini kırmayacağımız	iki lafın belini kırmayacağınız	iki lafın belini kırmayacakları
verbal noun			iki lafın belini kırmama
way of doing			iki lafın belini kırmayış
			singular			plural
			1^st person	2^nd person	3^rd person	1^st person	2^nd person	3^rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	iki lafın belini kırmam	iki lafın belini kırmazsın	iki lafın belini kırmaz	iki lafın belini kırmayız	iki lafın belini kırmazsınız	iki lafın belini kırmazlar
	present	imperfective	iki lafın belini kırmıyorum	iki lafın belini kırmıyorsun	iki lafın belini kırmıyor	iki lafın belini kırmıyoruz	iki lafın belini kırmıyorsunuz	iki lafın belini kırmıyorlar
	past	perfective	iki lafın belini kırmadım	iki lafın belini kırmadın	iki lafın belini kırmadı	iki lafın belini kırmadık	iki lafın belini kırmadınız	iki lafın belini kırmadılar
	past	imperfective	iki lafın belini kırmıyordum	iki lafın belini kırmıyordun	iki lafın belini kırmıyordu	iki lafın belini kırmıyorduk	iki lafın belini kırmıyordunuz	iki lafın belini kırmıyorlardı
	future		iki lafın belini kırmayacağım	iki lafın belini kırmayacaksın	iki lafın belini kırmayacak	iki lafın belini kırmayacağız	iki lafın belini kırmayacaksınız	iki lafın belini kırmayacaklar
inferential	perfective		iki lafın belini kırmamışım	iki lafın belini kırmamışsın	iki lafın belini kırmamış	iki lafın belini kırmamışız	iki lafın belini kırmamışsınız	iki lafın belini kırmamışlar
	aorist		iki lafın belini kırmazmışım	iki lafın belini kırmazmışsın	iki lafın belini kırmazmış	iki lafın belini kırmazmışız	iki lafın belini kırmazmışsınız	iki lafın belini kırmazlarmış
	imperfective		iki lafın belini kırmıyormuşum	iki lafın belini kırmıyormuşsun	iki lafın belini kırmıyormuş	iki lafın belini kırmıyormuşuz	iki lafın belini kırmıyormuşsunuz	iki lafın belini kırmıyorlarmış
conditional	simple		iki lafın belini kırmasam	iki lafın belini kırmasan	iki lafın belini kırmasa	iki lafın belini kırmasak	iki lafın belini kırmasanız	iki lafın belini kırmasalar
conditional	perfective		iki lafın belini kırmasaydım	iki lafın belini kırmasaydın	iki lafın belini kırmasaydı	iki lafın belini kırmasaydık	iki lafın belini kırmasaydınız	iki lafın belini kırmasaydılar
optative			iki lafın belini kırmayayım	iki lafın belini kırmayasın	iki lafın belini kırmaya	iki lafın belini kırmayalım	iki lafın belini kırmayasınız	iki lafın belini kırmayalar
progressive			iki lafın belini kırmamaktayım	iki lafın belini kırmamaktasın	iki lafın belini kırmamakta	iki lafın belini kırmamaktayız	iki lafın belini kırmamaktasınız	iki lafın belini kırmamaktalar
necessitative			iki lafın belini kırmamalıyım	iki lafın belini kırmamalısın	iki lafın belini kırmamalı	iki lafın belini kırmamalıyız	iki lafın belini kırmamalısınız	iki lafın belini kırmamalılar
imperative				iki lafın belini kırma	iki lafın belini kırmasın		iki lafın belini kırmayın	iki lafın belini kırmasınlar

Negative interrogative

			singular			plural
			1^st person	2^nd person	3^rd person	1^st person	2^nd person	3^rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	iki lafın belini kırmaz mıyım?	iki lafın belini kırmaz mısın?	iki lafın belini kırmaz mı?	iki lafın belini kırmaz mıyız?	iki lafın belini kırmaz mısınız?	iki lafın belini kırmazlar mı?
	present	imperfective	iki lafın belini kırmıyor muyum?	iki lafın belini kırmıyor musun?	iki lafın belini kırmıyor mu?	iki lafın belini kırmıyor muyuz?	iki lafın belini kırmıyor musunuz?	iki lafın belini kırmıyorlar mı?
	past	perfective	iki lafın belini kırmadım mı?	iki lafın belini kırmadın mı?	iki lafın belini kırmadı mı?	iki lafın belini kırmadık mı?	iki lafın belini kırmadınız mı?	iki lafın belini kırmadılar mı?
	past	imperfective	iki lafın belini kırmıyor muydum?	iki lafın belini kırmıyor muydun?	iki lafın belini kırmıyor muydu?	iki lafın belini kırmıyor muyduk?	iki lafın belini kırmıyor muydunuz?	iki lafın belini kırmıyorlar mıydı?
	future		iki lafın belini kırmayacak mıyım?	iki lafın belini kırmayacak mısın?	iki lafın belini kırmayacak mı?	iki lafın belini kırmayacak mıyız?	iki lafın belini kırmayacak mısınız?	iki lafın belini kırmayacaklar mı?
inferential	perfective		iki lafın belini kırmamış mıyım?	iki lafın belini kırmamış mısın?	iki lafın belini kırmamış mı?	iki lafın belini kırmamış mıyız?	iki lafın belini kırmamış mısınız?	iki lafın belini kırmamışlar mı?
	aorist		iki lafın belini kırmaz mıymışım?	iki lafın belini kırmaz mıymışsın?	iki lafın belini kırmaz mıymış?	iki lafın belini kırmaz mıymışız?	iki lafın belini kırmaz mıymışsınız?	iki lafın belini kırmazlar mıymış?
	imperfective		iki lafın belini kırmıyor muymuşum?	iki lafın belini kırmıyor muymuşsun?	iki lafın belini kırmıyor muymuş?	iki lafın belini kırmıyor muymuşuz?	iki lafın belini kırmıyor muymuşsunuz?	iki lafın belini kırmıyorlar mıymış?
conditional	simple		iki lafın belini kırmasam mı?	iki lafın belini kırmasan mı?	iki lafın belini kırmasa mı?	iki lafın belini kırmasak mı?	iki lafın belini kırmasanız mı?	iki lafın belini kırmasalar mı?
conditional	perfective		iki lafın belini kırmasa mıydım?	iki lafın belini kırmasa mıydın?	iki lafın belini kırmasa mıydı?	iki lafın belini kırmasa mıydık?	iki lafın belini kırmasa mıydınız?	iki lafın belini kırmasalar mıydı?
progressive			iki lafın belini kırmamakta mıyım?	iki lafın belini kırmamakta mısın?	iki lafın belini kırmamakta mı?	iki lafın belini kırmamakta mıyız?	iki lafın belini kırmamakta mısınız?	iki lafın belini kırmamaktalar mı?
necessitative			iki lafın belini kırmamalı mıyım?	iki lafın belini kırmamalı mısın?	iki lafın belini kırmamalı mı?	iki lafın belini kırmamalı mıyız?	iki lafın belini kırmamalı mısınız?	iki lafın belini kırmamalılar mı?